Kırsal Müşküle Mahallesi'nde erken saatlerde evdeki işlerini bitiren kadınlar, bir kapının önünde toplanarak, muhabbet eşliğinde iğne oyası yapıyor.

Asırlardır bu işle aile bütçesine katkı sağlayan kadınların ürettiği iğne oyaları, tekniği, zarif ve özenli işçiliğinin yanı sıra çeşitliliği dolayısıyla tercih ediliyor.

İznik Belediyesi, iğne oyası sanatında ustalaşan kadınların, bu el emeğini hak ettiği değere taşımak amacıyla "Müşküle iğne oyası" için Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret başvurusunda bulundu.

İğne oyası işleyen Kamile Tosun, büyüklerinden öğrendikleri bu el sanatını yıllardır yaşattıklarını söyledi.

Çocuklarının düğünlerini iğne oyasından elde ettiği gelirle yaptığını belirten Tosun, şunları kaydetti:

"Kozalardan elde ettiğimiz ipleri, kök boyalarıyla boyar, tarlalarımızdaki üzüm salkımlarını, meyve ve sebze çiçeklerini, yaprakları, iğne oyası çiçeklerimize işlerdik. Düğünlerimizi bu gelirlerle yapar, evimizin geçimini bu iğne oyası gelirleriyle sağlardık. Eskisi kadar kök boya ve kozalarla olmasa da hala bunu yaşatıyoruz. 50 yılı aşkındır iğne oyası yapıyorum. Arkadaşlarımızla sokaklarda toplanır, gün boyu iğne oyası yaparız. Bizim çeyizlerimizi annelerimiz iğne oyalarıyla donatmış, biz de bugün çocuklarımızın çeyizlerini iğne oyalarıyla donatıyoruz. Çevre il ve ilçelerden talepler ve siparişler alıyoruz."

İğne oyası sanatının Müşküle ile özdeşleştiğini anlatan Tosun, "İğne oyası, kültürümüzün en önemli parçalarından biri. Köyde hemen hemen oya sanatını bilmeyen kadın bulunmaz, bilmeyenler kınanır. Kızlara 7-8 yaşlarından itibaren bu el sanatı öğretilmeye başlanır. Oyalar, çeyizlerimizin vazgeçilmezidir. Kızların çeyizlerinde 200-250, oğlan çeyizinde ise 100'ü geçkin iğne oyası bulunmalıdır." ifadelerini kullandı.