Afrinliler, Zeytin Dalı Harekatı'yla ilçelerinin YPG/PKK-DEAŞ’tan temizlemesinin ardından teröristlerin okullarda Arapçayı, camilerde Kur'an-ı Kerim eğitimini yasakladığını, kadınların zorla silah altına aldığını ve hayvanlar için bile keyfi vergi uygulaması yaptıklarını söyledi.

Afrin bölgesinin tamamına yakınının teröristlerden temizlenmesinden sonra siviller, örgüt baskısından kurtularak yaşadıkları zorlukları ve örgütün iç yüzünü AA'ya anlattı.

Afrin'in Cinderes beldesine bağlı Muhammediye köyü Muhtarı Ahmet İbrahim, terör örgütünün okullarda Arapça ve Kur'an-ı Kerim eğitimini yasakladığını belirtti.

İbrahim, "Ders müfredatları onlara (örgüte) özeldi. Okullarda eğitim verilmezdi. Eğlence ve kahve içme yeriydi. 12 yaşında oğlum var, daha adını yazmayı bile bilmiyor." dedi.

Örgütün haraç uygulamalarıyla ilgili de İbrahim, "Örgütün biri aylık diğeri yıllık haraç uygulaması vardı. Zeytin hasadı döneminde de ayrı bir haraç keserlerdi. Biz Kürt veya Arap ayrımcılığı yapmayız. Kürtlerin tümü PKK'lı değil. Biz uzun zamandır beraber yaşıyoruz ve komşuyuz." ifadelerini kullandı.

"Köpek için bile haraç kestiler"

Çiftçilikle geçimini sağlayan 60 yaşındaki Ali Halaf da örgütün bütün sivillere zulmettiğini, keyfi vergi uygulamaları nedeniyle halkın zor geçindiğini söyledi.

Halaf, "Fakir veya zengin hiç fark etmez, haraç ödeyeceksin. Benden beslediğim hayvan başına 25 bin Suriye lirası (190 Türk lirası) istediler. Köpek için bile haraç kestiler. 'Verecek param yok' dedim. Köyümden çıkmak için 5 gün istedim ama çıkarmadılar." dedi.

Halaf, örgütün, hayvanlarına yem almak için başka bölgeye giderken yolda 50 bin Suriye lirası (380 Türk lirası) haraç kestiğini kaydetti.

Örgütün köylerini işgal etmeden önce kendisinin ve amcasının çocuklarının Türkiye’ye sığındığını anımsatan Halaf, "Bize yakın olan Kureyriyah köyünün TSK ve ÖSO unsurları tarafından temizlemesi sırasında onlar (örgüt) 'siz Araplar hainsiniz' diyerek iki torunumu infaz etti." diye konuştu.

Cinderes'teki okullarda 30 yıl Arap Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışan Ebu Semir de "Yaklaşık 4 yıl önce okul müfredatı değiştiriliyor diye bizi dışarı attılar. Kürt öğrenciler bile okullara gitmez oldu. Yetersiz ve diplomasız kişileri öğretmen olarak atadılar." dedi.