Atatürk Havalimanında 28 Haziran 2016'da 45 kişinin yaşamını yitirdiği ve 163 kişinin yaralandığı terör örgütü DEAŞ'ın gerçekleştirdiği terör saldırısıyla ilgili 42'si tutuklu 4'ü firari 46 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, 41 tutuklu sanık ile avukatları katıldı.

Duruşmada, çok sayıda müşteki ve mağdur da hazır bulundu.

Sanıkların kimlik tespitinin tamamlandığı duruşma, müştekilerinin kimlik tespitinin yapılmasıyla devam ediyor.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, terör örgütü DEAŞ'ın 28 Haziran 2016'da Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısına ilişkin hazırlanan 262 sayfalık iddianamede, 42'si tutuklu 4'ü firari 46 sanık yer alırken, terör saldırısında yaralanan 163 kişi ile malına zarar verilen 44 kişi "müşteki" sıfatıyla bulunuyor.

İddianamede, Atatürk Havalimanı'na yönelik 28 Haziran'da gerçekleştirilen saldırılarda, sanıkların o günkü ulaşım ve iletişim bilgilerine yer verilerek, taksiyle havalimanına ulaşan eylemcilerin taksi şoförüyle ulaşım için pazarlık yaptığı, intihar bombacısı Vadım Osmanov ve Rakhım Bulgarov'un, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali gidiş katına geldiği belirtiliyor.

Şüphelenen bir polis memurunun kontrol amaçlı durdurduğu Bulgarov'un ateş açıp üzerindeki bombayı patlattığı anlatılan iddianamede, "Dış hatlar gidiş kapısından giren Osmanov ile kimliği tespit edilemeyen bir başka şahıs ise iki ayrı noktaya ayrılmış, kimliği tespit edilemeyen şahıs, uzun namlulu silahlarla güvenlik noktasına ateş açmış, vurulunca da üzerindeki bombayı patlatmıştır. Osmanov ise yürüyen merdivenleri kullanarak yolcu karşılama salonuna yönelmiş ve üzerindeki bombayı patlatmıştır." denildi.

Canlı bomba eylemini gerçekleştirenlerin Atatürk Havalimanı'ndaki keşif görüntülerinin güvenlik kameralarına yansıdığı ifade edilen iddianamede, canlı bomba eylemini gerçekleştiren saldırganların, olaydan önce 3, 8 ve 23 Haziran 2016'da Atatürk Havalimanı'na gelerek keşif yaptığı aktarılıyor.

İddianamede, sanıklardan 16'sının Rus, diğerlerinin ise Çeçenistan, Cezayir, Tunus, Mısır, Suriye ve Türk vatandaşı olduğu belirtiliyor.

Sanıkların "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından 46'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıkların ayrıca "silahlı terör örgütüne üye olma", "terör örgütü kurma ve yönetme", birden çok "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme" ve birden çok "nitelikli mala zarar verme" suçlarından toplam 2 bin 132 yıl ile 3 bin 342 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.