İhracat ile ithalat arasındaki farkı gösteren dış ticaret açığı ilk 4 ayda 9 milyar 776,7 milyon dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu rakam son 10 yılın en düşük ocak-nisan açığı olarak kayıtlara geçti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, nisanda geçen yılın aynı ayına kıyasla ihracat yüzde 4,6 artarak 14 milyar 480 milyon dolar, ithalat yüzde 15,1 azalarak 17 milyar 462 milyon dolar oldu. Bu dönemde dış ticaret açığı yüzde 55,6 azalarak 2 milyar 982 milyon dolara geriledi.

Bu sonuçlarla yılın ilk 4 ayında ihracat 56 milyar 705 milyon dolar, ithalat 66 milyar 482 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşti. Böylece dış ticarette 9 milyar 777 milyon dolarla son 10 yılın en düşük 4 aylık açığı verilmiş oldu.

Ülke grupları bazında bakıldığında, ocak-nisan döneminde 28 üyeli Avrupa Birliği'ne 28,2 milyar dolarlık ihracata karşın 22,1 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu da Avrupa Birliği ülkelerine 6,1 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini ortaya koydu. Aynı dönemde Türkiye Serbest Bölgelerine 266 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verildi.

Dış ticarette ocak-nisan döneminde diğer Avrupa ülkeleri kategorisinde 6 milyar 171 milyon dolarlık açık verilirken, Afrika ülkelerinde 3 milyar 371 milyon dolarlık fazla oluştu.

Bu dönemde, Asya ülkelerine 6 milyar 340 milyon dolarlık, Amerika ülkelerine 1 milyar 775 milyon dolarlık, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya 144 milyon dolarlık ve diğer ülkelere 5 milyar 70 milyon dolarlık dış ticaret açığı verildi.

"Dış açıktaki düşüş hızla devam ediyor"

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, dış açıktaki düşüşün hızla devam ettiğine dikkati çekerek, nisanda aylık açığın 3 milyar dolarla beklentileri doğrultusunda gerçekleştiğini söyledi.

Böylece geçen yılın üçüncü çeyrek sonundan itibaren hızlanan yıllık açıktaki düşüşün son verilerde de ivmesini devam ettirdiğini vurgulayan Tokalı, "Yıllık açık mart sonundaki 41,2 milyar dolardan nisan sonunda 37,4 milyar dolara geriledi. Yılın ikinci yarısının başında da 33-34 milyar dolar seviyesine kadar daralmasını devam ettirmesini bekliyoruz. Ekonomide yeniden dengelenmenin devam etmesiyle yılın ikinci yarısından itibaren hafif yükselişle yıl sonunda tekrar 50 milyar dolar civarına ulaşmasını bekliyoruz." dedi.

Tokalı, ihracatta yıllık artışın yüzde 5 seviyelerinde olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:

"Dış ticaret dengesindeki düzelmede, ihracatta yıllık artış ve ithalattaki yavaşlığın sert bir şekilde devam ediyor oluşu etkili unsur. İç talep ve kur gelişimi, ithalatı dizginlenmede etkili olurken; altın ithalatındaki yavaşlamanın da yardımcı unsur olduğunu izliyoruz. Her ne kadar aylık altın ithalatı son 12 aylık ortalaması olan 0,74 milyar dolar kıyasla hızlanma göstererek nisanda 0,87 milyar dolara yükselse de 4 aylık dönemde kaydedilen altın ithalatı 3,2 milyar dolar düzeyinde ve geçen yılın aynı döneminde yaşanan 6,1 milyar dolarlık çıkışın ciddi altında.

Diğer taraftan, petrol fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak enerji ithalatındaki artış, dış ticaret dengesindeki olumlu gelişmeyi sınırlandırıyor. Nitekim, Nisan 2018'de 3,1 milyar dolar olan enerji ithalatı Nisan 2019'da 3,5 milyar dolar seviyesine yükseliyor. Bu noktada, son dönemde küresel büyümeye ilişkin endişeler nedeniyle varil başına 65 dolara hızla gerileyen petrol fiyatlarının 65-70 dolar bandındaki seyrinin korunması, enerji maliyetindeki artışın dizginlenmesi açısından oldukça destekleyici olacaktır."

"Yıllık çekirdek denge pozitif bölgede"

Banu Kıvcı Tokalı, yıllık çekirdek dengenin pozitif bölgede olduğunu, altın ve enerji hariç dış dengedeki iyileşmenin devam ederek, son dokuz aydır artı bölgede kaldığını söyledi.

Bir yıl önce 37,4 milyar dolarlık açık veren yıllık çekirdek dengenin, nisan sonunda 7,1 milyar dolarla artıya geçtiğini aktaran Tokalı, "Yılın ikinci çeyreğinde de olumlu gelişimin devam etmesini bekliyoruz." diye konuştu.

Tokalı, ihracatın ithalatı karşılama oranında iyileşmenin devam ettiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"İhracatın ithalatı karşılama oranı nisanda yüzde 82,9 seviyesinde. Sadece dört aylık dönemler itibarıyla bakıldığında, yüzde 66,7'den yüzde 85,3'e artış dikkati çekiyor. Diğer taraftan AB'ye avro bazlı ihracatta güçlenme devam ediyor. AB'ye avro bazlı ihracat 12 aylık kümülatif verilerde nisanda yıllık yüzde 9,4'lük artış ile son iki buçuk yılın en güçlü artışını gerçekleştirdi. Geçen yılın nisanda yıllık artış yüzde 4,9 ile sınırlıydı. Avrupa bölgesindeki yavaşlama, bu olumlu trendin devamı açısından risk oluşturmakla birlikte Avrupa Merkez Bankasının (ECB) destekleyici adımları önemli bir dengeleyici unsur olarak beliriyor."