Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinden tam üç yıl geçti. Darbe girişiminde 251 kişi şehit olurken, iki binden fazla kişi da yaralandı. Bunun yanı sıra darbe girişiminin ekonomiye olumsuz birçok etkisi oldu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, darbe girişiminin ekonomiye etkilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, tam üç yıl önce Türkiye'nin büyük bir ihanetle sarsıldığını belirterek, halkın bu ihanete çok sert şekilde cevap verdiğini ve hain darbecilere hadlerini bildirdiğini söyledi.

15 Temmuz'un Türk halkının yazdığı çağdaş bir zafer destanı olduğunu dile getiren Avdagiç, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, Türk milletinin övünç madalyalarından biridir. 15 Temmuz, vatanı işgal eden emperyalist güçlere karşı yürüttüğümüz Kurtuluş Savaşı'nda şehit ve gazilerimize verilen İstiklal Madalyası gibi bağımsızlığımızın simgesidir. Çünkü 15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milleti, sokak ve meydanlara inerek, dış güçlerle iş birliği halindeki hain FETÖ'cü darbecileri püskürterek, milli iradesine ve istikbaline sahip çıkmıştır. Türk milleti, Edirne’den Kars’a kadar büyük bir mücadele örneği vermiştir. Halkımız, İstanbul’da Şehitler Köprüsü’nde, Atatürk Havalimanı’nda ve şehrin tüm cadde ve meydanlarında destan yazmış, Ankara'da ise Gazi Meclisimizi bombalayan uçaklara ve halkına kurşun yağdıran hainlere karşı, göğsünü çelikten siper yapmıştır." diye konuştu.

Avdagiç, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanları ve caddeleri dolduran halkın bir bütün olduğunu belirterek, 15 Temmuz'un aynı zamanda ülkesine ihanet edenlerin deşifre olduğu bir gün olduğunu kaydetti.

İpotekli kimlikler taşıyan hainlere, halkın gerekli dersi verdiğini aktaran Avdagiç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Beyinleri yıkananlara, robot gibi yetişenlere, yabancı güçlerle kol kola girip vatanına ihanet edenlere karşı, milletimiz gerçek anlamıyla bir zafer kazanmıştır. Bu yönüyle 15 Temmuz, 'yurt dışındaki hesabın yurt içine uymayacağının' en büyük ispatıdır. 15 Temmuz, aynı zamanda bir turnusol kağıdıdır, dost ile düşmanın belli olduğu gecedir. 15 Temmuz'da hain FETÖ ile birlikte onların destekçisi iç ve dış güçler de püskürtüldü, onlara da hadleri bildirildi. O gece kadınlarımız cesaretin zirvesi oldu, erkeklerimiz şehitlik mertebesine koşarak gitti. Gençlerimiz, göğüslerini çelikten silahlara dönüştürdü. Kadınlarımız, erkeklerimiz, gençlerimiz o gece bir kitle olmaktan çıkıp 'filler' karşısındaki 'ebabil kuşları' gibi hain darbecilere kan kusturdular. İstanbul iş dünyası olarak, 15 Temmuz’un üçüncü yılı münasebetiyle diyoruz ki; 15 Temmuz’u asla unutmayacağız. Çünkü 15 Temmuz’u unuttuğumuz an, milletimizin iradesine gem vurulduğu an olacaktır. 15 Temmuz’u unuttuğumuz an, istiklalimizi, istikbalimizi, kendi iktisadımızı, kendi sanatımızı ve kendi kültürümüzü kaybettiğimiz an olacaktır. 15 Temmuz’u unuttuğumuz an, 251 şehidimizin ruhunun sızladığı, kanının yerde kaldığı an olacaktır. İTO Başkanı olarak 420 bin üyemiz adına Türk milletine söz veriyorum ki, 15 Temmuz zaferini de, o gece halkına silah sıkan hain FETÖ darbecilerini de asla unutmayacağız."

"15 Temmuz darbe girişimi sanayi çarklarını durduramadı”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da Türkiye'nin üç yıl önce 15 Temmuz hain darbe girişiminin çok acı sonuçlarını yaşadığını belirterek, demokrasiye canları pahasına sahip çıkanların, hainlerin bombalarına, kurşunlarına hedef olduğunu anımsattı.

