Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) tarafından düzenlenen "11. Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları"na video mesaj gönderdi.

Selçuk, mesajında 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan bir salgınla mücadele edildiğini ve halen de mücadelenin sürdüğünü ifade etti. Bu dönemde hayatlarını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Selçuk, "Hastalarımıza Rabbimden şifa vermesini niyaz ediyorum. Tez zamanda bu zor günleri atlatırız inşallah." dedi.

Bakan Selçuk, Türkiye'de ilk vakanın görülmesinden itibaren salgının olumsuz etkilerini azaltmak ve vatandaşları korumak için sivil toplum kuruluşları, sendikalar, iş dünyası ve akademisyenlerle sürekli istişare içinde olarak gerekli tedbirleri aldıklarını ve almaya da devam ettiklerini vurguladı.

Bu istişareler sonucu hayata geçirdikleri Sosyal Koruma Kalkanı kapsamındaki uygulamalar ve desteklerle Bakanlık olarak salgın yönetiminde etkin rol oynadıklarının altını çizen Selçuk, şöyle konuştu:

"Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak çalışmalarımızı, sosyal yardımlar, sosyal hizmetler, çalışma hayatı, sosyal güvenlik olarak 4 başlık altında yürütmekteyiz. Salgın Sosyal Destek Programı çerçevesinde, 10 milyar liraya yakın nakdi yardım yaptık. Sosyal hizmet veren kuruluşlarımızda da gereken önlemleri aldık. Kadın konuk evlerimiz, çocuk evlerimiz, engelli bakım ve rehabilitasyon merkezlerimiz ve huzurevlerimizde kalan vatandaşlarımızın sağlıklarını korumak için tedbirleri çok sıkı ve titiz bir şekilde uygulamaktayız. Çalışma hayatında istihdamı, işi, işçilerimizi, işyerlerini ve işverenlerimizi korumak için kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, iş akdi fesih kısıtı ve normalleşme desteği gibi uygulamalarımızı hızla devreye aldık. Çalışanlarımız için bu bağlamda 36,3 milyar liralık bir destek sunduk. Sosyal Koruma Kalkanı çerçevesinde, mücbir sebep hali kabul edilen sektörlerde işverenlerimizin ve sigortalılarımızın yaklaşık 40 milyar liralık prim ödemelerini 6 ay süre ile erteledik. Prim erteleme desteğimizden sağlık hizmet sunucularımız da yararlandı. Ülkemizde 34 bine yakın sağlık hizmet sunucusunda çalışan 287 bin sigortalının yaklaşık 1 milyar lira tutarındaki primlerini ertelemiş olduk."

"Yeni İstihdam Kalkanı paketini de uygulamaya başladık"

Bakan Selçuk, salgının seyri doğrultusunda çalışma hayatında normalleşmeye geçişi desteklemek ve hızlandırmak amacıyla Yeni İstihdam Kalkanı paketini de uygulamaya başlattıklarını anlattı.

Bu pakette 6 ana teşvik ve destek bulunduğunu aktaran Selçuk, "Ayrıca yaklaşık 290 milyar liralık SGK alacağına da yapılandırma imkanı getirdik. Salgın döneminde çalışanlarımıza, işletmelerimize ve salgından en fazla etkilenen toplum kesimlerimize sağladığımız, tüm bu destek ve yardımların toplam tutarı 45 milyar lirayı aştı." dedi.

Salgının sağlık sistemi ve sağlık sigortacılığının değerini ve önemini de hatırlattığını vurgulayan Bakan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batmış bir haldeyken alıp bugünkü seviyelere taşıdığımız Sosyal Güvenlik Sistemimiz, en zor zamanlarımızda adeta kurtarıcı bir rol üstlendi. Sağlam altyapısı ve sürdürülebilir mekanizmalarıyla kendini bir kez daha ispatladı. Bugün ülkemizde 1960'lardan bu yana sürekli istenen, talep edilen, hayali kurulan bir Genel Sağlık Sigortası sistemine sahibiz. Bunu her platformda özellikle ifade ediyorum. Sağlık sistemi ve hizmetleri konusunda, dünyada çok az ülkenin başarabildiği, gurur verici bir başarı hikayemiz var. Öncelikle Genel Sağlık Sigortası Sistemimizin pek çok kazanımı mevcut. Vatandaşlarımızın tamamını kapsamına alan bir sistemden bahsediyoruz. 2002'de yüzde 70 olan genel sağlık sigortasının kapsamını bugün yüzde 99'lara ulaştırdık. Aynı zamanda çok geniş bir yelpazede tedaviyi içeren bir güvence paketine de sahip. Devlet ve üniversite sağlık hizmet sunucularının yanı sıra özel sağlık hizmet sunucularını da kapsıyor."

