Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Önümüzdeki günlerde yapacağımız yeni yasal düzenlemelerle birlikte ikinci yarıda başta özel sektör yatırım harcamaları olmak üzere ekonomimizin büyüme ortamını teşvik eden, işsizliği aşağıya çeken politikalara devam edeceğiz." dedi.

Ağbal, Bakanlıkta, "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2016 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları" konulu basın toplantısı düzenledi.

Geçen yıl 3,2 milyar lira fazla veren bütçenin geçen ay 7,9 milyar lira açık verdiğini belirten Ağbal, haziran ayları karşılaştırmasına bakıldığında, bütçe açığının önemli bir artışa işaret ettiğine dikkati çekti. Ağbal, bunun detayları incelendiğinde, bazı ödemelerin temmuz ve hazirana gelmiş olmasının, hazirandaki bütçe giderlerinde bir artış meydana getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Detaylara bakıldığında hem Sosyal Güvenlik Kurumunun emekli aylığı ödemeleri, hem tarımsal destekleme ödemeleri, hem de geçen yıllarda daha önceki aylarda yapılan başka ödemeleri bu aya getirmiş olmamız bütçe giderlerini haziranda buraya çekmiş oldu. Bir de özellikle sermaye giderlerinde haziranda önemli bir artış var. Karayolları ve Devlet Su İşlerinin yapmakta olduğu yatırımlara ilişkin hak edişlerin geçen sene haziran ayında daha düşük gerçekleşmiş olmasına rağmen bu sene haziran ayında her iki kurumun da yatırım harcamaları daha yüksek bir noktaya geldiği için harcamaları yukarıya çekti."

Haziranın dönemsel kaymalarının veya bu dönemde bazı harcamaların olduğunun görüldüğünü dile getiren Ağbal, "Bütçe harcamalarının genel trendine etki edecek, bütçede öngörülmeyen yeni bir harcama kaynaklı olağanüstü harcama artışı olmadığını çok açık yüreklilikle ifade etmek isterim." diye konuştu.

Ağbal, haziran ayının bütçe gelirlerinin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,4 artışla 44,1 milyar lira, vergi gelirlerinin ise söz konusu dönemde yüzde 9,7 artarak 33,2 milyar lira olduğunu söyledi.

- "Bütçe performansı geçen yılın üzerinde"

Bakan Ağbal, 6 aylık ortalamalara bakıldığında bütçe performansının geçen yılın üzerinde olduğuna dikkati çekti. Küresel belirsizliklerin yaşandığı bir ortamda 6 ayın sonunda bütçenin hala fazla vermesinin önemine değinen Ağbal, söz konusu rakamların bu açıdan yıl sonu bütçe hedeflerini teyit eden bir gelişme olduğunu bildirdi.

Bu yılın ocak-haziran döneminde bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,7 artışla 273,9 milyar lira olarak gerçekleştiğine işaret eden Ağbal, bu kapsamda bütçe giderlerinin ilk 6 aylık dönemindeki gerçekleşme oranının yüzde 48 olduğunu, geçen sene bu oranın yüzde 50 olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Ağbal, toplam harcamalar içerisinde faiz hariç bütçe giderlerinin ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,6 artışla 247,5 milyar lira olarak gerçekleştiği belirterek, faiz dışı harcamalardaki gerçekleşme oranının yüzde 48,1 olduğunu söyledi.

Bu sene 6 ayda bütçe gelirlerinin yıl başı hedefinin üzerinde bir performans gösterdiğini ve güçlü seyrini devam ettirdiğini vurgulayan Ağbal, "Bu yılın ilk yarısında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,8 artarak 275 milyar liraya ulaştı. Bütçe gelirlerindeki bu artış oranı 2016 bütçesinde bütçe gelirleri için öngördüğümüz yüzde 11,9'luk artış oranının üzerindedir. Dolayısıyla toplam bütçe gelirleri gerçekleşmelerimiz, bütçe hedeflerimizin üzerinde gerçekleşmektedir." ifadelerini kullandı.

