Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin’de şehit düşen askerleri anmak için stant açarak lokum dağıtan öğrencilere saldırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan 15 öğrenci ‘terör propagandası’ yapmak gerekçesiyle tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin’de şehit düşen askerleri anmak için stant açarak lokum dağıtan öğrencilere saldırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan öğrenciler, emniyetteki sorgularının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.

Burada savcılıkça sorgulanan 15 öğrenci, ‘terör örgütü propagandası’ yapmak suçundan tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi.

“TSK VE TÜRKİYE’Yİ İŞGALCİ GÖSTERME, TERÖR ÖRGÜTÜNÜ MAZLUM OLARAK LANSE ETMEYE ÇABASINDALAR’’

Savcılık sevk yazısında, "Şüphelilerin PKK, KCK, YPG silahlı terör örgütlerinin genel tavrı ve stratejisi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Uluslararası Hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa ve terör ile terörist faaliyetlerle mücadele haklarını kullanan bir devlet değil de bölgede işgal gerçekleştiren, şiddet uygulayan bu suretle gayri meşru faaliyette bulunan gayri meşru bir güç olarak gösterme çabası içerisindedirler" denildi.

Savcılık yazısında "Bahse konu olaylar bir üniversite içerisinde masum bir öğrenci grup tarafından, masum duygularla hareket eden gösterilen demokratik tepki olarak gösterilmesi istenmekte ise de, asıl amaç bu grubun organik bağlar içerisinde olduğu terör örgütlerinin yöntemlerinin meşru göstermeye yönelik kamuoyu oluşturmaya dair eylemler olduğu sabittir. Şüpheliler organik bağ içerisinde bulundukları terör örgütlerini meşrulaştırmaya çalışırken, gerek TSK gerek Türkiye Cumhuriyeti devletini itibarsızlaştırmak, tepkisel uluslararası kamuoyu oluşturmak, terör örgütlerinin amacı doğrultusunda toplumda kargaşa yaratmak, barış ve huzur ortamını bozmayı amaçlamaktadır Şüphelilerin bu şekilde gerçekleştirmiş oldukları eylem Anayasada sınırları ortaya konan düşünce ve ifade özgürlüğü yahut toplantı ve gösteri yapma hakkı kapsamında değerlendirilemez. Şüpheliler, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, işgalci, gayri meşru, şiddet uygulayan bir güç olarak lanse ederek, PKK-KCK-YPG silahlı terör örgütünün ise cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstererek terör örgütünün propagandasını yaptıkları anlaşılmıştır’’ ifadelerine yer verildi.

(Doğan Can Cesur - Yusuf Melikoğlu /İHA)