TBMM

Maliye Bakanı Naci Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 208 yılına ilişkin Bütçe ve Kesin Hesap Kanunu Tasarılarının geneli üzerinde ve Sayıştay Tezkerelerinin görüşmelerinde komisyon üyesi milletvekillerinin sorularını yanıtladı. 

Komisyonda yapılan tartışmaların temelinin dönüp dolaşıp büyümeye geldiğine dikkati çeken Ağbal, bir ülke ekonomisi büyüyebiliyor, artan nüfusuna refah üretebiliyorsa, ekonomide katma değeri artırabiliyorsa ve bunu kalkınmacı bir yaklaşım içinde yapabiliyorsa o ülkedeki bütçelerin adalet içinde yapılan "vicdan bütçeleri" olduğunu bildirdi.

Ağbal, 16 yıl boyunca hiçbir iktidara nasip olmayacak şekilde, milletin, AK Parti iktidarlarına bütçeyi yapma görev ve sorumluluğunu verdiğine işaret ederek, "Herhalde burada adaleti de vicdanı da en iyi tartacak olan aziz milletimizdir." ifadesini kullandı.

Bugüne kadar her zaman için adaleti her şeyin üstüne koyduklarını vurgulayan Ağbal, AK Parti hükümetlerinin ortalama büyüme oranının bütün Cumhuriyet tarihi boyunca sağlanan ortalama büyüme oranından daha yüksek olduğunu belirtti.

"Gelişmişlik göstergelerinde önemli iyileşmeler sağlandı"

AK Parti iktidara geldiğinde kişi başına günlük geliri 4,3 doların altında olan nüfusun yüzde 30 olduğunu, bu oranın günümüzde yüzde 1,58'e düştüğünü belirten Ağbal, "AK Parti hem fakirliği hem mutlak yoksulluğu düşürmüştür, aynı zamanda her hal ve takdirde dezavantajlı bütün gruplar sosyal devlet uygulamalarını ilk defa bu dönemde kazanmıştır. AK Parti hükümetlerinin bütçesi faiz bütçesi değil, hizmet bütçesidir, refah bütçesidir ve topluma sosyal hizmetler yoluyla da her zaman için kaynak aktarmıştır." diye konuştu.

Maliye Bakanı Ağbal, engellilere yönelik yılda toplam 6 milyar liradan fazla destek verdiklerini dile getirerek, günümüzde 320 bin engellinin eğitime erişebildiğini belirtti.

AK Parti hükümetleri döneminde istihdamın kesintisiz bir şekilde arttığının altını çizen Ağbal, son 1 yılda 1,1 milyon insana istihdam sağladıklarına işaret etti.

Ağbal, bu dönemde gelişmişlik göstergelerinde de önemli iyileşmeler sağlandığını belirterek, çocukların anaokula erişim oranlarının yükseldiğini, öğretmen, derslik sayısının, doğumda beklenen yaşam süresinin arttığını, bebek ve anne ölüm oranlarının gerilediğini vurguladı.

Vatandaşın istediği zaman istediği sağlık hizmetini istediği yerden, istediği kalitede alabildiğine dikkati çeken Ağbal, partisinin icraatlarını anlatmasının eleştirilmesi üzerine, "Bütçenin geneli üzerinde görüşme yapıyoruz. Arkadaşalar 'Bu bütçe insan odaklı bir bütçe değil, vatandaşa hizmet etmiyor, vicdansız' gibi birçok şey söylediler. Bütçenin çalışanlara dönük bir içerme taşımadığını söylediler. Halbuki 2002 yılından bu yana hem kamu çalışanları, hem emekliler hem de işçilerin her bakımdan refahları arttı." ifadesini kullandı.

"2018 bütçesi tarıma önemli kaynak ayıran bir bütçe oldu"

Ağbal, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre 2002'de vatandaşın en düşük memur maaşı ile 386 ekmek alınabildiğini anımsatarak, şimdi söz konusu maaş ile 660 ekmek alınabildiğini söyledi. Aynı maaş tutarı ile 2002 yılında 45 kilogram dana eti alınabilirken şimdi en düşük memur maaşı ile 63 kilogram dana eti alınabildiğini belirten Ağbal, şunları kaydetti:

"2018 yılı bütçesi milletimize, ülkemize hizmeti esas alan burada söylenenin aksine, özel sektör yatırımları başta olmak üzere, yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı her bakımdan destekleyen bir bütçedir. Bu bütçe aynı zamanda sosyal bir bütçedir. Hem fakirlikle mücadele eden bir bütçedir, hem de dezavantajlı gruplar kim olursa olsun onların ihtiyacı olan sosyal hizmetli yarınları sunan bir bütçedir. Bunu sağlamak için hem teşkilatlanma hem bu konu ile ilgili gerekli kaynakların ayrılması konusunda da özel duyarlılığımız vardır. 2018 bütçesi tarıma önemli kaynak ayıran bir bütçe olmuştur. Tarımsal destekleme bütçesi yanında tarımsal yatırım harcamaları, dolaylı sübvansiyon yoluyla sağladığımız destekler ve yaptığımız vergi indirimlerini üst üste toplarsanız 2018 bütçesi tarım sektörüne katkı veren bir bütçe olmuştur. Bugün 2018 yılı bütçesi başta olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumunun hem emeklilik ödemelerinin sağlanmasında hem de genel sağlık sigortası kapsamında finansmanda gerekli yeterli ödeneği bütçeden rahatlıkla verebiliyoruz."

"Taşeron işçilerle ilgili çalışmalar devam ediyor"

Ağbal, taşeron işçilere kadro verilmesine yönelik çalışmaların sorulması üzerine, "Taşeron işçilerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Sayın Başbakanımızın ifade ettiği çerçevede yılbaşından önce bu yasayı Meclisten geçirmeyi planlıyoruz. Burada Bakanlar Kurulu bir model noktasında karar verdiği anda da hükümet olarak bunu sizlerle paylaşacağız." açıklamasında bulundu.

Hazine borçlanması ve faizlere yönelik sorular karşısında da Ağbal, "Bugün Hazine borçlanması ve faiz bakımından son dönemde belki bir konjonktür olarak yukarıya gidiş söz konusu ama genel olarak kamu borcunun milli gelire oranının hala sürdürülebilir seviyelerde olduğunu görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Hazine garantileriyle ilgili orta vadede gerek şehir hastaneleri, gerekse garanti ödemeleriyle ilgili bütçeden gerekli ödenekleri öngördüklerini hatırlatan Ağbal, bütün hesapları bütçe disiplini üzerine yaptıklarını ve daha çok sağlık ve ulaşım alanında uygulanan bu projelerin ülkenin kalkınmasına önemli hizmetler sunacağını söyledi.

"Bütçede bir kısır döngü asla söz konusu değil"

Milletvekillerinin bütçede kısır döngü olduğuna dair eleştirilerini de yanıtlayan Ağbal, "Bütçede bir kısır döngü asla söz konusu değil. 2011 yılından bu yana, merkezi yönetim bütçesinin 2016 ve 2017 yıllarını dışında tutarsak, bütçe açığı yüzde 1'in altındadır. Son iki yılda da bütçe açığı hedefini hükümet olarak yukarıya çekmek suretiyle bunu yaptık. Orta vadeli hedeflerimizin gerçekçi, ulaşılabilir, tutarlı olduğunu düşünüyoruz." dedi.