Hiç şüphesiz,

“Vatan, millet, bayrak” diyen,

Bu kahraman milletinin yüreği,

Günlerdir sınır ötesinde,

Canları pahasına savaşan,

Aslan yürekli Mehmetlerimiz için atıyor.

*

Ve çok şükür ki,

Haçlıların ve Siyonistlerin kayığına binen,

Bir avuç terör düşkünü “müptezel” dışında,

İktidarı, muhalefeti…

Alevi’si, Sünni'si…

Süryani'si, Gürcü'sü…

Ve daha nicesiyle hepimiz “devletimizin” arkasındayız.

*

Bildiğiniz gibi,

Yıllardır sınırımızı aşan terör grupları,

Karakollarımızı bastı,

Karargâhlarımızı bombaladı,

Asker, polis ve korucularımıza kurşun sıktı,

Ne öğretmen dinledi, ne de öğrenci.

Kundakta ki bebeğimize bile kıydılar.

*

Hep söyledik;

“Bıçak kemiğe dayandı” dedik.

“Bardağı taşırmayın” dedik.

“Bedeli ağır olur” dedik.

Dinlemediler.

15 Temmuz sonrası “ortak akıl” da birleşip,

“Hedefte birlik ilkesinde” buluşup,

“Ülke ve Millet bekası” için kucaklaşarak,

“Şimdi tam sırası” diyen “Yerli ve Milli” ittifak,

Önce Fırat Kalkanı…

Ardından İdlib…

Ve tabi “Zeytin dalı” Afrin diyerek,

Hedefi Münbiç olarak gösterdi..

*

Anımsayacaksınız,

Daha bir yıl öncesine kadar,

Kime ve neye hizmet ettiğini bildiğimiz.

Bazı emekli asker ve eski istihbaratçı…

Bazı eski Büyükelçi…

Güvenlik uzmanı…

Ortadoğu stratejisti…

Sözde; Akil, aydın, akademisyen…

Ve ya lafta; Kerameti kendinden menkul “bir bilen” sürüsü.

Ya gazete sayfalarında,

Ya da Televizyon ekranlarında,

Bol keseden sallayıp duruyorlardı;

"Aman Türk Ordusu Suriye'ye girmesin!"

“ Ortadoğu çıkmaz bir bataklıktır!”

“ABD ve Israil bizi ateşe atıyor.”

“Türkiye’yi bir çıkmaza sokmak istiyorlar.”

“Tuzağa düşmeyelim, uyanık olalım, gaza gelmeyelim!"

Vs.. vs.. diye.

*

Ama çok şükür ki şimdi;

Bu sözde “barışçı” batıya!

Bu kendisine dokununca “ mangalda kül bırakmayan” Avrupa’ya!

Türkiye üzerinde “film çevirip, entrikalar planlayan” ABD ve İsrail’e…

Ve bu sömüremediği için olaylara tamamen ”Fransız” kalan İngiliz ve Fransızlara inat,

Mehmet’im vurdukça vuruyor.

*

Vur Mehmet’im vur.

Devletimize “seri katil” diyenlere inat vur…

Vatan üzerinde “böl, parçala, yönet” oyunu oynamaya kalkanlara inat vur.

“Sokakları yakar, Milli ittifakı yıkarız” diyen hastalıklı zihinlere inat vur.

Çukurca, Nusaybin, Şemdinli, Cizre, Silopi ve memleketin dört bir yanında teröre kurban verdiğimiz şehitlerimiz için vur.

Vur ki;

Şehit anaları, babaları, evlat ve yavuklularının yüreklerine su serpilsin.

Vur Mehmet’im vur ki;

Tüm dünya içimizdeki Truva atlarına rağmen,

Geri adım atmadığımızı,

Diz çökmeyeceğimizi,

Ve Türk Devletinin gücünü görsünler.

Gazanız mübarek, kılıcınız keskin olsun!