TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, önümüzdeki 3 yıllık dönemde 3,2 milyon kişiye ilave istihdam oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

Ağbal, 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.

Ağbal, burada yaptığı konuşmada, küresel ekonomi ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ekonomisinin, güçlü dinamikleri, yerinde ve zamanında alınan tedbirlerle 2017'nin ilk yarısında yüzde 5,1 oranında güçlü bir büyüme kaydettiğine işaret ederek, Türkiye'nin, bu büyüme performansıyla G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen üçüncü ülke olduğunu söyledi.

Ekonomiye ilişkin öncü göstergelerin yılın geri kalanında da büyümenin artarak devam edeceği yönünde olduğunu vurgulayan Ağbal, Kredi Garanti Fonu'nun yatırımlar ve ekonomik faaliyetleri desteklemesi, teşvik ve vergi indirimleriyle canlanan iç talep, turizmdeki toparlanma, ihracattaki olumlu seyir ile baz etkisinin ekonomik büyümeyi destekleyeceğini dile getirdi.

Ağbal, "Tüm bu veriler ışığında 2017'de yüzde 5,5 büyüyerek hükümetlerimiz döneminde yakaladığımız yüksek büyüme performansını sürdüreceğiz." dedi.

Güçlü büyüme performansı, aktif iş gücü politikaları ve teşviklerin etkisiyle istihdam imkanlarını artırdıklarına değinen Ağbal, 2007'den bu yana 7,9 milyon, son bir yılda da 1,1 milyon kişiye ek istihdam sağladıklarını, Türkiye'nin 2007-2017 döneminde yüzde 3,4’lük yıllık ortalama istihdam artışıyla OECD ülkeleri arasında en yüksek artış sağlayan ülke konumuna geldiğini anlattı.

- Ekonomik göstergelerde 2017 beklentileri

İstihdamın artmasına rağmen iş gücüne katılım oranının da artması nedeniyle işsizlik oranındaki azalışın sınırlı kaldığı değerlendirmesinde bulunan Ağbal, işsizlik oranının 2017'de ortalama yüzde 10,8 civarında olmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Ağbal, bu yıl enflasyonun genel olarak artış eğiliminde olduğunu ve enflasyonun yıl sonunda baz etkisinin de desteğiyle yüzde 9,5 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi.

Yıl sonunda ihracatın 156,5 milyar dolara yükselmesinin öngörüldüğü bilgisini veren Ağbal, küresel ticaretteki ivmelenme ve ticaret ortaklarında artan talebin ihracatı olumlu etkilediğini belirtti.

Ağbal, turizmdeki toparlanmanın belirgin hale geldiğini, turizm gelirlerinin yıl sonunda 20 milyar dolar olmasının beklendiğini ifade etti.

Naci Ağbal, 2017 sonunda cari açığın 39,2 milyar dolar, gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının ise yüzde 4,6 olacağının tahmin edildiği dile getirdi.

Bakan Ağbal, "Türkiye 2002'den bu yana uyguladığı mali disiplin ve ihtiyatlı makroekonomik politikalar sayesinde kamu maliyesinde küresel ölçekte örnek gösterilen bir ülke haline gelmiştir." diye konuştu.

Ekonominin büyümesine katkı yapmak amacıyla uygulamaya koydukları vergi ve harcama programlarının etkisiyle merkezi yönetim bütçe açığının yıl sonunda 61,7 milyar lira olmasını öngördüklerini belirten Ağbal, "Bu kapsamda 2016 yılında yüzde 1,1 olan merkezi yönetim bütçe açığının GSYH’ye oranının 2017 yılında yüzde 2 olmasını bekliyoruz. Genel devlet açığının da aynı dönemde yüzde 1,3’ten yüzde 2,4’e yükselmesini tahmin ediyoruz." dedi.

- Tek haneli işsizlik hedefi

Bakan Ağbal, 2017'de büyümede yakalanan güçlü performansı, önümüzdeki 3 yıllık dönemde de devam ettireceklerini söyledi.

Orta vadede yüksek büyüme ve istihdam artışını desteklemek için öngördükleri öncelikler hakkında bilgi veren Ağbal, bu kapsamda, makroekonomik istikrarı devam ettirmek için güçlü büyümenin sürdürülmesi, istihdamın artırılması, fiyat istikrarının sağlanması, cari açığın yönetilebilir seviyelerde tutulması ve kamu mali dengelerinin sağlıklı yapısının korunmasının temel öncelikleri olduğunu vurguladı.