"Kovid-19 bakım hizmetlerini geri ödeme kapsamına aldık"

Bugün tüm sigortalıların 856'sı kamu, 1417'si özel ve 128'i üniversite hastanesi olmak üzere, toplam 2 bin 401 sözleşmeli sağlık hizmet sunucusundan uluslararası standartların üstünde ve en düşük ücretlerle hizmet alabildiklerinin altını çizen Selçuk, "Sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımızın ise bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri de dâhil; sağlık hizmetlerinden yararlanmaları için ödemeleri gereken miktar aylık sadece 88 lira. Belirli bir düzeyin altında geliri olanların bu primini de devlet olarak biz ödeyerek, sağlık güvencesini sağlamaktayız." dedi.

18 yaş altı tüm gençler ve çocukları da GSS kapsamına aldıklarını hatırlatan Selçuk, şöyle devam etti:

"Dünyada bu kadar düşük maliyetlerle bu kadar kapsamlı sağlık hizmeti sunan başka bir kamu ya da özel sigorta sistemi yok. Dolayısıyla bu salgın döneminde de işte bu güçlü GSS Sistemi sayesinde hastalarımızdan herhangi bir ücret almadan sağlık hizmetlerimizi kesintisiz olarak sunmaya devam ediyoruz. Salgın olgularına verilen tanı ve tedavi hizmetlerini acil hal kapsamında verilen sağlık hizmeti olarak kabul ettik. Böylece vatandaşlarımızdan katılım payı ve ilave ücret alınmamasını sağladık. SUT listelerimizde yer alan 9 bin 47 işlemin tamamının işlem fiyatında yüzde 10 ila 25 arasında iyileştirmeler yaptık. Ayrıca Kovid-19 bakım hizmetlerini geri ödeme kapsamına aldık. Kovid-19 tanısı konulan her hasta için bakım hizmeti veren hastanelerimize ödeme yapmaktayız. Karşılanan yoğun bakım tedavi ücretlerini 2 katına çıkarttık. Kovid-19 hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçları ve immünplazma tedavisini de geri ödeme listemize aldık. Kovid-19 test, tedavi ve bakım hizmetleri için Genel Sağlık Sigortası kapsamında karşıladığımız tüm bu ödemeler 4,4 milyar liraya ulaştı."

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, engelliler ve kronik hastaların işlerini kolaylaştırmak için süresi dolan sağlık rapor ve reçetelerinin geçerlilik sürelerini uzattıklarını anlattı.

Tek hekim tarafından en fazla 10 gün olarak düzenlenen istirahat raporlarının 14 gün olarak düzenlenmesini de sağladıklarını hatırlatan Selçuk, ayrıca filyasyon ekipleri tarafından elektronik olarak da düzenlenen Kovid-19 teşhis ve karantina raporu için de iş göremezlik ödeneği ödenmesini sağladıklarını söyledi.

Bu süreçte sözleşmeli oldukları toplam 26 bin 571 eczaneden reçete edilen ilaçların kesintisiz olarak temin edilmesinin de çok önemli bir rol oynadığını vurgulayan Selçuk, şöyle devam etti:

"Vatandaşlarımız 2000 yılından önce ülkede var olan, 17 bin eczanenin sadece 3 bin 500'ünden yararlanabiliyordu. Geçtiğimiz eylül ayında SGK ile Türk Eczacılar Birliği arasında yaptığımız İlaç Alım Protokolünü de imzalayarak vatandaşlarımızın kesintisiz bir şekilde, en iyi şartlarda ilaç almalarını temin ediyoruz. Yeni protokolümüz ile eczanelerimize yıllık 235 milyon liraya ulaşacak bir iyileştirme de yapmış olduk. Vatandaşlarımızın sağlığı için geri ödeme listesi kapsamındaki ilaç sayımızı da sürekli güncellemekteyiz. 2000'li yıllarda bedeli ödenen ilaç sayısı 3 bin 986 iken, bugün geri ödeme kapsamında 8 bin 889 ilacımız var. Sadece salgın döneminde 58'i kanser ilacı olmak üzere toplam 432 ilacı geri ödeme kapsamına dahil ettik. Ayrıca geri ödeme kapsamındaki tıbbi malzeme sayımızda 4 bin 833'e ulaşmış durumda. Özetle vatandaşlarımızın sağlıklarını korumak için, onların sağlık hizmetlerinden kesintisiz olarak yararlanabilmelerine yönelik tüm tedbirleri almak bizim en öncelikli hedefimiz oldu ve bu yolda da devam ediyoruz."

Özel hastanelerin sağlık sistemindeki yeri

Bakan Selçuk, Türkiye'de özellikle son 18 yılda sağlık alanında kaydedilen başarılarda özel hastanelerin büyük katkısı olduğunun altını çizdi.