Vergi gelirlerinin de 2016'nın ilk yarısında yüzde 11,2 artışla 216,6 milyar lira olduğunu ifade eden Ağbal, bu artışın bütçede öngörülen artış oranıyla uyumuna dikkati çekti.

Ağbal, küresel ekonomide yaşanan olumsuzluklara, bu olumsuzlukların ülkelerin mali politikaları üzerinde meydana getirdiği risklere karşın ilk 6 aylık bütçenin, fazla veren bir bütçe olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"İnşallah bundan sonraki aylarda da bütçe disiplinine, mali disipline sonuna kadar riayet etmek suretiyle yıl sonu için öngördüğümüz hedefi yakalamaya çalışacağız. Özellikle bu konuda gerek harcamalarda tasarruf yapılması, gerek gelir kapasitesinin artırılması noktasında çabalarımızı yoğunlaştırmak üzere her türlü gayreti göstereceğiz. İnşallah dün Meclisten çıkan yasa, son 6 aydır ortaya koyduğumuz diğer ekonomi politikası ile ilgili kararlar ve Sayın Başbakanımız da ifade ettiler, önümüzdeki günlerde yapacağımız yeni yasal düzenlemelerle birlikte, özellikle ikinci yarıda başta özel sektör yatırım harcamaları olmak üzere ekonomimizin büyüme ortamını teşvik eden işsizliği aşağıya çeken politikalara devam edeceğiz."

Maliye Bakanı Naci Ağbal, istihdam verilerinin, Türkiye ekonomisi için olumlu trendi teyid eden bir sonuç ortaya çıkardığını bildirdi.

Ağbal, bütçe gerçekleşmelerine ilişkin Maliye Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki belirsizliklere karşın, gelişmekte olan ülkelerin genişleyici para politikalarını devam ettirdiğini, bunun da piyasalar açısından olumlu beklentileri tetiklediğini söyledi. Ağbal, bu politikanın zayıf seyreden küresel büyüme ve Brexit sonrası artan belirsizliklere karşı gelecek dönemde de devam etmesinin beklendiğini dile getirdi.

Ağbal, ABD Merkez Bankasının (FED) bu yıl faiz artırma ihtimalinin oldukça azaldığı yönünde de genel bir kanaat oluştuğuna dikkati çekerek, bunun da piyasaları rahatlatarak, gelişmekte olan ülkelere sermaye akışlarını destekleyeceğine işaret etti.

Avrupa Bölgesi'nde ılımlı toparlanmanın devam ettiğini belirten Ağbal, ancak İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararının, bölge ekonomisine ilişkin belirsizlikleri ve kırılganlıkları artırdığını vurguladı. Ağbal, İngiltere'nin AB'den ayrılma kararı vermesinin önemli ve son dönemde ortaya çıkan bir risk olduğuna dikkati çekerek, gelişmiş ülkelerdeki zayıf büyümenin de bir risk unsuru olduğunu kaydetti.

Ağbal, bazı ülkelerde önümüzdeki dönemde gerçekleşecek seçimlere yönelik belirsizliklerin de küresel ekonomiye ilişkin beklenti ve kararları olumsuz yönde etkileyebilecek nitelikte olduğuna dikkati çekerek, artan jeopolitik sorunların da özellikle Avro Bölgesi olmak üzere küresel büyüme üzerinde risk haline geldiğini söyledi.

Gelişmiş ülke merkez bankalarının uyguladığı düşük faiz ve genişlemeci para politikalarının, gelişmekte olan ülkelere sermaye akışının devam ettirilmesi bakımından olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Ağbal, Türkiye ekonomisinin de istikrarlı büyümesini sürdürdüğünü ifade etti.