Önümüzdeki 3 yıl için yüzde 5,5’lik büyüme hedeflediklerini bildiren Ağbal, şunları kaydetti:

"2018'de ekonomide beklentilerin iyileşmesi ve öngörülebilirliğin artması, turizmde toparlanmanın güçlenmesi ve elverişli küresel koşulların büyüme hedefimizi desteklemesi beklenmektedir.

Orta vadede ise Türkiye ekonomisinde nitelikli istihdam oluşturan, enflasyon ve cari açık yaratmayan, ağırlıklı olarak yurt içi tasarruflar ve doğrudan yabancı yatırımlarla finanse edilen, yatırım ve ihracata dayalı bir büyüme yapısı hedeflenmektedir.

Büyüme hedefimizin en önemli sonucu kendisini istihdamda gösterecek. Bu çerçevede önümüzdeki 3 yıllık dönemde 3,2 milyon vatandaşımıza ilave istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. Böylece istihdam sayımızı 31,4 milyona çıkarmış olacağız.

Önümüzdeki dönemde istihdamı artırarak işsizliği tek hanelere indireceğiz. İşsizlik oranını 2018 yılında yüzde 10,5’e 2020’de ise yüzde 9,6’ya indirmeyi hedefliyoruz.

Orta Vadeli Program döneminde para politikası ve maliye politikası eşgüdüm içinde enflasyonun aşağı çekilmesi için gerekli adımları atmaya devam edecektir. Bu çerçevede enflasyonun 2018 yılında yüzde 7’ye ve 2020 yılında yüzde 5’e gerilemesi beklenmektedir."

- 2018 bütçe rakamları

2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı hakkında bilgi veren Ağbal, bütçenin Orta Vadeli Program'da açıklanan ekonomik, mali ve sosyal hedeflerle uyumlu olacak şekilde hazırladığını söyledi.

Ağbal, "2018 yılı bütçemizde bütçe giderleri 762,8 milyar lira, faiz hariç giderler 691,1 milyar lira, bütçe gelirleri 696,8 milyar lira, vergi gelirleri 599,4 milyar lira, bütçe açığı 65,9 milyar lira, faiz dışı fazla 5,8 milyar lira olarak öngörülmüştür." diye konuştu.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, eğitime ayırdıkları kaynağı 2018 yılında 134 milyar liraya çıkardıklarını belirterek, "Böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18’ini tek başına eğitime ayırıyoruz. Yani gelecek yıl vergi gelirlerinin yüzde 22’sini sadece eğitime harcayacağız." dedi.

Ağbal, 2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sundu.

Bakan Ağbal, komisyonda yaptığı konuşmada, 2018 yılı bütçesinin bundan önceki bütçelerde olduğu gibi ekonomik büyümeyi, istihdamı ve vatandaşlara hizmeti esas alan bir bütçe olacağını belirtti.

AK Parti hükümetlerinin uygulamaya koyduğu bütçelerin en önemli özelliklerinden birinin bütçeden faize harcanan kaynakları azaltırken doğrudan vatandaşlara hizmet olarak yansıyacak kaynakları artırmak olduğuna işaret eden Ağbal, bu dönemde bütçelerin faiz bütçesi olmaktan çıktığını ve hizmet bütçesine dönüştüğünü söyledi.

Ağbal, "Eskiden bütçenin yarısı faize giderken şimdi yüzde 90’dan fazlası vatandaşlarımıza hizmet olarak kullanılıyor. 2002 yılında toplanan her 100 lira verginin 86 lirası faize giderken, 2018'de toplayacağımız her 100 liralık verginin sadece 12 lirası faize gidecek." değerlendirmesinde bulundu.

- Bütçe giderlerinin yüzde 18'i eğitime ayrılacak

Eğitime kolay erişim ve nitelikli eğitimin sağlanması amacıyla, AK Parti hükümetleri olarak önceki yıllardaki gibi 2018 yılında da bütçeden en büyük payı eğitime ayırdıklarını vurgulayan Ağbal, eğitime ayırdıkları kaynağı 2018 yılında 134 milyar liraya çıkardıklarını bildirdi.

Ağbal, böylelikle bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18’inin tek başına eğitime ayrılacağını belirterek, "Başka bir ifadeyle, 2018 yılında vergi gelirlerinin yüzde 22’sini sadece eğitime harcayacağız." dedi.