Özel hastanelerin, sağlık sisteminde nitelikli yatak, yoğun bakım yatağı, MR, ultrason gibi tetkik cihazları kategorilerinde de ciddi ağırlık taşıdıklarını vurgulayan Selçuk, "2020 yılı Eylül ayı sonuna kadar hekime müracaatların yüzde 17'si özel sağlık hizmet sunucularına yapılmış. Tekil kişi olarak baktığımızda ise bu oran yüzde 32'lere yaklaşıyor. Yine 2020 yılının 9 ayında Sosyal Güvenlik Kurumumuzun sağlık harcamaları içindeki tedavi harcamalarında özel sağlık hizmet sunucularının aldığı pay yüzde 22. Dolayısıyla özel hastaneler, istihdam ettikleri sağlık çalışanlarımız ile de sağlık sistemimizde çok büyük bir yer taşıyorlar." diye konuştu.

Selçuk, ülkedeki 1 milyonu aşkın sağlık çalışanının yaklaşık dörtte birinin özel hastanelerde istihdam edildiğini kaydetti. Sağlık alanında finansmanın yanı sıra Bakanlık olarak bu alanda hizmet verecek iş kollarına istihdam desteği de sağladıklarını belirten Selçuk, İŞKUR vasıtasıyla işbaşı eğitim programları, mesleki eğitim kursları ve girişimcilik eğitimleri gibi çeşitli aktif işgücü programları düzenlediklerini anlattı.

Bu eğitim programları ve kurslarla sağlık sektöründe istihdamın korunması ve artırılmasını sağlamayı, aynı zamanda mesleki niteliklerin gelişmesini hedeflediklerini vurgulayan Selçuk, vatandaşlara kaliteli, eşit ve erişilebilir sağlık hizmeti sunabilmek için tüm sağlık hizmet sunucuları ile iş birliği yapmaya devam ettiklerinin altını çizdi.

Sosyal güvenlikte ve özellikle Genel Sağlık Sigortası sisteminde daha iyiye gitmek için çalıştıklarını belirten Bakan Selçuk, şunları söyledi:

"Nitekim ülkemizi 2023'e taşıyacak 11. Kalkınma Planı'nda, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programlarımızda, eylem planlarımızda bu hedeflerimizi, hedeflere varmak için yapılacakları ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduk. İlaç harcamalarının öngörülebilirliği ve sürdürülebilirliğini artırmak ve harcamalarda etkinliği sağlamak için çalışıyoruz. Sağlık sisteminde hizmet sunucusu ve ödeyici rollerini, hizmet kalitesi, mali sürdürülebilirlik, denetim ve performans başta olmak üzere etkin bir biçimde yerine getirecek şekilde güçlendireceğiz. İhtiyaç dışı tetkik, tahlil ve diğer işlemlerin azaltılması için tıbbi verileri sisteme daha iyi entegre etmekteyiz. Bizim için başarının en önemli göstergelerinden biri de sosyal sigortacılık ilkelerine dayalı, daha etkin, daha adil, daha kolay erişilebilir, aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini devam ettirmek. Bugün Sosyal Güvenlik Kurumu’muz, 2071'e kadar aktüeryal hesaplarını yapan ve hiçbir şekilde mali açıdan risk oluşturmayan bir yapıya kavuşmuş durumda. Sosyal Güvenlik Reformuyla elde ettiğimiz bu başarıyı sizlerin desteğiyle ve katkısıyla sürdüreceğimize ve daha da güçlendireceğimize inancımız tam. Çünkü biz biliyoruz ki bu başarı hikayesini hep birlikte yazdık."

Sağlık çalışanlarının "vazife malullüğü" ve "meslek hastalığı" talebi

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, salgından en çok etkilenen alanların başında sağlık sektörünün geldiğini belirterek, sahada olağanüstü bir özveriyle çalışan sağlık çalışanlarına şükranlarını sundu.

Hayatlarını kaybeden sağlık çalışanlarına Allah'tan rahmet ve yakınlarına baş sağlığı dileyen Selçuk, şöyle konuştu:

"Sağlık çalışanlarımızın aileleri her daim bizlere emanet. Vazife malullüğü ve meslek hastalığı mevzuatımızda yeri olan ve SGK olarak yıllardır süreçlerini yakinen takip ettiğimiz konular. Pazartesi akşamı Kabine toplantısı sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın durumlarını, kadrolarına göre, vazife malulü veya meslek hastalığı kapsamında hızlıca ele alıyoruz. Bu süreçte sivil toplum kuruluşlarımızın görüşlerinden, tecrübelerinden faydalanılmasının ne kadar önemli olduğunun bir kez daha farkındayız."

Bakan Selçuk, toplantının bu alanda çalışan tüm kurumlara hayırlar getirmesini diledi.