Son dönemde piyasalarda yaşanan gelişmeleri değerlendiren Zeybekci, ekonomi ve finans piyasalarının ikiye ayrılması gerektiğini, finans piyasalarının istihdam, ihracat gibi dengelere itibar etmeyen, spekülasyonlara dayalı fırsatların değerlendirildiği bir alan olduğunu ifade etti. 

Zeybekci, ekonominin ve özel sektörün spekülatif hareketlerden en az şekilde etkilenmesi amacıyla ne gibi tedbirler alınabileceği, ülkenin riskleri, mükellefiyetleri, borçları ve varlıkları gibi konulara bakıldığını belirterek, "Görüyoruz ki Türkiye'nin genel ekonomik dengeler anlamında herhangi bir problemi yok." diye konuştu. 

Türkiye'nin 3,4 trilyon liralık milli geliri olan bir ülke olduğuna işaret eden Zeybekci, "Türkiye'nin finans piyasasındaki bu hareketlerden zarar gördüğü kesindir ama ekonomik anlamda bir zamanlar olduğu gibi, yerle bir olmasını, etkilenmesini, yataklara düşmesini kimse beklemesin. Türkiye ekonomisi derinlik ve hacim itibariyle yeterince güçlü." ifadesini kullandı. 

ABD'nin İran'a yaptırım kararı

ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilerek yaptırımları tekrar devreye sokma kararını değerlendiren Zeybekci, Türkiye'nin daha önce ABD, Avrupa Birliği (AB) ve diğer ülkelerce uygulanan yaptırımlar ve ambargolar döneminde İran ile ticaretini sürdürdüğünü, bundan dolayı da birçok konuda speküle edildiğini hatırlattı.

Zeybekci, şimdiki durumun öncekinden farklı olduğuna işaret ederek, bir anlaşma yapıldığını ve bu anlaşmadan çekilmenin uluslararası kabul görmüş kurallara göre karşılıklı diyalog, mutabakat veya bir temasla gerçekleşmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Zeybekci, "Bir taraf kendi başına diyor ki, 'Ben çekildim.' Bozulan anlaşma değildi, bozulan önceden birinin diğerine dikte ettiği bir şeydi." diye konuştu.

Bu aşamada endişe edilecek çok büyük bir şey görmediğini vurgulayan Zeybekci, şöyle devam etti: 

"Diğer ülkelerin, AB ülkelerinin ve Türkiye'nin bu konuda ABD ile aynı fikirde olmadıklarını görüyoruz. Diğer taraftan ben şöyle görüyorum, bir şekilde ambargo veya yaptırımlar altına alınmış İran'a, o ülkelerin ve ABD'nin söylediği 'Benim ürünlerim bu ülkeye gitmeyecek, bu ülkeyle ticarette Amerikan doları kullanılmayacak.' yaklaşımı Türkiye için bir fırsat. Ben, Birleşmiş Milletlerin İran'daki nükleer faaliyetlerle ilgili kararları varsa tabii ki onlara da uyarak ticaret yapmaya devam edeceğim."

"Körfez'deki silah faturalarına bakmak lazım"

Yaptırımlar konusunda son dönemdeki hikayeye dikkat etmek gerektiğini belirten Zeybekci, şunları kaydetti:

"Ortadoğu'daki, Körfez'deki silah faturalarına bakmak lazım. Birçok ülkenin çok yüksek miktarda silahlandığını ve farklı söylemlerin ortaya çıktığını görüyoruz. O coğrafyada, özellikle Arap Yarımadası'nda bir oyun ve strateji var, ona da dikkat etmek gerekiyor. Diğer taraftan tabii ki Irak ve Suriye'de İran faktörü ve bu ülkenin faaliyetleri var. İran'ın faaliyetlerinin tehdit olarak algılanması ki bazılarından biz de rahatsızız. Buna karşın şu anda görüyoruz ki İran, Türkiye, Rusya'nın Suriye'deki dramın bitirilmesi yönünde ortak bir tarzı da var. Körfez bölgesinde bu kadar çok silah alan ülkelerin de bir sipariş üzerine İran'a böyle bir yaptırım konusunda ricacı olduklarını tahmin etmek ihtimal dahilindedir."

"Türkiye'nin yerle bir olmasını kimse beklemesin"

Bakan Zeybekci "Türkiye'nin para piyasasındaki hareketlerden zarar gördüğü kesin ama ekonomik anlamda yerle bir olmasını kimse beklemesin." diye konuştu.

2018 büyüme tahmini

Zeybekci, 2018 büyüme tahminine ilişkin "Yıl boyu büyümemizi yüzde 6 ve üzerinde görüyoruz." dedi.