Ağbal, son 3 yılda Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama yaklaşık yüzde 4 civarında büyürken, Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerde ortalama büyüme oranının bu dönemde yüzde 1,9 olduğunu, Türkiye ekonomisinin, aynı gruptaki diğer ülkelere göre yaklaşık ortalama büyüme oranını 2 kat seviyesinde gerçekleştirmeyi başardığını kaydetti. Ağbal, "Türkiye ekonomisi makro ekonomik bakımdan nispi olarak bakıldığında gerçekten olumlu, istikrarlı, sürdürülebilir makro ekonomik parametre çerçevesini korumayı başarabilmiştir." dedi.

Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,8 büyüdüğünü hatırlatarak, böylece Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en hızlı büyüyen, AB'de ise en hızlı büyüyen ikinci ülke olduğunu bildirdi.

Sanayi üretim endeksindeki yıllık yüzde 7'lik artışın, ikinci çeyrekteki büyüme performansı için önemli bir gösterge olduğuna işaret eden Ağbal, verilerin yüzde 4'ün üzerinde bir ikinci çeyrek büyümesi beklentisi oluşturduğunu söyledi.

Gelecek dönemde dış politikada yaşanan iyileşmenin, ticaret, enerji, turizm ve özel sektör yatırımları için önemli fırsatlar sunacağının altını çizen Ağbal, "Son 1 yılda yaklaşık 1 milyon, küresel krizden bu yana ise 7,1 milyon kişiye yeni istihdam yaratma imkanı bulduk, bu son derece önemli." ifadesini kullandı.

- İstihdam verileri

Ağbal, bu sabah açıklanan istihdam verilerine işaret ederek, rakamların Türkiye ekonomisi için olumlu trendi teyid eden bir sonuç ortaya çıkardığını belirtti. Manşet işsizlik oranının nisan ayı için yüzde 9,3 olarak açıklandığını bildiren Ağbal, işsizlik oranının aşağı indiğini, genç işsizlik oranında da önemli bir iyileşme olduğunu kaydetti. Ağbal, "Tarım dışı ve genç işsizlik de kayda değer oranda azalmaya devam ediyor. İş gücüne katılım oranı da bu dönemde yükseliyor, bu da son derece sevindirici bir gelişme. Kayıtdışı istihdam oranlarında bir miktar artış var, bu bizim üzerinde durmamız, dikkatle takip etmemiz ve tedbir almamız gereken bir alan olarak gözüküyor." şeklinde konuştu.

Naci Ağbal, 2015 sonunda yüzde 8,8 olan yıllık enflasyonun, haziranda gıda fiyatlarının da etkisiyle yüzde 7,6 seviyesine gerilediğini anımsattı. Enflasyonda yılbaşına göre aşağı yönlü trendin korunduğunu belirten Ağbal, gelişmelerin yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 7,5'a ulaşılması noktasında olumlu olduğunu kaydetti.

Geçen yıl sonunda 32,2 milyar dolar olan 12 aylık cari açığın, bu yıl mayıs ayında 27,2 milyar dolara gerilediğini hatırlatan Ağbal, böylece Haziran 2010'dan beri en düşük cari açık rakamına ulaşıldığına dikkati çekti.

Turizm gelirlerinin azalması cari açığı olumsuz yönde etkilese de enerji ve petrol fiyatlarında yaşanan gerileme ile AB ülkelerindeki ılımlı büyümeye bağlı olarak talep artışının cari açığı azaltan faktörler olduğunu dile getiren Ağbal, Rusya ve İsrail ile ilişkilerin iyileşmesi, kur düzeyi, emtia fiyatlarındaki düşük seyrin de cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi destekleyecek gelişmeler olduğunu vurguladı.

- "Şirket kuruluş maliyetlerini 300 lira civarına çektik"

Türkiye için önemli bir çıpa olan AB ile entegrasyonu da gelecek dönemde hızlandıracaklarını anlatan Ağbal, özellikle Gümrük Birliği'nin güncellenmesi başta olmak üzere AB ile ekonomik ilişkilerin artırılmasına öncelik vereceklerini söyledi.

Ağbal, yeni ekonomi paketini hayata geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini dile getirerek, dün gece Meclis'te yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin paketinin kabul edildiğini hatırlattı.

