Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgüt üyeliğinden tutuklanan dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığında görevli sanıklar eski Maliye Şube Müdürü binbaşı Mehmet Karaman ve MEBS Şube Müdürü yarbay Yaşar Buçkun hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 47 sayfalık iddianamede, örgütün kuruluşu, amacı, stratejisi, yapılanması, faaliyeti, yönetim modeli ve hiyerarşik yapısı hakkında bilgi ve tanık beyanlarına yer verildi.

İddianamede, "sıkıyönetim direktifi" belgesinin ekinde "İl Sıkıyönetim Komutanları" listesinin 29. sırasında Erzurum Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirilmesi planlanan Jandarma Kurmay Albay Murat Koçak'ın ismi ve sicilinin yer aldığı, Jandarma Bölge Komutanlığında görevli Kurmay Binbaşı Murat Yılmaz, Yarbay Buçkun ve Binbaşı Karaman'ın da Koçak ile hareket ettiklerinin bildirilmesi üzerine gözaltı talimatı verildiği ve 4 kişinin konutları ile iş yerlerinde arama yapıldığı belirtildi.

Dönemin Garnizon Komutanı ve 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Şeref Öngay'ın, Koçak'ı arayarak söz konusu emrin meşru olmadığı, emir ve komutanın kendisinde bulunduğu ihtarına rağmen Koçak'ın garnizon komutanının emrine uymayacağını bildirmesi üzerine "emre itaatsizlikte ısrar" suçundan Koçak ile Buçkun ve Karaman hakkında soruşturma başlatıldığı anlatılan iddianamede, darbe girişimi gecesi nöbetçi amir Yılmaz'ın gelen direktif üzerine aradığı Koçak'a tüm personelin toplanması yönünde emir verdiği kaydedildi.

İddianamede, Öngay'ın söz konusu emre uyulmaması ve yasa dışı harekete kalkışılmaması gerektiği yönünde talimat vermesine rağmen Koçak'ın bunlara uymayı reddettiğine dikkati çekildi. Olay tarihinde Erzurum Jandarma Bölge Komutanı olan Tümgeneral Ali Lapanta'nın arayarak durumu sorduğu Koçak'ın tüm personeli kışlaya çağırıp silah ve teçhizat dağıttıklarını, emri uygulamak için hazırlık yaptıklarını belirttiği aktarılan iddianamede, Koçak'ın Lapanta'ya "Siz Jandarma Genel Komutanlığı emrine atandınız." diyerek kendisine emir veremeyeceğini ima ettiği vurgulandı.

Dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Albay Mustafa Çelik'in tanık olarak beyanlarına yer verilen iddianamede, Çelik'in bazı komutanlarla FETÖ tarafından yayımlanan sözde mesaj emrine karşılık birlik içi ve dışından yapılabilecek olası saldırı ve sabotajlara karşı emniyet ve beka tedbirlerini artırmaya yönelik planlama yaptıkları ifade edildi.

Mesajları FETÖ gönderdi

İddianamede, sivil kıyafetle araca binerek Jandarma Bölge Komutanlığı kışlasına gittiğini, nizamiye önündeki engel sisteminin tamamen kapalı olduğunu ve bu alanda silahlı ve hücum yelekli 7-8 rütbeli personel bulunduğunu gördüğünü bildiren Çelik, şunları kaydetti:

"Karargah binası içerisinde silahlı ve hücum yelekli çoğu rütbeli en az 50 personelin bahçede dolaştığını gördüm ve bir grubun bulunduğu yerden Koçak geldi. Koçak'a 'MEBS şube müdürü nerede?' diye sorduğumda, 'MEBS şube müdürünü ne yapacaksınız?' diye heyecanlı şekilde cevap verdi. Kendisine abuk-sabuk mesaj geldiğini, mesaj alışverişinin kapatılması gerektiğini söylemem üzerine 'Mesajların Genelkurmay Başkanlığından geldiğini ve uygulanacağını' söyledi. Ben de 'Mesajların FETÖ tarafından gönderildiğini, bu sebeple İl Jandarma Komutanlığının mesaj alışveriş sisteminin kapatıldığını' söyledim. Kendisi de 'Jandarma Bölge Komutanlığı mesaj sisteminin kapatılamayacağını' söyledi."

"Personele sakin olmaları, herhangi bir olağanüstü durumun olmadığını ve mesajın FETÖ mensuplarınca gönderildiğini izah ettiğim esnada Koçak ve Karaman konuşmamı engellemeye çalıştılar ve Koçak 'mesajın uygulanması yönünde' benimle tartışmaya girdi." şeklinde beyan veren Çelik, Buçkun, Yılmaz, Karaman ve Koçak'ın personeli iknaya yönelik hiçbir gayretinin olmadığı, Buçkun ve Yılmaz'ın karargah binası dışına çıkmadıkları, Koçak ve Karaman'ın ise grupları olumsuz yönde etkilemeye çalıştıklarını vurguladı.

"Emri uygulamayan sonucuna katlanır" tehdidi

İddianamede, Çelik'in personelle toplu olarak konuşacağı esnada Koçak ve Karaman'ın geldiğini, Koçak'ın personele "Arkadaşlar beklemedeyiz, emir gelince gereğini yapacağız." ve "Emri isteyen uygular istemeyen uygulamaz. Uygulamayan sonucuna katlanır." şeklinde tehditkar sözler söylediği, Karaman'ın da "İstanbul, Ankara ve diğer illerde emrin uygulandığını, emir gelirse biz de uygularız." şeklinde ifadeler kullandığını aktarıldı.

Tanık M.B. ise beyanında, Karaman'ın alt kat merdivenlerinden hızla çıktığını gördüğünü, kendisine telaşlı şekilde "Odada kim var?" diye sorup Buçkun ile Yılmaz'ın bulunduğu odaya girip kapıyı kapattığını anlattı.

Buçkun'un örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtilen iddianamede, sanıklar Buçkun ve Karaman'a ayrı ayrı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi.

Erzurum'da, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin yargılanan ve örgütün sözde "Erzurum Sıkıyönetim Komutanı" olan dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı kurmay albay Murat Koçak ile sıkıyönetim komutanları atama listesinde ismi bulunan eski Harekat ve Asayiş Şube Müdürü kurmay binbaşı Murat Yılmaz'a, ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.