Tarih boyunca "Her yiğidin gönlünde yatan aslan" olan İstanbul, ebediyen Türk olduğu 1453'ten önce farklı medeniyetler tarafından 28 kez kuşatıldı. 

Büyük fethin 566. yılı kutlanıyor

Üç büyük medeniyete başkentlik yapan şehir, tarih, siyaset, ticaret ve kültürün en önemli merkezlerinden biri olma özelliğini yüzyıllardır muhafaza ediyor.

Dünyanın gördüğü en muazzam savunma ve kuşatmalardan birine tanıklık eden şehir, tarih sahnesine çıktığı günden bugüne kadar herkesin dikkatini üzerine çekti.

Hazreti Peygamber'in müjdelediği kadim şehir İstanbul'un geçmişi, bir anlamda dünya kuşatmalar ve işgaller tarihi olarak tarihi vesikalarda yerini aldı. Napolyon'un "Dünya tek devlet olsa başkenti İstanbul olurdu." dediği, Nedim'in "Bu şehr-i Stanbul ki bi-misl ü bahadır. Bir sengine yek-pare Acem mülkü fedadır." diyerek eşsizliğine vurgu yaptığı İstanbul, en kadim medeniyetlerin varlıklarını taçlandırdıkları yer olageldi.

M.Ö. 340 Makedonya Kralı Phillippe, M.Ö. 194 Roma İmparatoru Septim Severus, M.S. 616 İran Hükümdarı Keyhüsrev, M.S. 626 İranlılar ve Avar Türkleri, M.S. 665 Emevi Halifesi Muaviye, M.S. 667 Emevi Halifesi Muaviye, M.S. 672 Emevi Halifesi Muaviye, M.S. 712 Emevi Halifesi I. Velid, M.S. 722 Emevi Halifesi I. Velid, M.S. 782 Abbasiler, M.S. 854 Abbasi Halifesi Mütevekkil, M.S. 864 Ruslar, M.S. 869 Abbasi Halifesi Mütevekkil, M.S. 936 Ruslar, M.S. 959 Macarlar, M.S. 970 Abbasiler, M.S. 1203 Latinler, M.S. 1302 Venedikliler, M.S. 1348 Cenovalılar, M.S. 1391-1396 Osmanlı Padişahı I. Bayezid, M.S. 1412 Osmanlı Şehzadesi Musa Çelebi, M.S. 1422 Osmanlı Padişahı 2. Murad, M.S. 1437 Cenovalılar, M.S. 1453 Osmanlı Padişahı 2. Mehmed'in yanı sıra Atilla'nın, Vikinglerin, Bulgarların ve Gotların da kenti kuşattığı bazı kaynaklarda yer buluyor.

Müslümanların vazgeçilmez hedefi İstanbul

O dönemki adıyla "Konstantinopolis", Hazreti Peygamber'in hadisi üzerine, Müslümanların en önemli hedefleri arasına girdi ve şehri alarak Peygamber'in övgüsüne mazhar olmak adına birçok İslam ordusu, İstanbul önlerine geldi ve şehri kuşattı.

İstanbul, Müslümanlar tarafından ilk olarak, Hazreti Muhammed'i hicret döneminde evinde misafir eden Eyyüb el-Ensari tarafından 668-669 yıllarında kuşatıldı. Daha sonra birçok farklı kuşatmaya sahne olan İstanbul, Osmanlılar tarafından ise ilk kez Yıldırım Bayezid döneminde kuşatıldı ve kuşatma başarısız oldu.

Sultan 2. Mehmed tahta geçtiği dönemde, İstanbul'un fethi için öncelikle deniz yardımının kesilmesi gerektiği düşüncesiyle Yıldırım Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısında Rumeli Hisarı'nı yaptırdı. Bu hisar, Tuna Nehri ile Karadeniz'den gelecek yardımı önlemeyi amaçlıyordu. İstanbul'un yüksek ve kalın surlarını yıkmak amacı ile Edirne'de, devrin önemli mühendisleri Musluhiddin, Saruca Sekban ile Osmanlılar'a sığınan Macar Urban'a büyük toplar döktürüldü.

Sultan 2. Mehmed, 1452'de Bizans İmparatorluğu'na savaş ilan etti ve 28 Haziran 1452'de Rumeli Hisarı'ndan 50 bin kişilik ordu harekete geçti. İstanbul surları karşısında çadırlar kuruldu, 31 Ağustos'a kadar ordu şehirde kaldı ancak 31 Ağustos'ta Edirne'ye geri döndü.