İnsanların canına kasteden, demokrasinin önünü kesmeyi amaçlayan bu hain girişimin, iş dünyası ve sanayiciler açısından da çok olumsuz yansımaları olduğunu aktaran Bahçıvan, "Çok şükür ekonomi yönetimimiz, dirayetli kararları ile bu olumsuzlukları kısa sürede bertaraf etti. Gerek finansal ve gerekse üretim hayatımızda ciddi bir aksama olmadı. Öte yandan iş dünyasını oluşturan tüm sivil toplum kuruluşları olarak darbenin hemen ardından, ekonomimize yönelik yapılan dış algı çalışmalarına karşı bir güç birliği oluşturduk. Bu ortak duruşun yanında İstanbul Sanayi Odası olarak ekonomimizin bu süreçten etkilenmemesi, yanlış algı çalışmalarının sonuç vermemesi için elimizden ne geliyorsa yaptık. Darbeyi takip eden ilk iş gününde sanayiciler olarak hepimiz işlerimizin başında olduk. Böylece üretim çarklarının hiçbir sorun olmadan dönüyor olduğu mesajını kamuoyuna verdik. 15 Temmuz darbe girişimi, sanayi çarklarını durduramadı." şeklinde konuştu.

Bahçıvan, kurumsal olarak da İSO nezdinde Türkiye'yi ve ekonomiyi bütün dünyaya en doğru şekilde anlattıklarını belirterek, kısa süre içinde hükümet ve uluslararası sermayeli firmaların yönetici ve üyelerini "Türkiye'ye Güvenenler, Türkiye'de Üretenler" toplantısında bir araya getirdiklerini anlattı.

Bu toplantıyla ülkede "ekonomi çarklarının hiçbir sorun olmadan dönmekte olduğu" mesajını tüm dünyaya en güçlü şekilde verdiklerinin altını çizen Bahçıvan, "Bugün özellikle belirtmek isterim ki ülkemiz dünyaya entegre bir ekonomiye sahiptir. Göz bebeğimiz olan sanayi sektörümüz, darbe günlerinde olduğu gibi bugün de geleceğe umutla bakarak ekonomimizin en güçlü sacayağı görevini sürdürmeye devam ediyor." dedi.

"Güçlü Türkiye'nin vazgeçilmez unsuru demokrasidir"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise üç yıl önce, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne göz dikerek, hain bir darbe girişimiyle nice insanı şehit eden Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), milli iradesine bir kez daha sahip çıkan demokrasi kahramanları karşısında hüsrana uğradığını söyledi.

Aziz milletin, iş insanından öğrencisine, gencinden yaşlısına kadar ve her görüşten insanıyla, her bir ferdiyle tek vücut olarak demokrasiden yana olduğunu bir kez daha tüm dünyaya ispatladığını belirten Olpak, "Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletimizin dik duruşu ve demokrasi çağrısı neticesinde, her zaman olduğu gibi yine birbirimize kenetlendik, zorluğu yine birlikte göğüsledik. Türkiye tarihinin dönüm noktalarından biri olan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnetle anıyoruz ve bir daha böyle günler yaşamamayı diliyor, olmaması için elimizden geldiğince çalışmamız gerektiğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Olpak, Türkiye'nin yaşadığı zor dönemleri her zaman sağduyu ve azimle atlatıp zor süreçlerden daha da güçlenerek çıktığını belirterek, dünyanın önemli ekonomileri arasında yer alan Türkiye'nin küresel boyuttaki stratejik önemi ve cazibe merkezlerinden biri olması sebebiyle dış etkenlere de açık bir konumda olduğuna dikkati çekti.

Geçen yılın ağustos ayında, dövizdeki, Türkiye'nin makroekonomik göstergeleriyle bağdaşmayan volatiliteyle birlikte sıkıntılı bir süreç yaşandığını belirten Olpak, şunları kaydetti:

"Bu manipülatif kur atağına rağmen, ekonomi yönetimimizin ortaya koyduğu tedbirler sonucu, süreci olabildiğince az hasarla atlatmaya çalıştığımız bir dönem yaşıyoruz. Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonunda, ihracatta 168,1 milyar dolar ile tarihi bir rekora imza atarken, ithalattaki pozitif görünüm ile birlikte cari açığımızın azalması noktasında da önemli bir performans ortaya koyduk. İş dünyası temsilcileri olarak el birliğiyle hareket ederek, devletimiz ve milletimizden aldığımız güçle Türkiye’nin küresel ekonomi arenasındaki bayrak taşıyıcısı olmak için var gücümüzle çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz.

DEİK olarak Türkiye’nin 'ticari diplomasi' misyonunu üstlenerek çıktığımız bu küresel yolculukta, demokrasi mücadelemizi anlatmaya ve işimizi dünyaya taşımaya devam edeceğiz. Güçlü Türkiye'nin vazgeçilmez temel unsurunun demokrasi, hukuk devleti, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmişlik olduğunun bilinciyle, hedeflerimize ilerleyen yol haritamızda bize düşen her görevi yerine getirmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz."