Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy’deki Surp Takavor Kilisesi’nde yaşananlara ilişkin, "Sergilenen saygısızlığı bu mübarek günlerde birliğimize, beraberliğimize yönelik bir provokasyon olarak görüyorum. Tüm vatandaşlarımızın din ve inanç hürriyetlerini korumak en başta gelen vazifemizdir. Benzer hadiseler gibi bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağız. Böyle bir ahlaksızlığı, böyle bir edepsizliği bizim kabullenmemiz mümkün değildir. Hangi dinden olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun kalkıp kesinlikle onların mabetlerine bu tür saldırıları kabul etmemiz asla mümkün değildir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır ziyaretine ilişkin, ”Coğrafyamızın, medeniyetimizin bu kadim şehri 40 yıllık çok büyük acılar çekti, kayıplar yaşadı. Bu dönemin sembollerinden olan Diyarbakır Cezaevi’ni hem geçmişin bir kesitinin muhafaza edildiği, hem gençlerimizin umutlarının ve heyecanlarının yaşatıldığı bir kültür merkezine dönüştürme kararı aldık. Yapılan toplu açılış töreninde şehrin eğitimden sağlığa, ulaşımdan sulamaya kadar her alanda ihtiyacı olan yüzlerce kamu yatırımını vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Şehir hastanesinden raylı sisteme kadar pek çok hizmetin müjdesini Diyarbakırlılarla paylaştım. Bu törenle terör örgütü vesayetinden kurtarıp halkın hizmetine verdiğimiz belediyelerin yatırımlarını da hizmete açtık. Aynı şekilde tekstil, organize sanayi ve organize bölgesinde inşa edilen 30 yeni fabrikanın resmi açılışını gerçekleştirerek şehrimizin gelişme ve kalkınma hamlesinin sevincine ortak olduk. Diyarbakırlı kardeşlerimizle şöyle geçmişten bugüne yaşananların hasbihalini de yaptık. Bir dönem ülkemizin ilk 5 sanayi şehri arasında yer alan Diyarbakır’ın nasıl olup geri kalmışlık batağına saplandığından başlayıp çözüm sürecine kadar uzanan kapsamlı bir değerlendirmeyi oradaki vatandaşlarımızla ve tüm milletimizle paylaştık" dedi.

"Terör örgütünün Kürt vatandaşların sadece değerlerine savaş açmakla kalmadığını erkek ve kız çocuklarını nasıl kendilerinden kopardığını, onları nasıl kasıtlı olarak ölüme sürüklediğini hatırlattık" diyen Erdoğan, "Her türlü riskini ve sorumluluğunu üzerimize alarak sırf ülke ve bölge terör belasından kurtulsun diye başlattığımız çözüm sürecinin bölücü örgüt tarafından hangi karanlık emellerle bitirildiğini anlattık. Türkiye’yi Suriyeleştirmek isteyenlerin, taşeronluğuna soyunanların bu ülkeye ve millete yaptıkları alçakça ihanete işaret ettik. Yasin Börü gibi nice Kürt gencini alçakça katledenlerin çocuklarını dağa kaldırıp yüreklerini yaktıklarını, nice ailelere sırtını dönenlerin kendi evlatlarını nasıl ihtimamla büyüttüğünü anlattık. Sokaklarda oluk oluk kan akarken çevreler tarafından şişirilen sözde siyasetçilerin aslında hangi oyunun figüranları, hangi silahlı örgütlerin tetikçilerinin olduğunun ısrarla sorulmasını istedik. Kimseyi itham etmedik, kimseyi karalamadık, kimseyi ötekileştirmedik. Sadece vicdan ve ahlak sorgulaması yaptık. Bölgedeki her vatandaşımıza eğer amaç hizmetse kimin kendilerine hizmet getirdiğini, eğer amaç hak ve özgürlük mücadelesi ise kimin kendilerine bunları sağladığını düşünmeleri çağrısında bulunduk. Diyarbakırlı kardeşlerimizden sadece yaşananları gözden geçirerek kimin istismar siyaseti, kimin eser ve hizmet siyaseti peşinde koştuğunu tespit etmelerini beklediğimizi söyledik. Bu muhasebeyi akıl, vicdan ve izan çerçevesinde yapan herkesin Türkiye’nin 81 vilayetinin her birinin Cumhuriyet döneminde ilk defa demokrasi ve kalkınma bakımından aynı şartlara ve imkanlara bizim dönemimizde kavuştuğunu idrak edeceğine inanıyoruz" açıklamasında bulundu.

"İNŞALLAH ÜLKE VE MİLLET OLARAK AYDINLIK BİR GELECEK BEKLİYOR"

Türkiye’nin doğusuyla batısı, kuzeyiyle güneyi arasında hem hak ve özgürlükler, hem temel hizmetler bakımından hiçbir fark kalmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün dağdaki ve şehirdeki unsurları etkisiz hale geldikçe, istismar araçları ellerinde alındıkça bölgede bir huzur havası hakim olduğunu bildirdi. Şehirlerin kendi potansiyelleri ve özgün kabiliyetleri çerçevesinde kurulan güçlü demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerine gelişip büyüyerek geleceğe hazırlandığını söyleyen Erdoğan, uzunca bir dönem tarım ve hayvancılık dışında kayda değer bir ekonomik faaliyetin olmadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki şehirlerde hızlı bir sanayi ve ticaret atılımının göze çarptığına dikkat çekti. Erdoğan, yüksek istihdam kapasitesine sahip fabrikaların ardı ardına açıldığı, hizmet sektörünün canlandığı, ihracatın yaygınlaştığı bu şehirlerin büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına çok önemli destek verdiğini belirterek, "Yıllarca bölge insanını baskı ve zulüm altında tutan, inim inim inleten, geri kalmışlığa mahkum eden bu bölücü zihniyet geriledikçe bu şehirlerimizin kalkınma ve büyüme heyecanı güçleniyor. İnşallah ülke ve millet olarak aydınlık bir gelecek bekliyor" ifadelerini kullandı.