Bunun son derece önemli olduğunu vurgulayan Ağbal, düzenlemede özellikle dolaylı işlem vergilerinin azaltılması konusunun yer aldığını, bunun hem reel hem finans sektörünün maliyetlerini aşağı çekeceğini kaydetti.

Ağbal, düzenleme ile faizsiz finans ürünlerinin yaygınlaştırılması konusunda da önemli adımlar attıklarını, gereksiz vergi yüklerini ortadan kaldırdıklarını söyledi.

Uluslararası yatırımların teşvik edilmesi anlamında da yenilikler getirdiklerini ifade eden Ağbal, özellikle bölgesel üretim merkezlerinin Türkiye'de kurulmasını destekleyecek önemli bir yapısal düzenlemeyi hayata geçirmiş olacaklarını, birçok özel şirketin bölge üretim merkezlerini İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de kuracaklarını bildirdi. Ağbal, düzenlemenin, Türkiye'nin dışa açılmasında ve özellikle bölgede ekonomik hayatın canlanmasında önemli bir merkez olmaya katkı sağlayacağını belirtti.

Vergisel araçlarla tasarrufların özendirilmesi için de düzenlemeler yapıldığını dile getiren Ağbal, belirsizlikleri ortadan kaldırdıklarını, tasarrufun vadesini uzatan düzenlemeleri hayata geçirdiklerini bildirdi.

Ağbal, muhtasar beyanname ile Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgelerinin birleştirilmesine ilişkin yasal altyapının tamamlandığını dile getirerek, bunun kayıt dışı mücadeleye katkıda bulunacağını ve bu belgeleri veren geniş kitle için de maliyetleri aşağıya çektiklerini bildirdi.

Şirket kurmak için gidilmesi gereken durak sayısını teke indirdiklerini anlatan Ağbal, yaklaşık bin lira ile bin 300 lira arasındaki şirket kuruluş maliyetlerini 300 lira civarına çektiklerini kaydetti.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamuoyunda "Varlık Barışı" olarak bilinen, Türk vatandaşlarının yurt dışındaki varlıklarının ülkeye getirilmesine yönelik düzenlemenin, Meclis çalışmalarına ara vermeden önce yasalaşmasını öngördüklerini bildirdi.

Ağbal, makro ekonomik gelişmeler ve Ocak-Haziran 2016 dönemi merkezi yönetim bütçe gerçekleşmelerine ilişkin Maliye Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Varlık Barışı'na ilişkin düzenlemenin kanunlaştırılması hususunda bir takvimin olup olmadığının sorulması üzerine Ağbal, yurt dışında varlıkları bulunan Türk vatandaşlarının bunları yurda getirmeleriyle ilgili yasal düzenleme yapmak istediklerini söyledi. Bununla ilgili TBMM Genel Kurulundan dün geçen yasa tasarısında bir madde yer aldığını hatırlatan Ağbal, muhalefet partilerinin söz konusu maddeye ilişkin bazı çekinceleri olduğunu ifade etti. Bu tereddütleri hükümet olarak kendilerinin de önemsediğini dile getiren Ağbal, "Türkiye hangi düzenlemeyi yaparsa yapsın, her şekilde uluslararası yükümlülüklerimize özen gösteriyoruz." diye konuştu.

Muhalefet partileri temsilcilerinin düzenlemeyi bazı suçlar bakımından olduğundan farklı değerlendirdiklerini kaydeden Ağbal, Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerine, sonuna kadar bağlı olduğunu, düzenlemenin imzalanan uluslararası anlaşmalara aykırı olmadığını dile getirdi.

- "Koşulsuz ve sınırsız koruma söz konusu değil"

"Tasarıda ifade edildiği şekliyle koşulsuz ve sınırsız bir koruma asla söz konusu değildir" ifadesini kullanan Ağbal, yapılan düzenlemenin birçok ülkedekiyle aynı çerçevede olduğunu söyledi.