Merkezi yönetim bütçesinden eğitime ayırdıkları kaynağın artmasıyla okullaşma oranlarının yükseldiğine, öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayılarında önemli düşüşler sağlandığına işaret eden Ağbal, yükselen okullaşma oranlarıyla birlikte eğitimde fırsat eşitliğinin de arttığını kaydetti. 

Eğitim sisteminin en önemli unsuru olan öğretmenlerin sayısının son 15 yıl içerisinde önemli ölçüde arttığına dikkati çeken Ağbal, "Öğretmen sayısı 2002 yılında 510 bin iken bugüne kadar yapılan 584 bin atama ile toplam öğretmen sayısı 902 bine çıktı. Öğretmen sayısındaki artış sayesinde 2002-2003 eğitim öğretim yılında öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 28, ortaöğretimde 18 iken, 2016-2017 öğretim yılında sırasıyla 17 ve 13’e düştü." bilgisini paylaştı.

Ağbal, 2002 yılında 343 bin olan derslik sayısının da son 15 yılda yapılan 282 bin yeni derslikle 562 bine yükseldiğini kaydetti.

Yükseköğretime merkezi yönetim bütçesinden ayırdıkları kaynağı 2002 yılı bütçesine göre 11 kat arttırarak, 3,6 milyar liradan 2018 yılında 41,7 milyar liraya çıkaracaklarını ifade eden Ağbal, devlet üniversitesi sayısını 53’den 112’ye çıkardıklarını belirtti.

Ağbal, vakıf üniversiteleri de dahil 2002 yılında 76 olan üniversite sayısının bugün 179’a ulaştığını bildirdi.

Son 15 yılda yükseköğretim öğrencilerine verilen burs ve kredi tutarlarını yaklaşık 10 kat artırdıklarını dile getiren Ağbal, yükseköğretim öğrencilerine verilen burs ve kredi tutarını 2018 yılında 425 liradan 470 liraya çıkardıklarını söyledi.

Gelecek yıl açacakları yeni yurtlarla toplam yurt kapasitesini 711 bine çıkarmayı hedeflediklerini belirten Ağbal, bu çerçevede YURTKUR için bütçeden ayırdıkları kaynağı 2017 yılına göre yüzde 22'nin üzerinde artırarak 13,9 milyar liraya yükselteceklerini kaydetti.

- Vatandaşın ilaç harcamalarına 29 milyar lira kaynak 

Sağlık alanındaki hizmetlerin kalitesini sürekli yükselttiklerini anlatan Ağbal, 2018 yılında bütçeden sağlığa yaklaşık 127 milyar lira kaynak ayırdıklarını ifade etti.

Ağbal, "2002 yılında yüzde 11,3 olan sağlık harcamalarının bütçe içerisindeki payını 2018 yılında yüzde 16,6’ya çıkardık. Bu kapsamda ilaç harcamaları için 29 milyar lira, tedavi harcamaları için 54,2 milyar lira, aile hekimliği için 7 milyar lira kaynak ayırdık. " dedi.

- "Yatırımlara kaynak ayırmaya devam edeceğiz"

Gelecek yıl özel sektörün yenilikçi ve üretken yatırımlarını destekleyecek altyapı yatırımlarına kaynak ayırmaya devam edeceklerini vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:

"2017 yılına göre yatırım ödeneklerini 2018 yılında yüzde 10 oranında artıracağız. Böylece 2017 yılında bütçeden yatırıma ayırdığımız 77,6 milyar lira kaynak, 2018 yılında 85 milyar liranın üzerine çıkacaktır. Yıl içinde de imkanlarımız olduğu sürece, ilave gelirimiz olduğu sürece yatırımlara ayırdığımız kaynak bu tutarın daha üzerinde olacaktır. Ülkemizin ihtiyacı olan eğitim, sağlık, altyapı, ulaşım ve özellikle enerji, tarım alanındaki yatırımlara her zaman artan ölçüde kaynak ayırdık, ayırmaya da devam edeceğiz." 

Ağbal, 2002 yılında yüzde 6,6 olan yatırım harcamalarının bütçe içerisinde payının 2018 yılında yüzde 11,2'ye çıktığını belirten Ağbal, yatırıma bütçeden ayrılan kaynağın oranının iki kat arttığını söyledi.

Muhalefet milletvekillerinin kıyaslamada baz yıl olarak 2002 yılının seçilmesine ilişkin eleştirileri üzerine Ağbal, "Ne yapalım o zaman iktidara geldik. Milat o zaman. 2002 öncesi ve sonrası." dedi.