Önümüzdeki perşembe günü 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin 5. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bu vesileyle ülkemizi ve milletimizin bekası yolunda hayatlarını feda eden tüm güvenlik güçlerimiz ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Türk milletinin yazdığı 15 Temmuz destanı asırlar boyunca hatırlanacak ve dersler çıkarılacak tarihi bir dönüm noktasıdır. İnşallah 15 Temmuz günü bizzat iştirak edeceğimiz programlarla bu önemli hadiseyi bir kez daha ibretle anacak, milletimize şükranlarımızı tekrar ifade edeceğiz. Her 15 Temmuz tarihi bizim için ülkemize ve milletimize uzanan hain elleri kırma azmimizi bileyen bir hatırlama vesilesi olacaktır. Diğer yandan önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz mübarek Kurban Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

"BAYRAMIN BİRİNCİ GÜNÜNÜ KIBRISLI KARDEŞLERİMİZLE GEÇİRECEK, 20 TEMMUZ TÖRENLERİNE KATILACAĞIZ"

Kurban Bayramı’nda 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olacağını bildiren Erdoğan, "Geniş bir ekiple KKTC’ye perşembe gününden gidip cuma günü yine orada olacak, cuma günü akşamı inşallah döneceğiz. Bayramın birinci gününü Kıbrıslı kardeşlerimizle geçirecek, 20 Temmuz törenlerine katılacağız. Böylece tüm dünyaya KKTC’nin hak ve adalet arayışında en güçlü şekilde yanında olduğumuz mesajını vereceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Kurban Bayramı için tüm kurumların hazırlıklarını yürütmekte olduğunu dile getire Erdoğan, trafik düzeninden kurban kesme organizasyonuna kadar vatandaşların hayatını kolaylaştıracak her tedbirin ilgili kurumlarca alındığını söyledi. Bayram tatili vesileyle yola çıkacak tüm vatandaşlara çağrıda bulunan Erdoğan, ”Vatandaşlarımızın trafik kurallarına harfiyen riayet etmelerini, can ve mal kaybı ile sonuçlanacak kazalara karşı dikkatli olmalarını şimdiden özellikle cumhurbaşkanları olarak rica ediyorum. Sürücülerimizin kesinlikle yola yorgun çıkmamaları, varacakları yere yaklaştıkça tedbiri artırmaları, yolda seyreden mobilet motosiklet, bisiklet türü küçük araçlar konusunda dikkatli olmaları çok çok önemlidir. İçişleri Bakanlığımız, emniyet ve jandarma birimlerimiz bayram boyunca denetimlerini kesintisiz devam ettireceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile diğer ilgili kurumların da vatandaşların kurbanlıklarını gönül huzuruyla kesebilmeleri için gereken tedbirleri aldıklarını söyleyen Erdoğan, "3 tane yangın söndürme uçağını filomuzun içerisine katmış bulunuyoruz. Temenni ederiz ki orman yangınlarıyla bu süreç içerisinde karşı karşıya kalmayız. Ülkemizde geçtiğimiz yıl 2. 8 milyonu küçükbaş, 963 bini büyükbaş olmak üzere toplamda 3 milyon 774 bin baş hayvan kurban olarak kesilmişti. Bu yıl 3.7 milyon küçükbaş ve 1 milyon 350 bin büyükbaş olmak üzere toplamda 5 milyon 50 bin hayvan kurban kesmek isteyen vatandaşlarımız için hazır edilmiştir. Bayramın Suriye, Filistin Yemen gibi kardeşlerimizin zulüm altında yaşadığı coğrafyalar başta olmak üzere tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını yüce Mevlamdan niyaz ediyorum" dedi.

Kadıköy’de kiliseye yapılan saygısızlığa tepki gösteren Erdoğan, "Sergilenen saygısızlığı bu mübarek günlerde birliğimize, beraberliğimize yönelik bir provokasyon olarak görüyorum. Tüm vatandaşlarımızın din ve inanç hürriyetlerini korumak en başta gelen vazifemizdir. Benzer hadiseler gibi bu konunun da sonuna kadar takipçisi olacağız. Böyle bir ahlaksızlığı, böyle bir edepsizliği bizim kabullenmemiz mümkün değildir. Hangi dinden olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun kalkıp kesinlikle onların mabetlerine bu tür saldırıları kabul etmemiz asla mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

"VATANDAŞLARIMIZ FİİLEN 16 TEMMUZ CUMA AKŞAMINDAN 26 TEMMUZ PAZARTESİ SABAHINA KADAR SÜRECEK BİR TATİLE KAVUŞMUŞ OLACAK"

Kurban Bayramı tatiline ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan şunları söyledi:

"Bayram arifesi olan pazartesi günü yarım gün, bayramın ilk gününden sonra salıdan cumaya kadar ise tam gün tatildir. Pazartesi günkü yarım günü idari tatili belirleme kararı aldık. Vatandaşlarımız fiilen 16 Temmuz Cuma akşamından 26 Temmuz Pazartesi sabahına kadar sürecek bir tatile kavuşmuş olacak. 15 Temmuz zaten malum bizim FETÖ terör hareketi sebebiyle o günü tatil olarak ilan etmiştik. O gün itibarı ile başlıyoruz. Süreç bu şekilde devam ederken 16’sında herkes mesaisinde olabilecek. Bu kararın gerek kurbanlarını kesecek, gerekse memleketlerine gidecek, gerekse bu süreyi tatil için kullanacak vatandaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum."

(Hülya Keklik - Derya Yetim/İHA)