Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları ve yakınları ile TBMM, Başbakanlık, TRT ve diğer müşteki kurumların avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanık eski uzman çavuş Murat Dumlupınar, darbe girişiminin yaşandığı gün rutin mesaisine devam ettiğini, sabah içtimasında bölük komutanı Recep Karabayır'ın yakın zamanda tatbikat yapılacağını, tatbikatın kodunun da "pars" olacağını söylediğini aktardı.

Dumlupınar, mesaisini tamamladıktan sonra evine döndüğünü, saat 21.00 sıralarında uzman çavuş Yalçın Keskin'in kendisini arayarak tatbikatın başladığını söylemesi üzerine alaya gittiğini ifade etti. Muhafız Alayına girdikten sonra verilen emir üzerine tatbikatın yapıldığı bölgeye geçtiğini söyleyen Dumlupınar, "Araç bin emri verildi. Araçlarla 3 nolu nizamiyeden çıkış yaptık. Oran askeri lojmanlarına gidileceği söylendi. Araç ansızın TRT bahçesine girdi. Hepimiz şaşırdık. Araçlardan indirildik. Binbaşı Anıl Aktaş şarjör tak emri verdi. Sonra bölgeye dağıldık." diye konuştu.

TRT yerleşkesine girdikten kısa süre sonra telsizden "Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur" anonsu duyduğunu ifade eden Dumlupınar, "Allah belanızı versin' dedim. Dağınık olan mangamı toplamak için araçların oraya gittim. Askerlere silah kullanmamalarını tembih ettim. Kısa süre sonra helikopterler geldi, bulunduğumuz bölgeyi taradılar." dedi.

Açılan ateş sonrası askerinin yaralandığını ve acilen hastaneye sevk etmek için çaba sarf ettiğini ileri süren Dumlupınar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nizamiyenin dışına ambulans aramak için çıktığımda, vatandaşlar beni aldılar, polis aracına götürdüler. Polis memurları ellerimi kelepçeledi. İlk giden bendim. Benim durumumu bilmiyorlardı. Polislerle konuşarak içerisi hakkında bilgi verdim. Polislere tahmini olarak araç sayısını ve içerideki personel sayısını söyledim. Ardından Yıldızevler Polis Karakoluna gittik. Orada polisler birini getirdiler. 'Tanıyor musun bunu?' diye sordular. Ben tanımadığımı söyleyince 'Bildiriyi zorla okutan Ümit Gençer bu.' dediler. Polisler gözümün önünde Gençer'e 'Neden böyle bir şey yaptın?' diye sordular. Gençer de onlara da 'Ben rejim karşıtıyım' dedi."

Sanık eski uzman çavuş Seval Genç de iddianamede geçen üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, uzman çavuş rütbesinde olan bir askerin ilgili suçları işlemeye gücünün yetmeyeceğini savundu.

Uzun yıllar terörle mücadele operasyonlarına katıldığını, terörist ya da darbeci olmadığını belirten Genç, "Hiçbir zaman devletimin, vatanımın karşısında olmadım. Tatbikat diye çağrıldım, aldığım emir neticesinde araca bindim. İndiğimde TRT'nin içindeydik." diye konuştu.

TRT yerleşkesi içerisinde binbaşı Anıl Aktaş'ın yarım dolduruş emri verip kendilerini bir bölgeye gönderdiğini, uzun bir süre o bölgede beklediklerini öne süren Genç, biraz bekledikten sonra bağırış seslerinin geldiğini, Sedat Tuna'nın ne olduğuna bakmaya gittiğini, geldiğinde ise "Darbe yapıyorlarmış" dediğini aktardı.

Genç, halkın bulundukları bölgeye gelmesi üzerine ellerindeki silahları polislere teslim ederek dışarı çıktıklarını söyledi.