Ağbal, milletvekillerinin mukayeselerde kriz yılının seçildiğini belirtmesi üzerine de "Ne yapayım krizi ben mi çıkardım, siz çıkardınız." ifadelerini kullandı.

Ağbal, ulaştırmada, eğitimde, tarımda, sağlıkta 2018 yılının kamu yatırımlarının daha da arttığı yıl olacağını vurgulayarak, 2002 yılına kadar oluşan bu yatırım açığını önemli ölçüde azalttıklarını ancak hala yapmaları gerekenler bulunduğunu söyledi.

- Yerel yönetimlere ve sosyal devlet uygulamalarına ayrılan kaynak

Gelecek yıl yerel yönetimlere 72,9 milyar lira kaynak aktaracaklarını bildiren Ağbal, şöyle devam etti:

"Cazibe Merkezleri Programı için 2018 yılında 2 milyar lira, KÖYDES projesi için 900 milyon lira, belediyelerin su ve kanalizasyon altyapılarını güçlendirmek amacıyla oluşturduğumuz SUKAP projesi için 719 milyon lira, sosyal kalkınma projelerine uygulanmak üzere yaklaşık 300 milyon lira kaynağı da yerel idarelerimize aktaracağız. İlk defa Cumhuriyet tarihinde köyler asfalt gördü, BSK gördü, inşallah bunu daha da yaygınlaştıracağız."

Ağbal, AK Parti hükümetlerimiz döneminde ekonomik büyüme sayesinde elde edilen refah artışını sosyal yardım programları aracılığıyla toplumun tüm kesimlerine ulaştırdıklarını dile getirerek, "Hiçbir dönemde sosyal devlet uygulamaları bu dönemde olduğu kadar yaygınlık kazanmadı ve hiçbir dönemde bütçeden sosyal devlet uygulamalarına bu kadar kaynak ayrılmadı. Her yıl bütçeden sosyal devlet uygulamaları için daha fazla kaynak ayırmaya da devam ediyoruz. 2018 yılında bu anlamda bütçemizden 51 milyar liraya yakın kaynağı aktarıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "2018 yılı bütçesi, odağına büyümeyi alan bir bütçe olacaktır. 2018 bütçesi, düşük bütçe açığı, düşük borç yükü göstergeleri çerçevesinde oluşan mali imkanları kullanmak suretiyle ekonomiyi yatırım, üretim, ihracat ve istihdam kanallarından desteklemeye devam edecek." dedi.

Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı 2018 yılı bütçesi sunumunda, gelecek yıl bütçeden tarıma ayırdıkları kaynağı 29,6 milyar liraya çıkardıklarını belirtti.

Bu kapsamda, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 10,1 milyar lira; tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT’lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 4,7 milyar lira kaynak aktaracaklarını bildiren Ağbal, tarımsal destek programları için ayırdıkları kaynağı da 14,8 milyar liraya yükselttiklerini kaydetti.

Ağbal, tarımsal desteklerin dağılımına ilişkin de şu bilgileri aktardı:

"2018 yılında hayvancılık destekleri için 4 milyar lira, mazot desteği için 1,9 milyar lira, kırsal kalkınma destekleri için 1,7 milyar lira, pamuk prim desteği için 1,5 milyar lira, hububat prim desteği için 1 milyar lira, tarım ürünleri sigortası desteği için 958 milyon lira, fındık alan bazlı gelir desteği için 850 milyon lira, yağlı tohumlu bitkiler prim desteği için 726 milyon lira, gübre desteği için 553 milyon lira çay primi desteği için 170 milyon lira olmak üzere çiftçilerimize 14,8 milyar liralık destek sağlayacağız."

Yemden ve gübreden alınan KDV’yi 2016'da kaldırdıklarını hatırlatan Ağbal, "Geçen sene almış olduğumuz kararla, ilk defa 2018 yılında uygulayacağız, mazot desteğini yaklaşık 3 kat artırdık. Eskiden ödenen mazot desteğinin toplam maliyete oranı yüzde 17 idi, 2018'de yapacağımız ödemenin toplam maliyet oranı yüzde 50 olacak. Burada mazot desteğine vermiş olduğumuz kaynak yaklaşık 2 milyar lira olacak." dedi.

- Reel sektöre verilen destekler

Son iki yılda önemli ölçüde artırdıkları reel sektör desteklerine 2018 yılında da devam edeceklerini vurgulayan Ağbal, "Böylelikle özel sektör yatırımlarına dayalı, ihracata, serbest piyasa ekonomisine dayalı büyüme modelinde devlet olarak her türlü reel sektör desteklerini vermeye devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Ağbal, 2018 yılı bütçesinden reel kesime verecekleri destek tutarının 37 milyar lirayı aşacağını bildirdi.

Gelecek yıl 20 milyar liranın üzerindeki sosyal güvenlik primini devlet olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna aktaracaklarını belirten Ağbal, şöyle devam etti:

"Ekonomiyi canlandırmak için aldığımız tedbirler kapsamında 350 bin işletmeye 196,7 milyar lira kredi için Hazine destekli kefalet
sağlanmış olup, kredi tutarı 220 milyar liraya çıktı. 2018 yılında reel sektörümüzün Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredilerinden karşılanacak risklerini yönetmek amacıyla bütçeden 3 milyar lira kaynak ayırdık. İhracatçımızın rekabetçi gücünü artırmak amacıyla ihracat desteklerini 3,2 milyar liraya çıkarıyoruz. Ayrıca Eximbank'ın sermayesini artırabilmesi amacıyla bütçeye ilave 1 milyar lira para koyduk.

Ekonomimiz açısından stratejik öneme sahip olan turizm sektörüne 2018 yılında 877 milyon lira destek amaçlı bir kaynağı da bütçemize koyduk. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 23 ili kapsayan Cazibe Merkezleri Programı için yaklaşık 2 milyar lira, KOSGEB'e 1,7 milyar lira bütçeden kaynak ayırmış olduk. "

Ağbal, esnafın krediye erişimini sağlamak amacıyla Halk Bankasından kullandıkları kredilerin faiz desteği için bütçeden 1,5 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirterek, bu kapsamda şu ana kadar oluşan kredi stokunun büyüklüğünün 22 milyar liraya ulaştığını kaydetti.

Çiftçilerin Ziraat Bankasından kullanacağı çiftçi kredileri için, bu kredilerin oluşacak faiz ödemeleri için faiz desteğini karşılamak amacıyla bütçeye 2,6 milyar lira koyduklarını ifade eden Ağbal, bu desteklerden 826 bin çiftçinin faydalanacağını, toplam kredi stokunun da 40 milyar lirayı aştığını ifade etti.

-BES'e 4 milyar lira kaynak

Ağbal, 2018 yılında gerek kamu kurumlarının gerek özel sektörün yapacağı Ar-Ge ve inovasyon harcamalarına destek amacıyla bütçeden yaklaşık 5 milyar lira kaynak ayırdıklarını dile getirdi.

Gelecek yıl Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) kayıtlı tasarruf yapan vatandaşların yapmış oldukları tasarruflara devlet katkısı olarak ödenmek üzere bütçeden 4 milyar lira kaynak ayırdıklarını anlatan Ağbal, "Eylül sonu itibarıyla biriken fon tutarı ise devlet katkısı dahil 73 milyar lirayı aştı. Otomatik katılım sistemindeki katılımcı sayısı 3,3 milyon kişiye, biriken fon tutarı ise 1,2 milyar liraya ulaştı." şeklinde konuştu

-Savunmaya 18,7 milyar liralık kaynak

Ağbal, 2018 yılı merkezi yönetim bütçesinden savunma-güvenlik birimlerinin modernizasyon harcamaları için mevcut kaynaklara ilave olarak 18,7 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildirdi.

Maliye Bakanı Ağbal, savunma sanayinde oluşturulan yerli ve milli kapasite ve kabiliyetlerin bir taraftan savunma birimlerinin caydırıcılık gücünü artırırken diğer taraftan bu alanda Türkiye’nin global fırsatları da kullanmasına imkan sağladığını söyledi.

İktidara geldikleri 2002 yılı sonundan bu yana kamu görevlilerinin ve emeklilerinin mali ve sosyal haklarında, refahtan da artan ölçüde pay vererek, ciddi iyileşmeler sağladıklarını anlatan Ağbal, 2002-2017 eylül döneminde kamu görevlileri ile emeklilerinin aylık ve ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde artış yaptıklarını kaydetti.

Uyguladıkları gelir politikaları ve uygulamaları hakkında da bilgi veren Ağbal, "Hazırlıklarını hemen hemen tamamladığımız Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı, Vergi Usul Kanunu Tasarısı, KDV Tasarısı ve yine Bakanlık olarak koordine etmiş olduğumuz İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Kanun Tasarısı'nı 2018 yılında inşalah Plan Bütçe Komisyonuna getirmeyi hedefliyoruz." dedi.

