İSTANBUL (AA) – Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bugün çağımızın en temel sorunu yetişmiş insan sorunu. Ülkemizin de aslında en büyük avantajı ve şansı, yetişmiş insan kapasitesi potansiyeline sahip olması. İnşallah burada yapacağımız çalışmalarla aklı, erdemi, ahlakı, tefekkürü birleştiren bir insan prototipi oluşturmanın gayreti içinde olacağız." dedi.

Kalın, İstanbul Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından, üniversitenin Beyazıt'taki yerleşkesine düzenlenen, "Öğrenci Konseyi 1453 Ödülleri" törenine katıldı.

Burada konuşan Kalın, 25 yıl sonra mezun olduğu üniversiteye dönmenin heyecanını ve gururunu yaşadığını söyledi.

İstanbul Üniversitesi'nin sadece Türkiye'nin değil dünyanın en köklü üniversitelerinden biri olduğunu belirten Kalın, ödül törenini organize etmelerinden dolayı öğrenci konseyine ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak'a da teşekkür etti.

İstanbul Üniversitesi'nin temellerinin 1453 yılında atıldığını hatırlatan Kalın, "500 küsur yıldır dünyaya yetişmiş insanlar kazandırması, hem geçmişimiz hem de geleceğimiz için çok önemli mesajlar veriyor. Bir rivayete göre, Sahn-ı Seman Medresesi olarak kurulan İstanbul Üniversitesinin ilk kuruluş toplantısı, 30 Mayıs 1453'te sonra, yani İstanbul fethinden sonra yapılıyor. Bu, Fatih'in vizyonunu gösteren önemli bir gerçek. Çünkü sadece surları ve kaleleri fethetmek yetmiyor, kalpleri ve zihinleri fethetmek gerekiyor." diye konuştu.

Kalın, bu uzun tarihi içinde, İstanbul Üniversitesi'nin 1800'lü yıllarda Darülfünun, daha sonra Cumhuriyet döneminde ise 1933'teki üniversite reformuyla Türkiye'nin ilk ve tek modern üniversitesine dönüştüğünü hatırlattı.

- "Aslolan insanın ürettiği fikirdir, düşüncedir"

İstanbul Üniversitesi'nin dünyanın en iyi ilk 500 üniversitesi arasında yer aldığına dikkati çeken Kalın, şöyle konuştu:

"(İstanbul Üniversitesi) Hamdolsun bir ilim, fikir ve eğitim kurumu olarak yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Bu mekanda, hemen yanı başımızda Süleymaniye, Fatih, Ayasofya ve Zeyrek medreselerinin birleşmesiyle çok uzun yıllar, eski tabirle akli ile nakli ilimler birlikte okutuldu. Hukuktan felsefeye, mühendislikten teolojiye, kelamdan sanata kadar, insan zihninin ulaşabileceği tüm alanlarda çok önemli çalışmalar yapıldı. İnanıyorum ki siz de burada aldığınız eğitimle, dünyaya bir fetih gözüyle yani dünyaya açılım gözüyle bakma imkanı kazanacaksınız. Bugün çağımızın en temel sorunu, yetişmiş insan sorunu. Ülkemizin de aslında en büyük avantajı ve şansı, yetişmiş insan kapasitesi potansiyeline sahip olması. İnşallah burada yapacağımız çalışmalarla aklı, erdemi, ahlakı, tefekkürü birleştiren bir insan prototipi oluşturmanın gayreti içinde olacağız. İnsanın yeryüzündeki serüveni hakikati bulma, keşfetme, hakikatle bir olmadır. Bunu hakikatle ne kadar birlikte yapabilirsek, aslında kemale ve mutluluğa da ancak o kadar ulaşabilir. Özellikle her şeyin sanallaştığı, yapay hale geldiği, Rene Geunon'un tabiri ile, 'niceliğin egemenliğine ram olduğu bir çağda', bizim hakikat yolcuğuna, bu sahihliğe ve otantikliğe, her zamankinden her şeyden daha fazla ihtiyacımız var."

Yılın en iyi yazarı ödülüne layık görülmekten duyduğunu memnuniyeti dile getiren Kalın, "Fakat yazar kelimesine takıldım. Çok modern bir tabir. Ömrü ne kadar olur bilmiyorum. Aslolan insanın ürettiği fikirdir, düşüncedir. Bununla ortaya koyduğu eserlerdir. Bunları ortaya koyarken sahip olduğu mes'uliyettir. İnşallah bu ödül, bu mes'uliyeti hatırlamamıza, şahsen benim hatırlamama vesile olur." ifadelerini kullandı.

- "İÜ, spora en fazlı katkı veren üniversite oldu"

İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak da tüm dünyayı kıskandıran en önemli güçlerinin, genç nüfusları olduğunu belirterek, bu genç nüfusun en dinamik ve en nitelikli kısmını da İstanbul Üniversitesi’nin temsil ettiğini söyledi.

Üniversitenin 260 bin öğrenciye sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ak, "Öğrencilerimiz burada eğitim alıyorlar ve bu eğitimin gereği olarak bir takım araştırma hizmetlerine katılıyorlar. Ama öğrenciliğin en önemli kısmı, destek unsuru gibi görünen 3 önemli alan spor, müzik ve sanatta kendi varlıklarını göstermeleridir." diye konuştu.

Ak, Türkiye Üniversite Sporlarından gelen bir yazıyı öğrencilerle paylaşarak, yazıda "İstanbul Üniversitesi'nin bu yıl içerisinde Türkiye'de spora en fazlı katkı veren üniversite olması dolayısıyla tebrik edildiğini" aktardı.

Törende, "Yılın En İyi Yazarı Ödülü, İbrahim Kalın'a, "Yılın Girişimci İş adamı Ödülü" Erbakan Malkoç'a, "Yılın En Etkili Sivil Toplumu Ödülü" Kızılay'a, "Yılın Sosyal Sorumluluk Proje Reklamı Ödülü" Daruşşafaka'ya, "Yılın Dizisi Ödülü" Payitaht Abdülhamit'e, "Yılın Sporcusu Ödülü" "Kenan Sofuoğlu'na, "Yılın Bilim İnsanı Ödülü" Prof. Dr. Aziz Sancar'a, "Yılın Genç Bilim İnsanı Ödülü" Ahmet Serdar Mutluer'e, "Yılın Müzik Adamı Ödülü" Gökhan Türkmen'e, "Yılın Müzik Kadını Ödülü" Ziynet Sali'ye, "Yılın Çıkış Yapan Radyosu Ödülü" CRI'ye, "Yılın Çıkış Yapan Yönetmeni Ödülü" Alişan Günay Yıldırım ve "Yılın En iyi Türk Halk Müziği Sanatçısı Ödülü" Mustafa Yıldızdoğan'a verildi.

Yıldızdoğan, ödülünü aldıktan sonra, sözlerini Dilaver Cebeci'nin yazdığı ve kendisinin bestelediği "Türkiyem" adlı türküyü seslendirdi.

Ödül töreninin ardından İbrahim Kalın, İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak ve beraberindekilerle üniversitenin rektörlük binasının bahçesinde bulunan Beyazıt Yangın Kulesi'ne çıkarak, hatıra fotoğrafı çektirdi.