Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, yazılı açıklamasında, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve düzenlemelerin hayata geçirilmesinin önemine dikkati çekerek, Türkiye'nin hava savunma sisteminin derhal kurulması gerektiğini belirtti.

Ana hedefin, Türkiye'nin kendisine ait milli hava savunma sistemini kurmak olduğuna değinen Feyzioğlu, S-400 sisteminin hiçbir şekilde NATO savunma sistemlerine ve F-35'e zarar vermediğini, Türkiye'nin bu konuda NATO'ya ve müttefiklerine her türlü teminatı verdiğini, istenecek her türlü teminatı da vermeye zaten hazır olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin uluslararası hukuktaki haklarına değinen Feyzioğlu, "Türkiye'nin temel meselelerini birbirinden ayıramazsınız. Biri diğerini tetikler. Birinin çözümü diğerinin çözümüne katkıda bulunur. S-400'ler, F-35'lerle ilgili yaratılmak istenen krizin çözümü için Amerika ve Avrupa kamuoylarını, Türkiye'ye haksızlık yapıldığı noktasında ikna etmek zorundayız. Hükümetlerden bahsetmiyorum. O ayrı. Kamuoyları ikna edilmeli." değerlendirmesinde bulundu.

Bunun için Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunun vurgulanması, eksikleri giderme kararlılığının ortaya konulması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin bu açıdan önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin kurumları doğru işleyen bir demokrasiyi hedeflediğini göstereceğini belirten Feyzioğlu, "Bu sebeple eksiği varsa nasıl tamamlanacağı da ifade edilerek söylenmeli, yanlışı varsa nasıl düzeltileceği ortaya konularak ifade edilmeli. Doğruya da çekinmeden doğru denilmelidir. Çünkü milli bir meseledir. Herkesi siyasi partilerin ideolojik gözlüklerini çıkartarak düşünmeye davet ediyorum." ifadesini kullandı.

"Bu noktaya birlik olunarak gelinmiştir"

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesindeki, "Obama döneminde Türkiye'ye haksızlık yapıldı. Türkiye Patriot istemişti vermediler, oyaladılar" ifadesinin önemine dikkati çeken Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Bu noktaya kararlı bir diplomasi ve içeride bu konuda önemli oranda birlik olunarak gelinmiştir. Şimdi yapılması gereken Trump'ın bu sözleri üzerine Avrupa ve Amerika kamuoylarını doğru bilgilendirecek, Türkiye lehine çevirecek çalışmaların hemen hayata geçirilmesidir. ABD'de ve Avrupa'da düşünce örgütlerinde Türkiye'nin tezlerinin objektif olarak tartışılması sağlanmalıdır. Bu ülkelerin basın yayın organlarında Türkiye'nin haklılığını dile getiren tartışma programları yapılmalı veya daha doğrusu bu konudaki tartışma programlarına Türkiye'nin tezlerini savunan uzman insanların katılımı sağlanmalıdır."

Türkiye'nin NATO'dan ayrılmak istemediği ve böyle bir hususun Türkiye'nin gündeminde olmadığının bıkmadan usanmadan anlatılması gerektiğinin altını çizen Feyzioğlu, bu konudaki kara propagandanın önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.

Feyzioğlu, bizzat NATO Genel Sekreteri'nin, "S-400 meselesi Türkiye'nin iç meselesidir. NATO ittifakı ile ilgisi yoktur." dediğinin altı çizilerek dünyada duyulmasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, "Böylece konunun ABD devleti ve Türkiye veya NATO ve Türkiye arasındaki bir uyuşmazlık olmadığı Amerikan silah şirketlerinin yarattığı bir sorun olduğunun dünyada anlaşılması sağlanmalıdır." görüşünü paylaştı.

Ticarette en önemli kuralın "söze sadık kalma" olduğuna değinen Feyzioğlu, "Hiçbir haklı gerekçe olmadığı halde Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmaya teşebbüs edilmesinin, Amerikan silah şirketleriyle iş yapmak isteyen diğer ülkeleri tereddüde düşürmesi, onları Rusya ve Çin'e yöneltmesi tehlikesi dahi iyi işlenirse bu silah şirketleri Amerikan devletini müttefik Türkiye ile büyük ve sonuçları herkes için zararlı olacak bir ekonomik çatışmaya sürüklemeyi kendileri açısından zararlı göreceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Yargı Reformu Strateji Belgesi

Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne de değinen Feyzioğlu, şu bilgileri verdi:

"Etkin kamu diplomasisi yapılabilmesi için Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin büyük bir süratle ve aynı çoğulcu katılımcı anlayışla hayata geçirilmesi uluslararası ilişkilerde ihtiyaç duyduğumuz anahtarı bize verecektir. Bu reform belgesinde kuşkusuz eksiklikler vardır. Belgeyi yermek yerine doğru olanı desteklemek, bu eksikliklerin de zaman içerisinde en iyi şekilde giderilmesini sağlayacaktır.

Bu çerçevede hiç kuşkusuz tam bir uzlaşmayla Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısını en güvenilir olacak şekilde değiştirmek durumundayız. Bunun da zamanı gelecektir. Reform belgesi Türkiye'nin hedeflerini ortaya koyması açısından çok önemlidir. Bu hedeflere ulaşılabilmesi için bir yandan belgede yazılı hususların hayata geçirilmesi diğer yandan da HSK'nin yapısının uzlaşma ile ve siyasetin etki edemeyeceği şekilde düzenlenmesi zaten gerekecektir."