- "Süper teşvik sistemi kapsamında çok yüksek tutarlarda başvuru aldık"

Son 2 yıldır Türk vergi sisteminde üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı desteklemek üzere çok sayıda düzenlemeler yaptıklarını anlatan Ağbal, teşvik sistemini daha da etkinleştirdiklerini, süper teşvik sistemini başlattıklarını ifade etti.

Ağbal, "Çok yüksek tutarlarda yatırım başvuruları aldık. İnanıyorum ki bu süper teşvik sistemi çerçevesinde Türkiye'de yapılacak olan bu yatırımlar, ülkeyi önümüzdeki dönemde daha rekabetçi, özellikle bazı stratejik ürünler bakımından kendine kendine yetebilen bir ülke konumuna taşıyacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve terörle mücadele ayrı konu"

Kayıt dışı ekonominin azaltılması için kararlı bir şekilde mücadele ettiklerini vurgulayan Ağbal, bu kapsamda hazırladıkları iki eylem planını tamamladıklarını, üçüncü eylem planını da uygulamaya koyduklarını söyledi.

Ağbal, komisyonda dağıtılan bütçe sunuş konuşması kitapçığında da bir düzeltme yaparak, "Kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi hükümet olarak terörle mücadele kadar önemli görüyoruz." şeklindeki cümleyi maksadını aşan, çok doğru olmayan bir ifade olarak gördüğünü söyledi.

Bakan Ağbal, "Terörle mücadele bambaşka bir alanda, ülkemizin milli güvenliğini ilgilendiren bir konudur. Hükümet olarak terörle mücadele bakımından apayrı bir ortamda ne gerekiyorsa sonuna kadar yaparız ama kayıt dışı ekonomiyle terörle mücadeleyi aynı cümlenin içerisine koymak yanlış olur, hatalı olur. Bizim suç ekonomisiyle mücadelemiz ayrı bir konudur, bununla sonuna kadar mücadele ederiz, kayıt dışı ekonomi ayrı bir konudur. Bu ifadeden sarfınazar ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- Bütçenin odağında büyüme olacak

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında vergi işlemlerini kolaylaştırdıklarını anlatan Ağbal, yılbaşından itibaren vatandaşların vergi dairesine gelmeden bütün iş ve işlemlerini yapabileceğini söyledi.

KDV iadelerinde etkinliği artırdıklarını ifade eden Ağbal, "KDV Reformu çalışmasıyla beraber KDV iade sisteminde de köklü bir değişikliğe gitmek istiyoruz. Bunu yaparken mali imkanlarımızı da gözeteceğiz." dedi.

AK Parti hükümetleri döneminde yürüttükleri ekonomi politikalarıyla yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı desteklediklerini belirten Ağbal, şunları kaydetti:

"Önümüzdeki dönemde de büyüme odaklı, ekonomiyi ve kalkınmayı destekleyen politikaları mali disiplini gözeterek uygulamaya devam edeceğiz. Bu hedeflere ulaşmak amacıyla önceliklerimiz arasında makroekonomik istikrarın sürdürülmesi, beşeri sermaye ve iş gücü kalitesinin artırılması, yüksek katma değerli üretimin yaygınlaştırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ile kamuda kurumsal kalitenin artırılması yer almaktadır.

2018 yılı bütçesi odağına büyümeyi alan bir bütçe olacaktır. 2018 bütçesi, düşük bütçe açığı, düşük borç yükü göstergeleri çerçevesinde oluşan mali imkanları kullanmak suretiyle ekonomiyi yatırım, üretim, ihracat ve istihdam kanallarından desteklemeye devam edecek. Bu anlamda ekonomide verimliliği artıran programlara bütçeden daha fazla destek vereceğiz. Bütçe, sadece kamu harcamaları üzerinden büyümeye destek veren bir unsur olmaktan öte bir kaldıraç etkisi meydana getirmek suretiyle özel sektörün daha fazla yatırım, üretim, ihracat yapmasına dayalı bir ekonomik çerçeveyi oluşturacak."

Ağbal, kamu harcamalarını ekonominin üretken potansiyelini artıran alanlara yoğunlaştıracaklarını vurgulayarak, gelir politika ve uygulamalarıyla yatırım ve istihdamı desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

Maliye Bakanı Ağbal, "Böylece bir yandan ülkemizin büyüme potansiyelini desteklerken diğer yandan güçlü kamu maliyesi ile makroekonomik istikrarı koruyacağız." değerlendirmesinde bulundu.