Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, nohut fiyatlarının 12 lira düzeyine yükselmesi, zaman zaman da 20 liraya kadar tırmanmasının, Türkiye'de "üretim azlığı" ve ithalat yapılan ülkelerde "hasadın başlamaması"ndan kaynaklandığını açıkladı. 

DHA’nın sorularını yanıtlayan Şemsi Bayraktar, dünyada ve Türkiye’de son günlerde meydana gelen nohut fiyatlarındaki artışı, iklim koşulları yüzünden dünyada üretimin yetersiz oluşuna, bazı önemli üretici ülkelerde ise hasadın henüz başlamamasına bağladı.

Türkiye’de baklagiller üretiminin yüzde 43’ünü karşılayan nohutta, ekim alanlarının azaldığına dikkat çeken Bayraktar, 2010 yılında 455 bin 690 hektar olan nohut ekim alanlarının, 2016 yılına kadar yaklaşık yüzde 22.8 azaldığını ve 351 bin 687 hektar düzeyine indiğini vurguladı.

Alandaki azalmaya karşın dekar başına nohut veriminin 116.5 kilogramdan, 129.4 kilograma çıkmasıyla üretimdeki gerilemenin yüzde 14.3 düzeyinde kaldığını ifade eden Bayraktar, “2010 yılında 530 bin ton 634 ton olan üretim, 2016 yılında 455 bin tona indi. Son 7 yıllık döneme bakıldığında, nohut üretiminin 450 bin ton ile 530 bin 634 ton arasında değiştiği, son 3 yılda 450-460 bin ton dolaylarında bir üretim yapıldığı görülüyor” dedi.

Dünya birinciliğinden 11'inciliğe

Türkiye’nin dünyanın önemli nohut üreticilerinden olduğuna işaret eden Bayraktar,  Irak ve İran’ın olağanüstü nohut talebi dolayısıyla 1990’lı yıllarda 860 bin nohut üreten ve dünya ihracatının yüzde 62’sini karşılayarak birinci olan Türkiye’nin ihracattaki payının yüzde 1’e, sıralamadaki yerinin de 11’nciliğe indiğini söyledi.

Bayraktar, dünyada 2010 yılında 12 milyon hektar olan nohut ekim alanlarının, yüzde 23.1 artışla 2014 yılında 14.8 milyon hektara, yine 2010’da 11.1 milyon ton olan nohut üretiminin de yüzde 28.7 artışla 2014 yılında 14.2 milyon tona çıktığını belirtti.

Bayraktar Türkiye’deki nohut tarımıyla ilgili şu bilgiyi verdi:

“Türkiye’de yıllık nohut tüketimi 490 bin tonu buluyor. 2016 yılında 455 bin tonluk üretimin yüzde 5’i olan 22 bin 975 tonu ihraç edilirken, 30 bin 446 ton da ithalat yapıldı. İthalat, ihracat rakamları birbirini az çok dengeliyor. Ülkemizde Haziran, Temmuz ve Ağustos’ta, Avustralya'da Aralık ve Ocak’ta, Meksika ve Hindistan'da ise Şubat ve Mart aylarında nohut hasat ediliyor. Halen Avustralya'da üretilen nohut, piyasaları bir ölçüde dengelemeye çalışsa da dünya genelinde verimin düşük olması fiyatların yükselmesine neden oldu. Önemli üretici ülkeler olan Meksika ve Hindistan'da Şubat ayında başlayan hasat henüz tamamlanmadı. Bu da piyasada yetersiz ürün olmasına ve küresel talebin karşılanamamasına yol açmakta ve bu durum fiyatlara yansıdı. Tüm bunların yanı sıra ülkemizde döviz kurlarındaki artış, bu dönemde dışardan gelen nohutun fiyatını yükseltiyor.”

Nohut el yakıyor

Şemsi Bayraktar, Türkiye’de baklagil üretim maliyetlerinin yüksek olmasının ucuz fiyatla dünya piyasalarına ürün satan ülkeler karşısında rekabet şansını yok ettiğini, diğer yandan gerek yurt dışından ithal edilen gereksede üreticiden çıkan ürün neredeyse 4-5 kata varan fiyatlarla tüketiciye sunulduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“TZOB’un yaptığı son üretici market fiyat farkı araştırmasına göre, 2017 Şubat ayı sonunda nohutta üretici-market fiyat farkı yüzde 137.65’i buldu. Üreticide kilogramı 4 lira 79 kuruş olan nohut, markette 11 lira 38 kuruşa satıldı.

"Üretici-market fiyat farkını azaltmak için"

- Ürün üreticinin elinden çıkıp tüketiciye ulaşana kadar ki uzun zincirin tüm halkaları gözetim altında tutulmalıdır.

- Nakliye, ambalajlama ve depolama maliyetleri desteklenmelidir.

- Pazarlama kanallarının sayısı azaltılmalı, disipline edilmelidir.

- Kooperatifler ve üretici birlikleri mali ve idari yönden güçlenmeli, fonksiyonel hale getirilmelidir.

- Üretici örgütlerinin, pazar analizi yapabilen, piyasaları özellikle dünya piyasalarını takip eden profesyonel kadrolarla ve yöneticilerle idare edilmesi sağlanmalıdır.

- Tüketici örgütleri güçlendirilmeli, piyasayı kontrol edebilecek duruma getirilmelidir.

- Üretim planlaması yapılmalıdır.

- Yapısal sorunlar çözülerek, girdi fiyatları makul seviyelere çekilerek üretim maliyetleri düşürülmeli, verimli üretimle üretici gelirleri artırılmalıdır."