Düzenlemeyle yurt dışındaki Türk vatandaşlarının "ekonominin kayıtlı kısmında bulunan" varlıklarının Türkiye'ye getirilmesini amaçladıklarını belirten Ağbal, şöyle devam etti:

"Getirilen varlıklar bankalara, vergi dairelerine bildirilecek, kayıtlı olarak sisteme girecek. Getireni belli, yurt içinde kullanıcısı belli ve yapılan düzenleme, başka bir bulgu ve bilgi varsa buna ilişkin herhangi bir soruşturma, inceleme, analiz koruması getirmemektedir. Yaptığımız görüşmelerde vardığımız ortak anlayış, dün Genel Kurulda yasalaşan düzenlemenin bir an önce hayata geçmesi için bu maddenin tasarıdan çıkarılması, ayrı bir yasa olarak tekrar parlamentoya getirilmesidir. Bu çerçevede bugün yarın arkadaşlarımızla gerekli çalışmalarımızı yapacağız. Sayın Başbakanımıza arz edeceğiz ve daha sonra yapılan görüşmelere uygun olarak tekrar düzenlemeyi parlamentoya sevk edeceğiz. Kanun teklifi şeklinde olabilir. Yaptığımız düzenleme konusunda muhalefet partilerine daha teferruatlı bilgiler sunacağız."

Muhalefet partilerinden gelecek her türlü somut ve olumlu katkıya açık olduklarını vurgulayan Ağbal, "Tasarı veya teklifin Meclis çalışmalarına ara vermeden önce yasalaşmasını öngörüyoruz." diye konuştu.

Ağbal, bir başka soruyu yanıtlarken düzenlemenin "geçici süreli, belli bir tarih aralığında yurt dışındaki varlıklarını Türkiye'ye getiren vatandaşların yanı sıra yabancı vatandaşların kendi varlıklarını Türkiye'ye getirmesiyle ilgili" olduğunu kaydetti.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, hükümet olarak ekonominin gerekleri neyse bu zamana kadar yaptıklarını, bundan sonra da yapmayı sürdüreceklerini belirterek, "Geçmişte yapmış olduğumuz reform düzenlemelerine yenilerini eklemek suretiyle reform çabamızı devam ettireceğiz." dedi.

Ağbal, Maliye Bakanlığı Konferans Salonu'nda bu yılın ocak-haziran dönemine ait bütçe gerçekleşmeleri ve makro-ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'den Rusya'ya heyet gittiği anımsatılarak, taraflar arasında neler görüşüldüğünün sorulması üzerine Ağbal, her iki ülkenin birbirleri için stratejik partner konumunda bulunduklarını söyledi.

Başka ülkelerle Türkiye arasındaki ilişkilerde de aynı durumun söz konusu olduğunu ifade eden Ağbal, "Hükümet olarak ortaya koyduğumuz yaklaşım, bu anlamdaki girişimler önümüzdeki dönemde dış politika anlamında olumlu gelişmelere neden olurken, dış politika kanalı üzerinden ticaret, yatırım, cari işlemler dengesi ve turizm gelirleri anlamında ekonomiye önemli katkı sağlayacaktır. Rusya'ya giden heyet döndükten sonra görüşülen konulara ilişkin gerekli açıklamaları yapacaktır." diye konuştu.

- Bütçe açığının haziranda artış göstermesi

Haziranda bütçe harcamalarını yukarıya çeken temel faktörlere de değinen Ağbal, şöyle devam etti:

"Emekli maaş ödemelerinin, bankalara daha önce yatırılması, temmuz değil hazirana kaymış olması cari transfer harcamalarımızı geçen seneye göre farklılaştırmıştır. Geçen yıl haziranda tarımsal destekleme ödemeleri çok sınırlı. Bu yıl haziranda ise tarımsal destekleme ödemesi olarak 2,3 milyar liralık harcama yaptık. Bu, bütçenin içinde olan bir harcama. Emekli aylıkları da öyle. İlave öngörülen bir harcama değil. Yaşlı aylığı ödemelerinde de yine bir ay kayması var ama burada önemli olan cari transferlerimizdeki ay kaymasından ziyade Karayolları ve Devlet Su İşleri özellikle iş gerçekleşmelerine bağlı olarak haziranda nispeten ciddi olarak daha fazla hak ediş ödemesi yaptı. Bu, bütçede öngörülen ödeneği olan harcamalardır. Muhtemelen önceki aylardaki hak ediş gerçekleşmeleri daha düşüktür. Normalde 6. ve 12. aylarda hak ediş ödemeleri artabiliyor. O açıdan sermaye giderlerinde yaklaşık 2,1 milyar liralık bir artış var."

