Dağlık Karabağ'da 44 gün süren askeri harekatın ardından Rusya-Azerbaycan-Ermenistan arasında yapılan anlaşmaya göre, Azerbaycan'la Nahçıvan'ı birleştiren yeni koridor oluşturulacak. Ermenistan'ın İran sınırına yakın topraklarında açılacak koridor ile Türkiye ve Azerbaycan tam bir asır sonra ilk kez kara yolu ile birbirine bağlanacak.

Anlaşmanın 9. maddesine göre bölgenin ekonomik ve ulaşım bağlantılarındaki engeller kaldırılacak. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Azerbaycan'ın batı bölgeleri arasında ulaşım ve iletişim ağları inşa edilecek.

Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Darhan Kıdırali, Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında varılan ateşkes anlaşması gereği açılacak olan Nahçıvan koridorunun bölgesel dengelere ve Türkiye-Orta Asya ilişkilerine etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

Kıdırali, son gelişmelerin Türk dünyasının bütünlüğü açısından büyük önem arz ettiğini söyledi.

Karabağ'ın işgalden kurtarılma sürecinin Türk dünyasındaki dayanışma ve iş birliğine örnek olduğuna işaret eden Kıdırali, "Dağlık Karabağ topraklarının önemli kısmı azat edilerek, tekrar Azerbaycan Cumhuriyeti’ne dönmüş oldu. Bu büyük bir kazanımdır. Nitekim Türk dünyasının haritada da birleşmesine vesile olacaktır." dedi.

Kıdırali, Nahçıvan ile kara bağlantısının 1920'de coğrafi olarak koparıldığını hatırlatarak şöyle konuştu:

"Milli Mücadele döneminde Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bölgenin kaderini belirleyecek anlaşma için heyetini gönderirken onlara şu sözleri söylemişti: 'Nahçıvan Türk kapısıdır. Bu hususu nazarıitibara alarak elinizden geleni yapınız.' Böylece, Atatürk’ün vizyonu 100 yıl sonra daha da net olarak anlaşılmaktadır. Nahçıvan’a koridorun açılması sadece Azerbaycan’dan Türkiye’ye uzanan koridorun meydana gelmesi değil, Doğu ile Batı arasında köprü vazifesini tekrar üstlenmesi bakımından önemlidir."

Türkiye'yi Türk cumhuriyetleriyle birbirine bağlayan tek toprak parçasının Nahçıvan olduğunu kaydeden Kıdırali, bu koridorun Orta Asya’dan Hazar üzerinden direkt Türkiye’ye ulaşımı açarak Türk dünyasının bütünleşmesini sağlayacağını vurguladı.

Prof. Dr. Darhan Kıdırali, "Ekonomi ve turizm alanlardaki ilişkiler bakımından yeni bir devrin kapısı olan Nahçıvan koridorunun açılması, Dağlık Karabağ'daki zaferin ardından ulaşım alanında da yeni kazanımlara yol açacağı aşikardır. Bu da Bakü-Tiflis-Kars güzergahına güçlü destek oluşturarak tarihi İpek Yolu’nun canlanmasına katkı sağlayacaktır." diye konuştu.

"Türkiye'nin Türk dünyası ile irtibatını sağlayacak"

Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, Dağlık Karabağ'da çatışmayı sona erdiren ateşkes anlaşmasının en büyük kazanımının, Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarının kurtarılması ve Nahçıvan koridorunun açılması olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği desteğin sahada sonuç verdiğini belirten Güney, "Bu gelişmeler Türkiye'nin sahada oyun kurucu ve sonuç belirleyici önemli bir aktör olduğunu da ortaya koydu. Türkiye'nin sadece Doğu Akdeniz'de, Libya'da, Suriye'de değil Kafkasya'da etkinliğini ortaya koyması bence stratejik anlamda çok önemli. Türkiye, ABD seçimleri ve pandemi krizini Azerbaycan'a verdiği destekle iyi değerlendirdi. Kendi derdine düşen Batı'yı Kafkasya'da baypas etti. ABD, Fransa ve Rusya'dan oluşan Minsk grubu gibi büyük bir gücü etkisiz hale getirdi." dedi.

Türkiye ve Azerbaycan'ın Güney Kafkasya'yı arka bahçesi olarak gören Rusya gibi bir gücü anlaşmaya razı etmesinin büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Güney, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla ateşkesin Rusya, Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan tarafından onaylanması çok önemli bir gelişmedir. Rusya bu anlaşmayla Ermenistan'a 'Buralarda benim sözüm geçer, Batı'nın değil' mesajını da vermiş oldu. Eskisi kadar olmasa bile hala dünyanın süper gücü Rusya ile Libya'da, Suriye'de karşıt pozisyonlarda yer almamıza rağmen onunla böyle bir zor bir meselede anlaşmaya varmamız Ankara diplomasisinin büyük bir başarısı ve bir dönüm noktasıdır."

Güney, Türkiye ile Azerbaycan'ın sahada ve masada elde ettiği kazanımların Nahçıvan koridorunun açılmasıyla Türk dünyasına psikolojik kazanım getirerek meseleye bambaşka bir boyut kazandırdığını dile getirdi.

Nahçıvan koridoru ile sadece Azerbaycan ile doğrudan kara bağlantısının değil, bundan daha da önemlisinin Türkiye'nin Türk dünyası ile irtibatının da sağlanacağını kaydeden Güney, "Nahçıvan koridoru ile 'Türkiye-Orta Asya hattı' kurulmuş olacak. Bu bağlamında Türkiye'nin Türk Keneşi başta olmak üzere Türk devletleriyle bugüne kadar kurmuş olduğu bütün inisiyatifler bu tarihten sonra yeni bir anlam kazanacak ve büyük bir canlanma yaşanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Güney, Orta Doğu, Avrupa ve Kafkasya olarak tanımlanan üç havzadaki irtibatı Türkiye'nin sağladığını, sahada büyük bir güç ortaya koyarak Minsk grubunun bölgedeki etkinliğini de tersine çevirdiğini söyledi.

Güney, Türkiye'nin Nahçıvan koridorunun açılmasıyla bölgede yeni ittifaklar kuracağını, bunun jeopolitik ve jeoekonomik haklarını koruması açısından elini güçlendireceğini belirtti.