Günaydın Abdullah Bey günaydın

div data-link="class{:~tag.contentRightClass(Layout.IsFullView, Layout.ReadingPaneMode)}">

Her patlama sonunda aynı zırva;

Bıçak kemiğe dayanmıştır.

Kimse sabrımızı test etmesin…

Birliğimize saldıranların hedefi Türkiye’dir.

Alçaklar, hainler, kalleşler.

Allah, Allah.

Güler misin, ağlar mısın?

Bizde hedef “Zimbabve” zannediyorduk.

Teröristler Türkiye’nin kalbini patlatıyor,

Bizimkiler hala istikrar…

Bizimkiler hala “hedef Türkiye” diye ahkam kesiyor.

Kimse kusura bakmasın ama…

Türkiye hiç bu kadar boş konuşan bir siyasetle yönetilmemişdi.

*

Adalet dediler olmadı,

İstikrar dediler gelmedi,

Huzur dediler kalmadı,

Yolsuzlukla mücadele dediler çaldılar,

Terörle müzakere dediler böldüler,

Emniyet, can güvenliği dediler gömdüler,

Yazık,

Zaten daha ötesi de yok.

Yalan mı?

*

Düşünün dünyanın neresinde,

“Çalıyorlar ama çalışıyorlar” diye bir partiye oy verilir?

Dünyanın neresinde,

“Teröristlerin silah yığınağı yapmasına” göz yumduğunu söyleyen bir iktidar yeniden iş başına getirilir?

Dünyanın neresinde,

“Kendi ordusuna kumpas” kurup, “kandırıldık” diyen bir hükümetten hesap sorulmaz?

Dünyanın neresinde,

“Peygamberimiz büyüklendi, biz büyüklenmedik” diyen bir iktidarın dindarlığı sorgulanmaz?

Dünyanın neresinde,

Çadır mahkemeleri kurup, hakim ve savcıları teröristin ayağına gönderen bir iktidarın terör sorununu çözeceğine inanılır?

Dünyanın neresinde,

“Çözüm” diyerek askeri kışla, polisi karakola hapseden bir iktidarın “o iş bitti” sözüne inanılır?

Ya da dünyanın neresinde,

Cumhur 1300 liralık asgari ücretle sürünürken, Cumhurun başının 1300 odalı sarayda oturmasına rıza gösterilir?

*

Bu soruları çoğalttıkça çoğaltabiliriz.

Ama gel gör ki,

13 yıldır çözüm diye diye çözülmeye başladığımız şu günlerde,

İktidar hala “lafla peynir gemisi” yürütmeye çalışıyor.

Dün “çok güzel şeyler olacak” diyen eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bile,

Bugün “Cumhuriyet döneminin en zor günlerinden geçiyoruz” demeye başladı.

Günaydın Abdullah Bey günaydın.

Ülkenin paramparça edilmesinde…

Milletin ayrıştırılıp kutuplaştırılmasında…

Askerin ve polisin kırılmasında…

Patlayan bombalarda, gelen şehit haberlerinde…

PKK, KCK, PYD ve YPG’nin “Kürdistan” yaygarası yapmasında,

Sizin hiç günahınız yok mu?

*

Teröristi güçlendirmek adına yapılabilecek her şeyi yaptınız.

Demokrasiyi susturup, şiddeti konuşturdunuz.

Teröristle müzakere olmaz diyenleri terörist ilan ettiniz.

Ama terörün şehre inmesine de siz müsaade ettiniz.

Analar ağlamasın, ciğerler yanmasın dediniz.

Devleti yok, terörü siz var ettiniz.

Barış diyerek milleti ölümlere alıştırıp,

Asker, polis, çocuk ve şehit haberlerini siz sıradanlaştırdınız.

Sonuç?

Sonuç orta da,

İstikrar diye diye insanlığı hep birlikte öldürdünüz.