Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46. yıl dönümünde unutamadıkları anılarını anlatan gaziler, harekatın yalnızca Türkler için değil Rumlar için de barışı sağladığını belirtti.

20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46. yılında gaziler o günleri anlattı. Harekat sonucu Kıbrıslı Türklere yapılan işkence ve mezalimlere engel olunduğunu söyleyen Türkiye Muharip Gaziler Derneği Samsun Şube Başkanı Ahmet Diril, “Hava İndirme Tugayı Kayseri’den paraşütçü olarak harekata katıldım. Birinci ve ikinci barış harekatlarında fiilen cephelerdeydim. Kıbrıslı soydaşlarımıza yapılan mezalimleri, katliamları, genç, ihtiyar, kadın, erkek demeden öldürdükleri o insanları biz birebir Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde gördük. Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımıza işkenceler, katliamlar ve gerilla sızması gibi ileri boyutta büyük işkencelerle beraber halkımızı birebir öldürmüşlerdir. Çoluk çocuk demeden banyolarda,

evlerde ve 40 kişilik, 50’şer kişilik büyük çukurlar açarak büyük mezalimler yapılmıştır” dedi.

Yapılan müdahale ile büyük oyunların bozulduğunu dile getiren Diril, “Yapılan bu müdahale ile Kıbrıslı soydaşlarımızın can güvenliği sağlandığı gibi adada yaşayan Rumlara da aynı şartlarda can güvenliği sağlanmıştır. Oradaki vatan toprakları aynen bir Çanakkale misali bugün Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunlar gibi orada da büyük oyunlar bozularak o topraklar vatan yapılmıştır” diye konuştu.

Harekatın kolay olmadığını belirten Kıbrıs gazisi Fahri Çamur ise, “Biz 20 Temmuz günü öğleden sonra çıktık. Daha önceden de komando birlikleri ve yaya piyade çıktı. Hepsi bir anda olmadı harekatın. Hava indirme, deniz ve kara. Biz üçüncü evrede çıktık. Girne’den çıkacaktık fakat istihbarat geldi, ’Düşman bütün silahları Girne’ye tevcih etmiş. Buradan çıkarsanız vurulursunuz’ dendi. Biz Girne’nin 11-12 kilometre batısındaki plajdan çıktık. Tabii bu kolay olmadı. Gemi yanaşamadı. Denize kapak açtı. Silahlarımızı omuzlandık, can yeleklerini taktık. Araçlar ve her şey denizde kayık yüzer gibi çıktık. Orada kenarda toparlandık” şeklinde konuştu.

Adaya herkes için barış getirdiklerini ifade eden Çamur, “İlk harekatta 20 Temmuz’dan 24 Temmuz’a kadar Girne’deydik. Arkamız deniz, önümüz düşman, karşımız düşmanın konuşlandığı Beşparmak Dağları. O yönüyle çok zor bir şeritte savaştık. Barış görüşmeleri devam ediyordu ama sonuç vermedi. İkinci harekat zorunlu hale geldi. Biz de 14 Ağustos’ta hedefimiz Mağusa’ydı. Mağusa’yı fethetmek üzere harekete geçtik. Hedefimize de ulaştık. Lefkoşa’nın 22 kilometre batısında Köndemen diye bir beldede konuşlandık. Ancak cephede biten savaş sınır boylarında bitmedi. Onların EOKA ve ENOSİS diye iki örgütleri vardı. O terör örgütleri ile sınır boylarında savaştık. Sonuçta adaya barışı getirdik. Türk halkı kadar Rumlara da barışı getirdik ve dünyaya barışı tanıttık” dedi.

(Furkan Abrek Ünal - Ünsal Karka/İHA)