Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 57'si tutuklu, 13'ü firari 92 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'nün darbe girişi sırasında Donanma Komutanlığı ve bağlı birimlerdeki eylemlere ilişkin hazırladığı 852 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

Mahkemece kabul edilen iddianamede, darbe girişimi sırasında Yavuz Fırkateyni'nde alıkonulan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ile darbeci askerler tarafından gözaltına alınarak İstanbul'a gönderilen Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ve Donanma Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal "müşteki" sıfatıyla yer alıyor.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem'in de aralarında bulunduğu 92 şüpheli yer alıyor.

İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetme" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen olmak üzere toplam 19 şüphelinin ağırlaştırılmış müebbet ile 19'ar yıldan 36 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İddianamede, Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay'ın ağırlaştırılmış müebbet ile 19'ar yıldan 36 yıl 6'şar, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6'şar aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'nda yaşanan olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından hazırlanan sıkı yönetim direktifinde Tümamiral Sinan Azmi Tosun'un, Kocaeli Sıkı Yönetim Komutanı ve aynı zamanda Donanma Komutanı olarak görevlendirildiğinin belirlendiği belirtildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ'nün darbe girişi sırasında Donanma Komutanlığı ve bağlı birimlerdeki eylemlere ilişkin hazırladığı 852 sayfalık iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.

Toplam 857 sayfalık iddianamenin ilk bölümünde FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili genel ve örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki yapılanmasına ilişkin bilgilere yer verildi.

İddianamenin, "Kocaeli'de Gerçekleşen Olaylar ve Yapılan Tespitler" başlıklı üçüncü bölümünde, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kocaeli'de gerçekleşen eylemler, "Gölcük Donanma Komutanlığı, Cengiz Topel Deniz Hava Üs Komutanlığı, Seymen Tanktabur Görev Komutanlığı ve Kandıra 1. Motorize Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı'ndaki olaylar" ile "Gebze'deki Turkcell Veri Merkezi'nin zaptedilmesi" ve "Donanma Komutanlığı askeri hakim savcılarının sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilmesi" başlıkları altında değerlendirildi.

İddianamede, "darbeci" amiraller eski Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay ve eski Güney Görev Grup Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici tarafından darbe girişimi öncesi eski İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık ile İstanbul ve Ankara'da gerçekleştirilen darbe toplantılarında alınan kararların, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Hakan Üstem'in de katılımıyla Kocaeli'de uygulanmasıyla ilgili tespitler aktarıldı.

Bu kapsamda Gölcük Donanma Komutanlığı'nda Harp Filo Komutanı olarak görev yapan Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ile Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın zor kullanılarak gözaltına alınıp İstanbul'un Maltepe ilçesine gönderildiğinin belirlendiği kaydedildi.

Gölcük Donanma Komutanlığı içinde görevli tüm rütbeliler ile rütbesiz erlerin savaş durumuna geçirildiğine dikkati çekilen iddianamede, birlik önünde toplanan vatandaşlar ile emniyet görevlilerinin, darbe girişimini engellemek amacıyla yapacakları müdahaleyi "kırmak" için, komutanlığın önündeki giriş kapılarına silahlı askerlerin dikildiği, kapılara tel örgü çekildiği, Hayrettin İmren'in havaya ateş ettiği, komutasındaki askerlere de talimat vererek, havaya ateş ettirdiği ifade edildi.

İddianamede, Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutanı Albay Uğur Çelikten, Yüzbaşı Gökhan Cingi ve er Semih Ökaya'nın usulsüz gözaltına alınıp, merkez komutanlığında hapsedildiği anlatıldı.

