Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen "Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu"nun açılışında konuştu. 

Afrika ülkeleriyle ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine verdikleri önem doğrultusunda 2016 yılından bu yana düzenledikleri Ekonomi ve İş Forumlarının üçüncüsünü, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi tedbirleri çerçevesinde bu sene online gerçekleştirdiklerini ifade eden Pekcan, tüm dünyanın yakın tarihin en zorlu süreçlerinden biriyle karşı karşıya kaldığı böylesine bir zamanda uluslararası ekonomik iş birliği hakkında istişare etmenin, ülkeler arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini değerlendirmenin oldukça anlamlı ve faydalı olacağını değerlendirdiklerini söyledi.

Pekcan, bu çerçevede düzenlenen Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nda ağırlıklı olarak Kovid-19 sonrası dönemde iş ve yatırım ortamını ele alacaklarına işaret ederek, "Türkiye-Afrika: Pandemi Sonrası Dünyada Güçlü Ortaklar" ana temasıyla gerçekleştirecekleri Bakanlar Toplantısı vesilesiyle de birçok konuyu etraflıca ele alma şanslarının olacağını ifade etti.

Gerek resmi düzeyde gerekse özel sektörden bu etkinliğe çok sayıda uluslararası katılımın olduğunu memnuniyetle gördüklerini dile getiren Pekcan, "An itibarıyla 46'sı Afrika'dan olmak üzere 81 ülkeden 2 bin 500 iş insanımız bu etkinliğimize katılım sağlamakta. Ayrıca 26 Afrika ülkesinden 22 bakan, 4 bakan yardımcısı, 2 ülkeden de üst düzey bürokrat, 5 bölgesel kuruluş temsilcisi katılmakta. Panellerimizde de 50'ye yakın konuşmacımız yer almaktadır." dedi.

Kazan kazan ilkesi

Pekcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söz konusu iş forumuna katılmasının Türkiye-Afrika ilişkilerine verdiği önemin bir göstergesi olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Türkiye olarak bugüne kadar, küresel ticaret sisteminin hakkaniyetli biçimde, çok-taraflılık anlayışı içinde ve kurallara dayalı olarak serbest ve adil rekabet çerçevesinde gelişmesinin her platformda savunucusu olduk, olmaya da devam edeceğiz. Türkiye, her daim kendi ticari hak ve menfaatlerini gözetmenin yanında en az gelişmiş ülkelerin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin haklarının da savunuculuğunu yapmıştır. Gerek Dünya Ticaret Örgütü nezdinde, gerekse G-20, gerek Birleşmiş Milletler nezdinde ve diğer çok taraflı uluslararası platformlarda Türkiye'nin duruşu ve pozisyonu hep böyle olmuştur. Küresel ticaretin yapıcı ve hakkaniyetli bir biçimde tüm ülkelerin ihtiyaçlarını gözeterek geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Türkiye olarak Afrika ülkeleriyle ekonomik münasebetimizde ortak çıkar, ortak fayda ve kazan kazan ilkelerini her zaman ön planda tutuyoruz. Afrika ülkeleriyle ticaretimizi yalnızca bir mal alım-satım ilişkisi olarak görmüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz ticareti, kıta genelindeki Türk yatırımlarını ve Türk şirketlerince Afrika'da gerçekleştirilen müteahhitlik projelerini bir bütün olarak ele alarak tüm bunların Afrika'daki dost ve kardeş ülke ekonomilerine olan katkılarını önemsiyoruz. Ticaret ve yatırım ilişkilerimizin Afrika'daki dost ülkelerin ekonomik gelişim ve kalkınma sürecine katkı sağlaması ve ilişkilerimizin sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi bizim için büyük bir önceliktir."

Afrika kıtasında Türk yatırımları 6 milyar dolara ulaştı

Bakan Pekcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyonuyla Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerin bir rekabet ilişkisi değil, tam anlamıyla ekonomik iş birliği olduğunu belirterek, Afrika ile ticaret hacminin geçen sene yüzde 7 artışla 26,2 milyar dolar seviyesine ulaştığına dikkati çekti.

Bu yıl küresel ticaretteki yavaşlamaya rağmen 9 ay itibarıyla 18,2 milyar dolarlık ticaret hacmini yakaladıklarını ifade eden Pekcan, 2001 yılında Afrika'nın ithalatında Türkiye'nin payı yüzde 1 seviyesindeyken bugün bu oranın yüzde 3'e çıktığını, kıtadaki Türk yatırımlarının da 6 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Pekcan, dünyanın her yerinde başarılı ve prestijli projeler gerçekleştiren müteahhitlerin bugüne kadar Afrika kıtasında Türk Eximbank'ın da destekleriyle toplam 70 milyar dolar değerinde 1500'e yakın projeyi başarıyla tamamladığına dikkati çekerek, "Şu an itibarıyla kıtada 42 ülkede büyükelçiliğimiz, 26 ülkede ticaret temsilciliğimiz bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle ticaret temsilciliklerimizin tamamında atamaların yapılmış olduğunu belirtmekten memnuniyet duyuyorum. Ayrıca Afrika ülkeleriyle mevcut İş Konseyi sayımızı da 45'e ulaştırdık. Tüm bu olanakların da desteğiyle ikili ticaret ve yatırım ilişkilerimizin önümüzdeki süreçte çok daha ileri noktalara taşınacağını değerlendiriyoruz. Bunun için Afrika ülkelerinden dostlarımızla ortak çalışmalarımızı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