Ağbal, genel olarak bakıldığında ocak-haziran döneminde bütçede öngörülen harcama trendine uygun hareket ettiklerine dikkati çekerek, "Yani 100 liralık ödeneğimiz varsa ilk 6 ayda bunun 48 lirasını harcamış durumdayız. Geçen sene bunun 50 lirasını harcamış durumdaydık." ifadesini kullandı.

Mali disipline her zaman önem verdiklerini vurgulayan Ağbal, kamu kurumlarının harcamalarını kontrol etmek, bütçede öngörülmeyen herhangi bir harcamaya imkan vermemek konusundaki hassasiyetlerinin devam edeceğini dile getirdi.

- "KDV iadeleri arttı"

KDV iadelerine yönelik bir soru üzerine Ağbal, iadelerin haziran ayında yıllık bazda yüzde 40,5, ocak-haziran döneminde de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,3 arttığını söyledi. Ağbal, bu gelişmenin haziranda bütçe açığının artmasını etkileyen faktörler arasında yer aldığını dile getirdi.

Vatandaşın KDV iadelerinin kendi borçları olduğunu daha önce de ifade ettiklerini hatırlatan Ağbal, "Bizim bunu en kısa sürede inceleyip vatandaşa vermemiz gerekir. Zaten bu nedenle ihtisas vergi dairelerinin kurulması, iade sürecinin tamamen elektronik ortama taşınması, eğitimli personel istihdamı ve süreç konusunda mükellefin daha fazla bilgilenmesi dahil olmak üzere hazırlamış olduğumuz bir eylem planını ortaya koyduk." diye konuştu.

- "Reform çabamızı devam ettireceğiz"

Bir başka soru üzerine Ağbal, hükümet olarak ekonominin gerekleri neyse bu zamana kadar yaptıklarını, bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini belirtti. Bu anlamda daha uzun vadeli yapısal reformların hayata geçirilmesinin önemine işaret eden Ağbal, "Bu konuda da önemli hazırlıklarımız var. Geçmişte yapmış olduğumuz reform düzenlemelerine yenilerini eklemek suretiyle reform çabamızı devam ettireceğiz." ifadelerini kullandı.

Vergi alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili de hazırlık yaptıklarını belirten Ağbal, "Taksitlerini aksatan vatandaşların tekrar sisteme dahil olup 2014 Ağustos'ta başlayan taksitlendirmelere devam etmelerine ilişkin düzenleme yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde vergi kanunlarında reform niteliğinde sayılabilecek yasal düzenleme hazırlıklarımız var." diye konuştu.

Ağbal, şu anda hem bütçe açığı hem de faiz dışı fazla bakımından gerçekleşmelerin 2016 hedefleriyle uyumlu seyrettiğine dikkati çekerek, bütçede ortaya konulan mali disipline kararlılıkla devam edileceğini de sözlerine ekledi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Piyango İdaresince gerçekleştirilen şans oyunlarının lisans verilmesi suretiyle özelleştirilmesi ihalesi için son teklif verme süresinin kasım ayına ertelenmesine ilişkin, "İhaleye ilgi gösteren firmalar ortaklıklar oluşturma, finansman sağlayacak kreditör kuruluşlarla görüşmeler konusunda zamana ihtiyaç duyduklarını ilettiler. Umuyorum kasım ayı geldiğinde inşallah yüksek katılımlı bir ihale olacak." dedi.

