Makedonyalı diplomat ve akademisyenler, geçen ay Yunanistan ile imzalanan isim sorununun çözümüne yönelik anlaşmanın ardından Makedonya'ya NATO ve Avrupa Birliği (AB) üyelik yolunun açılması konusunu değerlendirdi.

Makedonya ile Yunanistan arasında imzalanan ve Makedonya'nın adının "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" olarak değiştirilmesini öngören anlaşma, bu ülkeye AB ve NATO üyeliği yolunda Yunanistan'ın koyduğu engelleri kaldırıldı.

Anlaşmanın imzalanmasının ardından NATO'nun bu ay içinde Makedonya'ya resmen üyelik daveti yapması beklenirken, AB de katılım müzakerelerine başlama tarihi olarak 19 Haziran 2019'u açıkladı.

Gelişmeleri AA muhabirine değerlendiren Makedonyalı diplomat ve akademisyenler, özellikle NATO üyeliğinin bölgesel istikrara önemli katkı sağlayacağı konusunda mutabık.

Makedonya'nın NATO Ulusal Koordinatörü Stevo Pendarovski, 19 Haziran 2019'da AB'ye katılım müzakerelerine başlanması için Makedonya'nın birtakım şartları yerine getirmesi gerektiğini hatırlatarak, bu şartların daha önce Arnavutluk'a verilen şartlardan daha kolay olduğunu söyledi.

İktidardaki hükümetin göreve geldiğinden beri isim sorunu başta olmak üzere birçok önemli meseleyi çözmek için çalıştığını aktaran Pendarovski, muhalefetin ise AB ve NATO'ya üyelik süreçlerini engellemeye çalışmasının yapıcı olmadığını savundu.

Pendarovski, isim sorunu konusunda yapılacak referandumda muhalefetin "sessiz boykot" yapacağını düşündüğünü belirterek, Makedon milliyetçilerin başını çektiği muhalif kanadın, seçmene referandumda "hayır" oyu kullanmaları çağrısında bulunacağını ileri sürdü.

"Benzersiz bir sorun" olarak nitelendirdiği isim sorununun çözümünde hem iktidarın hem de muhalefetin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Pendarovski, "Yunanistan ile yapılan anlaşmada en önemli nokta referandum değil, anayasal değişikliklerdir. Ancak, siyasi zorunluluktan dolayı vatandaşlara danışmamız gerekecek ve onların söylediği de kesin olacaktır." dedi.

 "Türkiye'nin desteği koşulsuz ve güçlüydü"

İsim sorunu anlaşmasının zor olduğunu, zira söz konusu olanın Yunanistan'ın değil Makedonya'nın ismi olduğunu kaydeden Pendarovski, "Bu anlaşma, şimdiki ve gelecekteki nesillerin, ülkenin iyiliği için yutmamız gereken acı bir haptı." dedi.

Makedonya'nın NATO'ya üyelik daveti almasının beklendiği 11-12 Temmuz'da Brüksel'de yapılacak zirvede Türkiye'den koşulsuz destek beklediklerini söyleyen Pendarovski, "Türkiye'nin tavrının nasıl olacağı konusunda ikilemde değiliz. NATO olsun, BM olsun, diğer uluslararası forumlar olsun Türkiye'nin desteği koşulsuz ve güçlüydü. Şimdi de öyle olacak." diye konuştu.

Pendarovski, bu zirvede "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti" adıyla üyelik daveti alacaklarına ve gelecek yılın sonuna kadar NATO'ya tam üye olacaklarına inandığını söyleyerek, farklı milletleri içinde barındıran Makedonya'nın tarihindeki tek stratejik projenin AB ve NATO üyelikleri olduğu vurguladı.

"Makedonya'nın NATO üyeliği, bölgesel istikrara katkı sağlayacak"

'Yunanistan ile anlaşmanın daha iyi yapılabileceğini' ya da 'Makedonya'nın buna ihtiyacı olmadığını' savunan herhangi bir devletle uyumlu bir çizgi bulunamayacağını kaydeden Pendarovski, "Türkiye bu yönde temiz bir örnek. Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlikleri biliyorsunuz. Buna rağmen cumhurbaşkanı dahil Türkiye'nin üst düzey temsilcilerinden hiç kimse 'anlaşma yapmayın' ya da 'anlaşma olmadan daha iyi' gibi açıklama yapılmadı. Onlar da 'NATO üyesi olmanızı bekliyoruz' diyor. NATO üyeliği, bölgesel istikrara katkı sağlayacak." dedi.

Türkiye'nin, Makedonya'yı bağımsızlığından beri karşılık beklemeden desteklediğini vurgulayan Pendarovski, "Stratejik ortaklarımız arasında bir karşılaştırma yapılırsa, ABD'yi dışarıda tuttuğumuzda, Türkiye sürekli yardım konusunda ilk sırada. Hatta ABD'den daha tutarlı bir biçimde destek verdi ve bu Türkiye'de hangi iktidar olduğuna bakılmaksızın yapıldı." ifadelerini kullandı.

"Anlaşma tüm Balkanlar için bir başarı"

Makedonya'nın eski NATO büyükelçisi ve akademisyen Nano Rujin de iki ülke arasındaki anlaşmanın hem bu ülkelere, hem de bölgeye büyük yarar sağlayacağını vurguladı.

Anlaşmanın imzalanmasıyla tüm Balkanlar için büyük bir diplomatik başarı elde edildiğinin altını çizen Rujin, arka planında istikrarsızlık riski taşıyan bir sorunun aşılmasında hazırlık, olgunluk, bilgelik ve liderlik gösterildiğini kaydetti.

Rujin, anlaşmanın destekçileri olduğu kadar buna karşı çıkanların da olduğunu belirterek, "Anlaşmaya karşı çıkanların davranışı analiz edilirse bunun aslında, Makedonya'da mevcut muhalefetin, iktidarda olduğunu dönemdeki yanlış ve eksikliklerinin daha çabuk unutulması amacıyla kamuoyunu başka yöne çevirme mücadelesi olduğu görülecektir." dedi.

Mevcut hükümetin NATO ve AB'nin olumlu yönlerini gösteren güçlü bir kampanya başlatması gerektiğini savunan Rujin, zira vatandaşların bu yönde yeterli bilgilendirilmediğini söyledi.

"Türkiye, Makedonya'nın en büyük müttefiklerinden"

Rujin, Makedonya'nın Brüksel'deki zirvede Türkiye'den nasıl bir destek alacağına değinerek, "Türkiye sadece şimdi değil, bağımsızlığından bugüne kadar Makedonya'nın en büyük müttefiklerinden biridir. Bu yüzden, Türkiye'nin kendi müttefikinin NATO gibi bir kuruluşta olmasını büyük bir sevinç ve memnuniyetle karşılayacağını düşünüyorum." dedi.

Büyük devletlerin bu anlaşmayı destekleyeceğini düşündüğünü söyleyen Rujin, "Rusya, Makedonya'nın Avrupa-Atlantik hedeflerine sempatiyle bakmıyor. Ancak Rusya'nın diğer NATO üyeleriyle iyi iş birliği var. Neden Makedonya'yla da olmasın?" değerlendirmesinde bulundu.