Fezlekeler Ve "Dokunma Refleksi"

 

 “Yasama dokunulmazlığı”, yasama organı üyelerinin görevlerini aksatacak gereksiz suçlamalara ve başıboş harici tazyiklere karşı getirilmiş anayasal düzeyde bir hukuki teminattır. Buna göre, (Anayasanın 83. Md); seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen Milletvekili (ya da Parlamento dışından atanan bakan) TBMM kararı olmadıkça, tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.

Kamu yararı düşüncesine dayanan dokunulmazlık müessesinin amacı, yargılanma yönünden “imtiyazlı” bir statü oluşturmak değildir. Kamu vicdanını yaralayan ve toplumu rahatsız eden tabloların yaşanması halinde parlamento iradesinin ortaya çıkması ve refleks göstermesi gayet doğal bir durumdur.  

Bu dönemde, TBMM Başkanlığına gelen toplam 506 adet dokunulmazlığın kaldırılmasını isteyen fezleke var.  Bunların çoğu,   terör suçları  konusunda.

Belirli isimler hakkında birden fazla sayıda fezleke olduğu için sayı bu kadar kabarık görünüyor.

    Peki,  fezleke süreci nasıl işliyor? Kısaca, hatırlayalım.

          Yasama dokunulmazlığı ilke olarak Meclis kararıyla kaldırılabilir.

         Bunun iki istisnası vardır (m.83/2):

i-       Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali,

ii-Seçimden önce soruşturulmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14. maddesindeki eylemlere ilişkin durumlar (Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek; Devletin bir kişi veya zümre tarafından yönetilmesini veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliği sağlamak veya dil, ırk, din ve mezhep ayrımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüşlere dayanan bir devlet düzenini kurmak amacıyla, Anayasada yer alan hak ve özgürlükleri kullanmak.) İstisna kapsamına giren olaylarda, yetkili makam, ilgilinin tutulmasına, sorguya çekilmesine, tutuklanmasına ve yargılanmasına karar verebilir. Sadece, durumun hemen ve doğrudan doğruya TBMM’ne bildirilmesi zorunluluğu vardır.

        Yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemleri ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinin birlikte toplanmasından oluşan Karma Komisyonla ilgili ayrıntılar, TBMM İçtüzüğünün 9. Kısmında; 131, 132, 133, 134. maddelerde düzenlenmiştir. Buna göre, Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılmasına veya milletvekilliği veya bakanlık sıfatının sona ermesine kadar kovuşturmanın ertelenmesine karar verebilir. Bununla birlikte, dokunulmazlık fezlekeleri konusunda son söz Genel Kurulundur.

Karma Komisyon raporu kovuşturmanın ertelenmesini öngörüyorsa, rapor üzerine Genel Kurulda görüşme yapılmaz. Gündemin “Sunuşlar” kısmında Genel Kurulda okunup bilgiye sunulur. 10 gün içinde bu rapora yazılı olarak itiraz edilmezse, kesinleşir.

 Rapor dokunulmazlığın kaldırılması yönünde ise Genel Kurulda Karma Komisyon raporu üzerinde görüşme açılır. Bu görüşmede konuşmacılar ve konuşma sürelerine ilişkin İçtüzükte özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle, genel hükümlere başvurulması gerekmektedir. Buna göre, rapor üzerindeki görüşmede, şahsı adına 2 üyeye, istediği takdirde komisyona ve hükümete ve son olarak da dokunulmazlığının kaldırılması istenen milletvekiline söz verilmektedir. Konuşma süreleri, İçtüzüğün 72. ve 60. maddesine göre, komisyon ve hükümet için 20’şer dakika, şahıslar için 10’ar dakikadır. Anayasa, yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya milletvekilliğinin düşmesi kararlarının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurma yolunu açık tutmuştur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, kamuoyunda oluşan beklentilere cevap teşkil edecek nitelikte, Anayasa ve Meclis İçtüzüğünde düzenlenen yöntemler dairesinde, doğal bir reaksiyon ya da refleks olarak bazı fezlekeleri seri şekilde görüşüp sonuçlandırabilir.