Ağbal, Maliye Bakanlığı Konferans Salonu'nda bu yılın ocak-haziran dönemine ait bütçe gerçekleşmeleri ve makro-ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Emekli maaşları arasındaki zam farklılığına ilişkin bir soru üzerine, daha önceki emekli aylığı artışlarının geride kalan 6 aylık enflasyona endeksli olduğunu hatırlattı. Buna karşın 2012 yılında anayasada yapılan değişiklikle memur emekli aylıklarının toplu sözleşme görüşmelerindeki artış oranına bağlandığını kaydeden Ağbal, "Ama hem memur hem işçi hem de Bağ-Kur emeklililerini son 14 yıldaki gelişmeye baktığımızda hiçbir zaman enflasyona ezdirmedik. Bütün emeklilerimizin bu dönemde refahtan aldıkları pay arttı ve verilen emekli aylığı artışları çok yüksek oranda enflasyonun üzerinde gerçekleşti." diye konuştu.

Emekli maaşlarına 100'er lira seyyanen ödeme yaptıklarını anımsatan Ağbal, söz konusu ödemeler dahil edildiğinde işçi emeklilerinin aylıklarında da memur emeklileri kadar artış yaşandığını dile getirdi.

- "Kayıt dışı istihdam daha aşağıya gelecek"

Asgari ücret artışlarının kayıt dışı istihdama etkisine yönelik soruyu da yanıtlayan Ağbal, bu konuda Bakanlık görevlilerinin bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Ücret artışlarının kayıt dışı istihdamı artırma ihtimali olduğunu belirten Ağbal, "Asgari ücret artışı bu döneme özel bir yüksek oranlı artış. Orta ve uzun vadede kayıt dışı istihdamın her hal ve taktirde daha aşağıya geleceğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Asgari ücret artışının vergi artışına neden olup olmayacağı konusuna da değinen Ağbal, vergi tarifesinin gelirler üzerindeki etkisinin asgari ücret artışından bağımsız bir konu olduğunu vurguladı. Vergi tarifesinin bütün toplum kesimlerini ilgilendirdiğini kaydeden Ağbal, "Dolayısıyla asgari ücretlilerle ilgili herhangi bir nedenle herhangi bir çalışma yapılacaksa başka bir noktada nasıl bir çalışma yapılır? O konuşulur, değerlendirilir." dedi.

Ağbal, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile kendi açıklamalarının uyumlu olduğunu dile getirdi.

- Milli Piyango şans oyunları ihalesi

Milli Piyango İdaresince gerçekleştirilen şans oyunlarının lisans verilmesi suretiyle özelleştirilmesi ihalesinde son teklif verme tarihinin kasım ayına uzatılmasına ilişkin bir soru üzerine Ağbal, yerli ve yabancı firmalardan ihaleye büyük bir ilgi olduğunu söyledi.

İhaleyle ilgilenen firmaların ortaklıklar oluşturma, finansman sağlayacak kreditör kuruluşlarla görüşmeler konusunda zamana ihtiyaç duyduklarını ilettiklerini belirten Ağbal, "Şu anda kasımın başına aldık. Umuyorum kasım ayı geldiğinde inşallah yüksek katılımlı bir ihale olacak. Gerçekten son yıllarda yapılan önemli bir ihale olacaktır diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.

- Taşeron işçilerin durumu

Taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkin çalışmaların da devam ettiğini anlatan Ağbal, "Taşeron işçilerimiz merak etmesinler. Halihazırda iş yerlerinde zaten çalışıyorlar." dedi. Ağbal, çalışmalar tamamlandığında gerekli düzenlemelerin açıklanacağını bildirdi.

Bir başka soru üzerine de Ağbal, yatırım ortamının iyileştirilmesinin Meclis kapanmadan önceki dönemin en öncelikli konusu olduğunu dile getirdi. Ağbal, TBMM Genel Kurulu'ndan dün geçen yasal düzenleme ile haftaya Meclise sevk edilecek yasal düzenlemelerin söz konusu dönemde yapılması gereken acil düzenlemeler olarak görüldüğünün altını çizdi.

AA