Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını verilerinin Türkiye’de iyi gelmesinin ardından normalleşme adımları atılmaya başlandı.

Normalleşmeye geçiş sürecinde atılacak adımlarla ilgili olarak bir açıklama yapan Gıda Perakendecileri Derneği kira ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik önerilerini açıkladı.

Açıklamada, “Gündemimize girdiği günden beri önce sağlığımızı, sonra ticari devamlılığımızı tehdit eden bu küresel salgınla mücadelede her zaman devletimizin ve halkımızın hizmetinde olarak üzerimize düşen vazifeyi ifa etmeye çalıştık. Alınan önlemler, sağlık ordumuzun fedakârlığı ve vatandaşlarımızın sağduyusuyla yakın zamanda olumsuz etkinin azalarak, yeniden özlediğimiz eski hayatımıza yaklaşmayı umuyoruz. Bu geçişin bir anda olmayacağı, sosyolojik ve ekonomik etkilerin ciddi bir müddet daha devam edeceği konusundaki ortak görüşe itibar ederek, ticari devamlılığın ve halkımıza en uygun fiyatlarla aynı mağaza sayısıyla ulaşabilmenin hedefiyle önerilerimizi siz değerli kamuoyuyla paylaşmanın uygun olacağı kanaatindeyiz. Cumhurbaşkanımızın da 4 Mayıs 2020 tarihli açıklamasında belirttiği üzere, salgın sayı itibarıyla sona erse dahi eskiye dönüş mümkün olmayacak, “yeni normal” toplumun her kademesinde yaşamın yeni belirleyicisi olacaktır” denildi.

Alışveriş merkezlerinin yeniden faaliyete başlamasının yeni normalleşmeye geçiş için bir adım olacağı belirtilen açıklamada, "Açılış tavsiyeleri doğrultusunda perakendecilerin ve Alışveriş Merkezleri’nin ortak bir karar ile açılış tarihi belirlemesi, açılışını Haziran’a bırakan perakendeciye yükümlülük getirilmemesi ticari sektör oyuncularının da normalleşme sürecine adapte olmasını kolaylaştıracaktır.

Hem Alışveriş Merkezlerimizin tam bir doluluk ve coşkuyla açılabilmesi, hem de bünyesindeki perakendecilerin tedarik zincirindeki çarkları yeniden döndürebilmesi adına, tekrar açılıştan itibaren birkaç ay “kirasız” dönem sağlanması son derece yerinde olacaktır. Perakendecinin bu dönemde

tedarikçi ve çalışan ödemelerine odaklanması adına adeta can suyu olacak bu geçici dönem ticari devamlılığın sağlanmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bu kirasız dönemin hemen ardından “kazan-kazan” ilkesine dayanarak yılsonuna kadar sadece ciro bazlı kira bedeli ödenmesi tarafların önünü görmesi ve mağazasını açması adına cesaret verici olacaktır. Zira önünü göremediği için mağazasını kapatmak zorunda kalan perakendecinin ne çalışanına, ne tedarikçisine, nihayetinde ne de maliki konumundaki Alışveriş Merkezi’ne faydası olamayacaktır. Kira sözleşmesinde ciro kira oranı belirlenmeyerek sadece sabit kira bedeli yer alan kiracılar açısından, kira bedeline geçen senenin aynı ayına oranla

yaşadığı ciro düşüşü yansıtılmalıdır. Daha yalın bir ifadeyle, cirosu hangi oranda düştüyse, sabit kira bedeli de o oranda düşmelidir. Ortak alan giderlerini asgari düzeye indirmek adına, maliklerin azami çabayı sarf etmesi sağlanmalı, gerekirse bir üst sınır belirlenerek bu kalemde de öngörü unsuru temin edilmelidir.

Bu önlemlere rağmen talep daralması sebebiyle sorun yaşayan perakendeci cezai şart baskısı olmadan, ancak yatırımcıya da taraflar arasındaki kira sözleşmesinde daha kısa bir süre belirtilmediği takdirde, en az 3 ay önceden bilgi vererek mağazasını tahliye edebilmelidir. Kapanış her tacirin son tercihi olmakla birlikte, bu kaçınılmaz duruma engel olunması ekonomik sorunları büyütüp başta diğer malikler olmak üzere tüm sektör paydaşlarına olumsuz etki edecektir. Alışveriş Merkezleri temizliği ve güvenliğiyle bugüne kadar organize perakendenin yüz akı olmuştur. Bundan sonra da perakendeci ile el ele verilerek dünyadaki en iyi uygulamalar misliyle ülkemize yansıtılacak, müşterilerin güvenle ve huzurla ziyareti temin edilecektir. Cadde Mağazaları ile kira ilişkileri bakımından tıpkı alışveriş merkezlerinde olduğu gibi, caddelerde de kapalı kalınan dönemde kira sözleşmelerinin askıda olduğu kanaatindeyiz. Geçtiğimiz süreçte açık kalınsa dahi bu dönem için ve yeni açılışlar sonrasında da sadece

ciro oranlı kira bedelinin tatbik edilmesinin (sözleşmede sabit + ciro oranlı kira bedeli mevcutsa) aynı olumlu neticeleri vereceğini düşünüyoruz.

Kira sözleşmelerinde ciro oranı yer almıyorsa, sene sonuna kadar yüzde 50 indirimli olarak ödenmesi yaşanan ve yaşanacak daralmanın ticari hayata etkilerini azaltmak adına önem arz edecektir. Hem Alışveriş Merkezi hem de Cadde Mağazalarında geçen senenin aynı ayına oranla ve enflasyon etkisinden arındırılmış biçimde yüzde 80 ve üzerinde ciroyu yakalayan perakendeciye (Gıda Marketlerinde bu oran yüzde 90 olmalıdır) indirim tatbik edilmeyerek sözleşme hükümlerinin uygulanmasında bizce hiçbir sakınca bulunmamaktadır. Burada amaç kazanç sağlamak değil, kaybedenin yükünün fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesiyle paylaştırılması, bu kayıpların domino etkisiyle tüm sektör paydaşlarına sirayet etmesinin önüne geçmektir” ifadelerine yer verildi.

(İHA)