Pakistan Başbakanı İmran Han, BBC'ye verdiği röportajda, Pakistan ile Hindistan arasındaki anlaşmazlıkların ancak diyalogla çözülebileceğini ifade etti.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve ülkesine hangi mesajı göndermek istediğine ilişkin soruya Başbakan Han, iki ülke arasındaki tek anlaşmazlık konusunun Keşmir olduğunu ve bu meselenin çözüme kavuşturulması gerektiği yanıtını vererek "Keşmir kazanı bu şekilde kaynamaya devam edemez." diye konuştu.

Han, Keşmir konusunu çözüme kavuşturulması halinde barışın alt kıtada sağlayacağı faydanın muazzam olacağını dile getirdi.

Başbakan Han, "İki hükümetin bir numaralı görevi, yoksulluğu nasıl azaltacağımız olmalı ve yoksulluğu azaltmanın yolu, anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözmekten geçiyor." değerlendirmesinde bulundu.

İki komşu ülkenin karşı karşıya gelmesinin tehlikelerine de değinen Han, "Keşmir'de baskılardan kaynaklanan bir tepkinin sorumluluğunu Pakistan'ın üzerine atarak karşılık verilirse burada gerilimin yükselmesi kaçınılmaz olacaktır. Kimse bu durumda neler olabileceğini tahmin edemez. Hindistan'ın bu gerekçeyle Pakistan'a saldırması halinde, Pakistan'ın da karşılık vermekten başka çaresi kalmayacak. İki nükleer silahlı ülkenin bu şekilde karşı karşıya gelmesinin sorumsuzca olduğunu düşünüyorum." ifadelerine yer verdi.

Keşmir sorunu

İngiltere, 1947'de Hindistan'dan çekilirken prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı. Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi. Karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.

Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde. Bölgenin yüzde 20'sine ise Çin hakim. Hindistan, ele geçirdiği bölgeleri "Cammu Keşmir" eyaleti adı altında kendine bağladı. Cammu Keşmir, halen Hindistan'da Müslüman nüfusun çoğunlukta bulunduğu tek eyalet durumunda. Pakistan ise kendi kontrolü altındaki Keşmir'e "Azad Keşmir (Bağımsız Keşmir)" ve "Gilgit Baltistan" olarak iki özerk bölge statüsü verdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesini öngördü. Hindistan, halk oylamasına sıcak bakmazken Pakistan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının uygulanmasını istiyor.

Hindistan-Pakistan gerilimi

Hindistan ile Pakistan arasındaki son gerilim, Keşmir'in Hindistan idaresindeki kısmında 14 Şubat'ta polis teşkilatına bağlı milis gücüne yapılan ve 40'tan fazla kişinin öldüğü bombalı saldırıyla başladı.

Yeni Delhi yönetimi, Pulwama'daki saldırıyla ilgili Pakistan'ı suçladı. Saldırıyı kınayan Pakistan ise suçlamayı reddetti.

Hindistan, 26 Şubat'ta Keşmir Kontrol Hattı'nın Pakistan tarafında bulunan terör örgütü hedeflerine hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.

Pakistan da hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Hindistan'a ait iki savaş uçağını düşürdüğünü bildirdi. Ayrıca Pakistan uçakları Hindistan hava sahasına girdi.

Hindistan, Pakistan'a ait bir savaş uçağını düşürdüğünü açıklarken, İslamabad yönetimi bunu doğrulamadı.

Gelişmeler üzerine Pakistan tüm hava sahasını kapatırken, Hindistan bazı havaalanlarında uçuşları durdurdu.

Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan'ı sorunları diyalog yoluyla çözmeye ve sağduyuyu hakim kılmaya davet etti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gerilime ilişkin yaptığı açıklamada, taraflara itidal telkin ederek gerilimin tırmanmasından kaçınmalarını istedi. Almanya, İngiltere, Çin ve Rusya da benzer çağrılar yaptı.