Lübnan'da yaklaşık 7 yıldan beri faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü'nün (YEE) Türkçe öğrenme kurslarından şimdiye kadar 7 bini aşkın öğrenci mezun oldu.

Lübnanlılar, Arap ülkelerinde izlenme rekorları kırmaya devam eden Türk dizilerini orijinal haliyle izlemenin yanı sıra Türkiye'ye seyahat, ticaret ve hatta sadece Türkiye'yi sevdiklerinden dolayı Türkçe öğreniyorlar.

Beyrut YEE Müdürü İbrahim Furkan Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Lübnan’da halihazırda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve YEE tarafından görevlendirilen 14 öğretmenimiz yoğun bir tempoda Türkçe öğretiyor." dedi.

Ülkenin kuzeyinde yer alan Türkmen Aydamun ve Kavaşra köyleri, başkent Beyrut, Trablusşam, Sayda ve Bekâ Vadisi'nin 25 farklı noktasında bin 350 Lübnanlının şu anda Türkçe dil eğitimi aldığını aktaran Özdemir, YEE'nin bugüne kadar ülke genelinde 7 binden fazla kişiyi kurslarından mezun ettiğini söyledi.

Son zamanda farklı bölümlerde okuyan üniversite öğrencilerinin seçmeli Türkçe derslerini tercih ettiğine dikkati çeken Özdemir, "Türkçe öğrenen Lübnanlılar, eğitimlerini Türkiye’deki üniversitelerde devam ettirmek veya Türkiye ile ticaret yapmak istiyorlar. Türkiye'yi ve Türk halkını sevdikleri için Türkçe öğrenen öğrencilerimiz var." dedi.

"Türkoloji Bölümü gelecek yıl ilk mezunlarını verecek"

Bekâ Vadisi'nde bir özel okulun ilk defa Fransızca yerine okul müfredatına Türkçe dersini aldığını ve bunun kendileri için memnun verici bir durum olduğuna işaret eden Özdemir, "Lübnan Üniversitesi'nde açmış olduğumuz Türkoloji Bölümü gelecek yıl ilk mezunlarını verecek. Türkmen köylerindeki öğretmenlerin, okul ve kültür merkezlerinde Türkçe dersleri vermenin yanı sıra bulundukları bölgelerde Türkiye’nin birer elçisi olarak kültürümüzü tanıtma noktasında çalışma yapıyorlar." diye konuştu.

Lübnan'daki Türkçe kurslarına olan teveccühün arkasında Türk dizileri, turizm ve ticaretin etkili olduğunu vurgulayan Özdemir, farklı ülkelerde tatil yapma imkanlarına sahip olmalarına rağmen Lübnanlıların Türkiye'yi tercih ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bugün herhangi bir Lübnanlıya Türkiye’ye gittiniz mi sorusu sorduğunuzda, tebessümle 'birden fazla' cevabı almanız mümkündür. Hatta 'geçen hafta İstanbul’daydım', 'haftaya Antalya’ya bilet aldım' dediklerine şahit olursunuz. Gerek ticaret gerekse turizm sektöründe Türkiye ile Lübnan arasında çok ciddi bir artış söz konusu. Aslında bu bölgede 100 yıl önce kaybettiğimiz ortak tarihi bağlarımızı yeniden güçlendiriyoruz."

Özdemir, YEE olarak kendilerinin de Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği ile koordineli bir şekilde Lübnanlıların Türkiye'ye olan teveccühüne karşılık vermek için ülke genelindeki Türkçe kursları ve kültür-sanat faaliyetleri yürütmeye gayret ettiklerini anlattı.

YEE Türkçe kursları, yaklaşık 7 yıldan beri devam ediyor

Beyrut Yunus Emre Enstitüsü öğretmenlerinden Onur Kale, YEE Türkçe kurslarının yaklaşık 7 yıldan beri devam ettiğini ve bu dönemde de her zamanki gibi Türkçe'ye yoğun bir ilgi duyulduğu bilgisini paylaştı.

Lübnanlı öğrencilerin Türkçe öğrenme kabiliyetinin yaşları ve katılma oranlarına göre değiştiğini söyleyen Kale, 18-65 yaşa arası öğrencileri aldıklarını ancak Türkçe'ye ilginin daha çok gençlerden geldiğini kaydetti.

"Türkçe kulağıma hoş geldi"

Türkçeyi YEE'de öğrenen Lübnanlı Reyyan, yabancı dilleri öğrenmeye meraklı olduğundan dolayı Türkçeyi öğrendiğini belirterek, "Türkçeyi duyunca kulağıma hoş geldi. O yüzden bir enstitü aradım ve Yunus Emre Enstitüsü'nü buldum. YEE kurslarına katılarak 2 yıldır Türkçe öğreniyorum." dedi.

Türkçe'nin zor bir dil olmadığı ancak iyi konuşmak için çalışmanın gerekliliğine dikkati çeken Reyyan, şunları ifade etti:

"Türkçe öğrenmeyi çok seviyorum ve dil öğrenirken de çok eğleniyorum. Bir de geçen yaz mevsiminde Türkiye'ye gittim. Orada bir yaz okuluna katılmıştım. Farklı bir şey öğrendiğimden dolayı çok mutluyum. Türkçe öğrenmek çok güzel bir şey. Çünkü Türkiye güzel bir yer. Türkiye'ye giderek orada farklı bir şey hissedebilirsin."

Üniversitede tercümanlık bölümünde okuduğundan dolayı İngilizce, Fransızca ve Arapça'nın dışında bir dil daha öğrenmek istediğini dile getiren Reyyan, "Bunun için Türkçeyi seçtim ve öğreniyorum." ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Lübnan ortak tarihe sahip

Türkçeyi iyi derecede öğrenenlerden Feyza, ilk etapta dizilerden Türkçe ile tanıştığını ve Türkiye'ye seyahat etme durumu olunca da Türkçeyi öğrenme kararı aldığını söyledi.

Türkçe öğrenme kursunu sorunca kendisine YEE merkezinin tavsiye edildiğini aktaran Feyza, "Geçen yaz Türkiye'deydim. Yaz okulu etkinliği vardı, Yunus Emre Enstitüsü sayesinde oraya gittim ve bir ay boyunca dil eğitimi aldım." diye konuştu.

Okul için Erzurum'a gittiklerini ve orayı çok beğendiklerini ifade eden Feyza, Erzurum'u kültürü ve tarihi yerleriyle öğrendiklerini kaydetti.

Türkçe'sini geliştirmek için kursa devam ettiğini söyleyen Feyza, ileride belki Türkiye'ye gidip orada yaşayabileceğini anlattı.

Türkçe öğrenmenin çok kolay olduğunu ve herkese de tavsiye ettiğini söyleyen Feyza, Türkçe-Arapça arasında çok sayıda ortak kelime olmasının yanı sıra Türkiye ile Lübnan'ın da ortak tarihe sahip olduğunun altını çizdi.

YEE kursiyerlerden Mustafa Kasak el-Mağrabi ise eşinin Türk olmasından ötürü kendisinin vatandaşlığa alındığını söyleyerek, Türkiye'ye sık sık gidecekleri ve Türkçeyi öğrenmenin şart olduğunu belirtti.

Türkçe'nin kolay bir dil olduğunu dile getiren Mağrabi, kurs için haftada iki gün geldikleri YEE'de hem dil öğrendiklerini hem de çok iyi zaman geçirdiklerini kaydetti.