Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Özellikle yenilenebilir enerji son dönemde enerji portföyümüzün en önemli bileşenlerden biri olup, bu alanda da son dönemde önemli ilerlemeler kaydettik. 2020 yılında ulaştığımız toplam 96 GW kurulu gücün yüzde 52’si yenilenebilir kaynaklardan oluşmakta olup, elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payı ise yüzde 42’yi aşmıştır“ dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türk Konseyi Enerji Bakanları Toplantısı’na katıldı. Bakan Dönmez toplantıya katılan bakanlara teşekkür ederek, Türk Konseyi’nin enerji alanındaki gelişme ve ortaklıları ele alacağı ilk Enerji Bakanları Toplantısı’nın verimli geçmesini ve üye ülkelerinin yakınlığına yakışır şekilde enerji iş birliğine katkı sağlamasını temenni ettiğini ifade etti. Covid-19 döneminde hızlı ve etkili önlemler alarak salgının olumsuz etkilerini azaltmayı başardıklarını belirten Bakan Dönmez, “İkinci yarıdaki toparlanmayla birlikte 2020 yılını yaklaşık yüzde 0,5 artışla kapattık. Son yıllarda enerji sektörüne yönelik yatırımlarımız sayesinde salgın süresince tüm sektörlere kesintisiz bir şekilde enerji arzı sağlanabilmiştir. Bu dönem bize enerji arz güvenliğinin önemini bir kez daha vurgulayarak, ülkelerin enerji sektörünün istikrar ve esnekliği sağlanmasının önemini ortaya koymuştur. Kaynak çeşitliliğinin sağlanması da bu konudaki en büyük destekleyici güç olup, bu hususlara ilişkin adımlarımızı sağlam bir şekilde atmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

“2020 YILINDA ULAŞTIĞIMIZ TOPLAM 96 GW KURULU GÜCÜN YÜZDE 52’Sİ YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN OLUŞMAKTA”

Bakan Dönmez, kaynak ve güzergahların çeşitlendirilmesinde, iletim ve dağıtım olmak üzere altyapılarının güçlendirilmesinde ve gerekli yatırımların yapılmasında doğru adımları zamanlıca attıklarını söyledi. Dönmez, “Özellikle yenilenebilir enerji son dönemde enerji portföyümüzün en önemli bileşenlerden biri olup, bu alanda da son dönemde önemli ilerlemeler kaydettik. 2020 yılında ulaştığımız toplam 96 GW kurulu gücün yüzde 52’si yenilenebilir kaynaklardan oluşmakta olup, elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payı ise yüzde 42’yi aşmıştır. ‘Daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir’ sloganıyla, her yıl en az 1 GW güneş ve 1 GW rüzgâr kapasitesini devreye almayı hedefliyoruz. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeliyle bugüne kadar 2 GW rüzgâr ve 1 GW güneş yarışması tamamlandı. Toplam 1 GW’lık yeni bir güneş ihalesi ise önümüzdeki ay yapılacaktır. Bu dönemde mevcut projelerin yanı sıra istihdamın da artırılmasına katkı sağlayacak yeni projelerin hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. Küresel enerji yatırımları azalırken Türkiye’de geçtiğimiz yıl Avrupa ve Orta Doğu’daki ilk ve tek ‘Entegre Güneş Paneli İmalat Fabrikası’nın açılışını yaptık. Benzer şekilde rüzgâr ekipmanlarının imalatına yönelik fabrikanın da kurulumu tamamlanmış olup çok yakında üretime başlayacaktır. Böylelikle, hem enerji arz güvenliğine hem de yerel istihdama ve teknolojik altyapıya katkı yapmış oluyoruz” diye konuştu.

“GEÇEN YIL KARADENİZ’DEKİ SAKARYA SAHASI’NDA KEŞFEDİLEN YAKLAŞIK 405 MİLYAR METREKÜP DOĞAL GAZ ÜLKEMİZ TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK KEŞİF OLMUŞTUR”