Sultan 2. Mehmed, Şubat 1453'te dökülen topların İstanbul önlerine götürülmesini emretti. Karaca Paşa komutasındaki 10 bin kişilik ordu, İstanbul yakınındaki Vize, Silivri ve Ayastefanos kalelerini kuşattı. Nisan ayına gelindiğinde ise 2. Mehmed, eyalet ve sancaklara orduya katılmaları için haber gönderdi ve 5 Nisan 1453'te Osmanlı ordusu, 2. Mehmed'in komutasında İstanbul'a hareket etti.

Osmanlı ordusunda önemli hocalardan Akşemseddin, Akbıyık ve Molla Gürani de bulunuyordu. 6 Nisan 1453'te 10 bin sipahi Maltepe civarını tuttu. Sultan 2. Mehmed de Anadolu ve Haliç'i tutmuştu. Zağanos Paşa da Beyoğlu'nu fethederek, Galata üzerine yürüdü. Aynı gün Sultan 2. Mehmed, Mahmut Paşa'yı elçi olarak Bizans İmparatoruna gönderdi ancak barış teklifi kabul edilmedi.

Kuşatma 6 Nisan 1453'te başladı

Sultan 2. Mehmed, 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul kuşatmasına başladı. Osmanlı ordusu kenti karadan ve denizden kuşatma altına alırken, ordu surlarda gedikler açtıkça Bizanslılar surları yeniliyor, Türkler'in şehre girişine izin vermiyordu. Osmanlı donanmasının da Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemilerine engel olamaması, savaşın seyrini değiştirmeye başladı. Haliç ile Karaköy arasına çekilen zincirden dolayı Osmanlı donanmasının Haliç'e girememesi, savaşın yönünü Osmanlı aleyhine çeviriyordu. Bu gelişmeler üzerine Sultan 2. Mehmed, 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece 72 parça kadırganın karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi emrini verdi. Dolmabahçe üzerinden Haliç'e indirilen gemilerle savaşın gidişatı değişmeye başladı.

Kaynaklara göre, Sultan 2. Mehmed, ''Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han'ız. Allah'ın izni ve yardımı ile imkansızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun. Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler'den yağ alıp kızakları yağlayın ama çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli.'' emrini verdi.

Bir gece içerisinde Haliç'e indirilen donanma, 22 Nisan'da Haliç'ten ateşe başladı. Bizans Başkumandanı Giustiniani ise donanmanın Haliç'e indirilmesine inanamıyordu.

- Bizans imparatoru son teklifi de kabul etmedi

Fatih umumi hücumdan önce 23 veya 24 Mayıs'ta İsfendiyaroğlu Kasım Bey'i elçi olarak imparatora gönderdi. İmparatora şehri teslim etmesi durumunda kentten mahiyetiyle, hazinesiyle ayrılması, halktan da isteyenlerin gidebileceği yönündeki teklifini iletti. İmparator ise buna karşılık yüklü vergi ve imtiyazlarla Fatih'ten kuşatmadan vazgeçmesini talep etti.

Sultan Mehmet'in de bu teklif üzerine "Buradan gitmekliğim kabil değildir; ya ben şehri zabtederim, yahut şehir beni ölü veya diri olarak zabteder, eğer şehirden sulhen çekilirsen sana Mora'yı ve kardeşlerine diğer eyaletleri vereceğim; bu suretle dost oluruz, şayet şehre harben girecek olursam eşraf ve ayanını ve seni öldürüp halkı esir edip mallarını yağmalattırırım." cevabını verdiği bazı kayıtlarda yer almıştır.

- İstanbul, 29 Mayıs'ta Osmanlı'nın oldu

Osmanlı Donanması'nın Haliç'e indirilmesi ile savaşın seyri Osmanlılar lehine dönerken, Sultan 2. Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verdi. 29 Mayıs'ta günün ilk ışıkları ile başlayan taarruzda, Ulubatlı Hasan'ın Bizans surlarına çıkarak Osmanlı sancağını dikmesiyle Osmanlı ordusu moral kazandı. 

Konstantinopolis, 29 Mayıs 1453'te Sultan 2. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birliklerine teslim oldu.