Ekonomik fırsatlar ele alınacak

Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nda, Bakanlar Konferansı'nın yanında çeşitli kuruluşlardan ve özel sektörden temsilcilerin katılımıyla, ülkeler arasında yeni ekonomik fırsatların konuşulacağı pek çok önemli oturumun yapılacağını söyleyen Pekcan, şunları kaydetti:

"Pandeminin yarattığı zorluklar ve pandemi sonrası fırsatları değerlendirirken pek çok başlıkta istişareler sağlanacak. Sağlık alanındaki iş birliğini ticaret ve yatırım boyutlarıyla ele alacağımız bir platformu çalışacağız. Ayrıca, e-ticaret konusu gibi güncel ve önemli konuları görüşeceğiz. Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Anlaşması'nın ilişkilerimize olası yansımalarını değerlendireceğiz. Ayrıca kadın girişimciliği gibi önemli konularda görüş alışverişinde bulunma fırsatını değerlendireceğiz. Afrika'da tarım alanında nasıl iş birliği yapabiliriz bu konuları da ele alacağız. Tüm başlıklarda oldukça verimli sonuçlar çıkaracağımızı ümit ediyoruz."

Pekcan, geçen sene korumacılık önlemlerinin etkisi altında pek çok ülkenin ihracat kayıpları yaşadığına ve küresel ölçekte toplam ihracatın yüzde 2,8 azaldığına işaret ederek, "Türkiye, dinamizmine yaraşır bir şekilde ihracatını artıran ilk 50 ülke arasında 6. sırada yerini almıştır. Korumacılık önlemlerine rağmen dış ticarette geçtiğimiz sene gösterdiğimiz direncin ve dinamizmi bu sene, olumsuz pandemi şartlarına rağmen aynen sergilemeye devam ediyoruz." dedi.

"Neden Türkiye" sorusu

Pek çok ihracat pazarında ciddi daralmaya rağmen 9 ay itibarıyla ihracatın 118,4 milyar dolar seviyesine ulaştığını hatırlatan Pekcan, şu ifadeleri kullandı:

"OECD'nin son raporunda da görüldüğü üzere, Türkiye 2020 yılında OECD ülkeleri arasında Çin ve Güney Kore'nin ardından en az ekonomik küçülme hissedecek ülke pozisyonundadır. Tüm bu değerler ve pek çok öncü gösterge, Türkiye'nin pandemi sonrasında en hızlı toparlanmayı yaşayacak ülkelerden birisi olacağına işaret etmektedir. Bu çerçevede, Afrikalı dostlarımızın huzurunda ve onlarla birlikte soracağımız "Neden Türkiye?" sorusunun yanıtı aslında oldukça basit. Çünkü Türkiye, sanayi altyapısı, beşeri kaynakları, jeo-stratejik konumuyla aynı zamanda kendi belirlediği hedefler doğrultusunda güçlü, dirayetli ve istikrarlı biçimde ilerleyebilen bir ülke olmasından ötürü bugün küresel ekonominin en dinamik aktörlerinden birisidir ve küresel değer zincirleri içindeki konumunu her geçen gün güçlendirmektedir. İşte bu yanıt, Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki ilişkiler bakımından da büyük anlamlar taşımaktadır. Önümüzdeki süreçte, yepyeni ortaklıklar kurabilir, karşılıklı fayda temelinde pek çok ekonomik fırsatı birlikte değerlendirebiliriz. Bugünkü etkinliğimiz de bu yönde attığımız önemli bir adım olacaktır."

"Türkiye ve Afrika kıtası arasında iki tür yakınlık bulunuyor"

Pekcan, Türkiye ve Afrika kıtası arasında iki tür yakınlık bulunduğunu dile getirerek, "Birisi coğrafi yakınlık, bu bize ekonomik ilişkilerimizi geliştirme noktasında büyük avantaj sağlıyor. Diğer yakınlığımız ise en az coğrafi yakınlık kadar önemli olan, gönül dünyamızdaki yakınlığımızdır. Özellikle gönüllerimizdeki yakınlıktan hareketle, ekonomik ortaklığımızın gelişerek ve güçlenerek devam edeceğine inanıyorum." diye konuştu.