- "Mahrem abiler" darbecilerin saklanmasına yardım etmiş

Gölcük Donanma Komutanlığı'ndaki limanda bulunan savaş gemilerinin seyre çıkartıldığı, gemilerden TCG Kemal Reis Fırkateyni'ne İstanbul Moda açıklarında caydırıcılık için top atışı yaptırıldığının belirlendiği bildirilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Donanma Komutanı Veysel Kösele, Hücum Bot Filotillası Komodor Albay Levent Kerim Uça, Koruma Astsubayı Ebubekir Öztürk ve Emir Astsubayı Yalçın Gül'ün TCG Yavuz Fırkateyni'nde yasa dışı olarak hürriyetlerinin kısıtlandığı belirlenmiştir. Darbeci amirallerin gerek darbe girişimi öncesinde ve gerekse darbe girişiminin başarısız olması sonrası Kocaeli ve İstanbul'da saklanmalarında FETÖ/PDY terör örgütünün mahrem abileri olan sivil şüpheliler ile irtibat kurdukları belirlenmiştir. Soruşturmalar sırasında özellikle şüpheli Tuğamiral Hayrettin İmren'in kendisine ve diğer amirallere mahrem abilik yapan kişiler, orduda FETÖ/PDY yapılanması ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu belirlenen İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Ömer Faruk Harmancık'ın ve Sahil Güvenlik Komutanı Hakan Üstem'in darbe girişiminin Kocaeli kısmı ile irtibatları konusunda birçok ayrıntı anlattığı tespit edilmiştir."

Darbe gecesi Genelkurmay Başkanlığı'ndan "gizli dereceli" tüm bakanlıklara hitaben "sıkıyönetim direktifi" konulu mesajın gönderildiği anlatılan iddianamede, sıkıyönetim komutanlıkları listesi, sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi ile Ankara ve İstanbul'un asayiş ve takviye planlarının da ek olarak konulduğuna dikkati çekildi.

- Kocaeli'nin sıkıyönetim komutanı

İddianamede, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkı yönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde, Tümamiral Sinan Azmi Tosun'un Kocaeli Sıkı Yönetim Komutanı ve aynı zamanda Donanma Komutanı, Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı, Tuğamiral Nazmi Ekici'nin Harp Filosu Komutanı, Tuğamiral Ayhan Bay'ın Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı, Tuğamiral Hayrettin İmren'in Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı olarak devamına, Tümamiral Gürel Kaynak'ın Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı olarak devamına, Tümamiral Hakan Üstem'in Sahil Güvenlik Komutanı olarak devamına" şeklinde görevlendirmelerin yapıldığının belirlendiği aktarıldı.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'nda yaşanan olaylara ilişkin soruşturma kapsamında hazırladığı ve Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele, müşteki sıfatıyla yer aldı.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 857 sayfalık iddianamede, 15 Temmuz darbe girişiminde darbeci subaylar tarafından TCG Yavuz Fırkateyni'nde kamaraya kapatılarak zorla alıkonulan Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin müşteki sıfatıyla yer verilen ifadesinde, halen Gölcük Donanma Komutanı olarak görev yaptığını, 15 Temmuz 2016'da öğle vakti 12.00'de karayolu ile Heybeliada Deniz Lisesi'ndeki törene gittiğini, daha sonra oğlunun 16 Temmuz'da düğününün yapılacağı Fenerbahçe Orduevi'ne geçtiğini belirtti.

Fenerbahçe Orduevi'ne geldiğinde, düğün hazırlığı ve organizasyonlar ile ilgili olarak görüşmeler yaptığını, odaya çıkıp bir süre dinlenip üzerini değiştirdikten sonra saat 20.30 sıralarında tekrar aşağı indiğini aktaran Kösele, şunları ifade etti:

"Yemeği yedikten sonra tekrar odama çıktım. Öncelikle televizyonda İstanbul Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi köprülerinin askeri araçlar ve askerler tarafından kapatılmış olduğunu görüp bir şeylerin yanlış gittiğini düşündüğüm esnada, 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar'ı aradım. Ümit Dündar Paşa bana durumun biraz ciddi olduğunu söyleyerek, orduevinden ayrılmamı tavsiye etti. Sonrasında sivil elbiselerimi giyip yakın korumam ve emir astsubayım ile beraber orduevinin bahçesindeki karanlık bir ormanlık alana çıktım. Hem telefon görüşmesi yaptım hem de konuları anlamaya çalıştım. Daha sonra orduevinin etrafında da bir askeri hareketlilik görünce yakın korumam ve emir astsubayım ile birlikte orduevini terk ettim."