Bakan Dönmez, yenilebilir enerjilerin yanı sıra, Milli Enerji ve Madem Politikası kapsamında hem karada hem de sismik araştırma ve sondaj gemilerinde Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de hidrokarbon aramalarını sürdürdüklerini belirterek, “Nitekim geçen yıl Karadeniz’deki Sakarya Sahası’nda keşfedilen yaklaşık 405 milyar metreküp doğal gaz ülkemiz tarihindeki en büyük keşif olmuştur. Bu keşif aynı zamanda 2020 yılında off-shore sahalarda yapılan en büyük doğalgaz keşfidir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılında bu sahadan üretime başlamak için çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Hepimizin şahit olduğu gibi, geçtiğimiz birkaç hafta içerisinde gelişmiş birkaç ülkede olumsuz hava koşulları sebebiyle yaşanan enerji kesintileri; enerjinin kesintisiz, kaliteli ve sürdürülebilir şekilde temin edilmesi için arz güvenliğinin, dolayısıyla da kaynakların çeşitlendirilmesinin ve krizlere hazırlıklı olunmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Enerji arz güvenliği bazı ülkelerin öngördüğü gibi sadece çevresel saiklerle yönetilebilecek bir süreç değildir. Dengeli, uzun vadeli ve rasyonel planlamalar yapılmalıdır. Bu kapsamda, Türkiye olarak elektrik üretiminde hidroelektrik, doğal gaz ve yerli kömür gibi kaynakların yanı sıra güneş, rüzgâr ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklarla çeşitlendirmeyi artırıyoruz. Bu çeşitlendirmeye önemli bir ilavemiz de nükleer enerji olacaktır. Henüz nükleer enerji, enerji portföyümüz içerisinde yer almamakta olup, hedefimiz 2023 yılında ilk ünitenin elektrik üretmeye başlamasıdır” ifadelerini kullandı.

“HEDEFİMİZ 2023 YILINDA GAZ DEPOLAMA KAPASİTEMİZİN 11 MİLYAR METREKÜPE ULAŞMASIDIR”

Artan yenilenebilir enerjiler sebebiyle sistemde esnekliğin artırılması için önemli bir kaynak olan doğal gaz altyapı projelerinde de önemli ilerlemeler kaydettiklerini açıklayan Dönmez, “İki yüzer LNG tesisini (FSRU) işletmeye aldık ve mevcut LNG terminallerimizin kapasitesini artırdık. Doğalgaz iletim kapasitemizde de büyük ilerleme kaydettik ve gaz depolama kapasitemizi 4 buçuk milyar metreküp seviyesine getirdik. Hedefimiz, 2023 yılında gaz depolama kapasitemizin 11 milyar metreküpe ulaşmasıdır. Bununla birlikte, ülkemizin ve bölgenin ve arz güvenliğine katkı sağlayan birçok uluslararası projeyi de ortaklarımızla olan güçlü iş birliğimiz sayesinde hayata geçirdik" açıklamasında bulundu.

Enerji verimliliği konusunda da önemli adımlar atıldığını belirten Dönmez, "2018 yılında yürürlüğe giren Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımız ile toplam 55 adet eylemin hayata geçirilmesi ile 2023 yılında Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde yüzde 14 oranında bir azalmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 2033 yılına kadar sağlanması beklenen tasarruf karşılığı ise 30 milyar dolar seviyesindedir” dedi.

"KAZAKİSTAN İLE ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR ALANINDA İŞ BİRLİĞİMİZİN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK ÇABALARIMIZ VAR”

Enerji piyasasının kazan-kazan yaklaşımının sonuçlarının en net görüleceği alanlardan biri olduğuna inandığını söyleyen Dönmez, “Bu bağlamda ülkemizin artan kabiliyetleriyle birlikte iş birliği olanaklarını da çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Bu anlayışla Azerbaycanlı dostlarımız ile Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE), Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC), Trans Anadolu Boru Hattı Projesi gibi hem bölge ülkelerinin hem Avrupa’nın enerji güvenliğine katkı sağlayan büyük altyapı projelerini başarıyla hayata geçirdik. Özbekistan’da Bakanlığımıza bağlı Maden, Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz maden arama faaliyetlerinin bunun önemli bir örneğini oluşturduğunu söyleyebilirim. Buradaki faaliyetlerimizde Özbek dostlarımızın en yüksek faydayı sağlaması birinci önceliğimizdir. Atılan somut adımlar kadar, iş birliği niyetlerini de önemsiyoruz. Bu bağlamda madencilik alanında geliştireceğimiz iş birliğinin çerçevesini oluşturmak üzere Kırgızistan ile bir anlaşma imzalama hazırlığındayız. Bu mutabakat zaptının madencilik faaliyetlerinde atacağımız adımların yol haritasını belirleyeceğine inanıyorum. Ayrıca Kazakistan ile de enerji ve doğal kaynaklar alanında iş birliğimizin geliştirilmesine yönelik ortak çabalarımız var” diye konuştu.

(İHA)