- "Beni öldürmeden içeri giremezsiniz"

Kösele, Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan birçok savaş gemisinin Marmara Denizi'ne doğru çıktığını haber alınca, Donanma'dan çıkan TCG Yavuz Gemisi Komodoru Albay Levent Kerim Uça ile görüştüğünü aktararak, şunları kaydetti:

"O gemide komodor olduğu için onu aramıştım. Kendileri bana adaların güneyinde seyir halinde olduğunu söyleyince bana yakın olduklarını fark edip İstanbul Boğazı'na doğru seyir yapmalarını emrettim ve uygun bir yerde gemiye bineceğimi söyledim. Amacım öncelikle kendi emniyetimi alıp durumu değerlendirmekti. Gemiye yanlış hatırlamıyorsam saat 01.30 sıralarında lastik bot aracı ile intikal ettik. Komodor Albay Levent Kerim Uça ile gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Sezayi Özgür Öztürk, ben ve koruma astsubayım ile emir astsubayımı karşıladılar. Doğrudan gemi komutanının kamarasına intikal ettik. Ben ve komodor Albay Levent Kerim Uça ile kamaraya girdikten yaklaşık 1,5 dakika sonra kamaranın kapısında gürültüler duyduk. Hemen arkasında 2 el silah sesi geldi. Bunun üzerine kendimizi emniyete almak için kamaranın kapısını iç kısmından kilitledik. Sonrasında kamaranın diğer kapısından güverteye çıkmak isterken o kapının öncesinde kilitlenmiş olduğunu anladık. Bir süre sonra sesler kesildi. Yalnız seslerden birisinin benim koruma Astsubayım Ebubekir Öztürk olduğuna eminim. Sonrasında sesler kesildikten sonra komodorla beraber bir terslik olduğunu anladık. Konuşmaların birçoğunu tam olarak anlayamadım ancak bir bölümünde koruma astsubayım olan Ebubekir Öztürk’ün, 'Beni öldürmeden içeri giremezsiniz' şeklinde bağırdığını net olarak duymuştum."

- "Ankara’dan mesaj geldi, sizden emir alamıyoruz"

Daha sonra gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Sezayi Özgür Öztürk'e telefon edip, yapmış olduğu işin yanlış olduğunu izah ettiğini, komutanı olarak eylemlere derhal son verilmesini emrettiğini belirten Oramiral Kösele, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Kendisi bana telefonda açık şekilde 'Komutanım, Ankara’dan mesaj geldi, sizden emir alamıyoruz. Sizi burada misafir edeceğiz' dedi. O anda kamarada rehin tutulduğumuzu anladım. Yaklaşık 1,5 saat bu şekilde kamarada oturup olanları televizyondan izledik. Bu aykırı faaliyete katılanlar açısından durumların kötüleşmeye ve faaliyetlerin sonuçsuz kalacağına kanaat getirdikten sonra, gemi komutanına kamaradan telefon açtım. Kendisine, 'Ben senin komutanınım. İkinci defa ikaz ediyorum emir komuta sisteminin dışına çıktın, bana inanmıyorsun, televizyonu aç olanları izle' diye konuştum. Gemi komutanı olan Sezayi Özgür Öztürk bana yine 'Komutanım, haklı olabilirsiniz ama ben emirleri Ankara'dan alıyorum' dedi. Daha sonra sabaha karşı 06.30 sıralarında gemi komutanı Deniz Kurmay Yarbay Sezayi Özgür Öztürk, Komodor Levent Uça ile bulunduğumuz içten ve dıştan kilitli kamara kapısına geldi. Kapıyı tıklattı ve 'Komutanım, ben sizin emrinize tekrar girmeye hazırım' diye bağırdı. Ben yine içeriden yaptığı işin zaten yanlış olduğunu, Gölcük'e intikal etmesini söyledim. Daha sonra intikal başladı."

"Biz bunlara güvenmediğimiz ve halen rehine olduğumuzu hissettiğimiz için kamarayı açıp dışarı çıkmadık. Nerelerde seyir yaptığımızı bilemiyorduk." diyen Kösele, şunları kaydetti:

"Yanlış hatırlamıyorsam 12.30-13.00 sıralarında Gölcük Poyraz Limanı'na giriş yaptık. Sonrasında gemiye askeri savcılık görevlileri geldi. Ben zaten öncesinde sahile yaklaştığımız için ve cep telefonlarını da almadıkları için Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ı arayıp hazır kıta asker ve benzeri yönlerden tedbir almasını istemiştim çünkü mürettebatın bir kısmının kaçabileceğini düşündüm. Gemiye görevliler geldiklerinde olaylar normale döndü ve gemideki gemi komutanı dahil diğer mürettebatı derdest ettiler, gemide bulunduğumuz sırada telefonla 2 defa sadece gemi komutanı ile görüşmüştüm. Bunun dışında kamaranın dışında olan ancak anormal olan olaylara şahit olmadım."