Milli Eğitim Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında ‘Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyonu Önleme Kılavuzu’ iş birliği protokolü imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı il Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında ‘Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyonu Önleme Kılavuzu’ esasında iş birliği protokolü imza töreni gerçekleştirildi. Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Bina Başöğretmen Salonu’nda düzenlenen toplantıya katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Mersin’de meydana gelen elim kazadan dolayı şehit olan Mehmetçiğe Allah’tan rahmet diledi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitime ara verildikten sonra yapılan çalışmalara değinerek, “Uzun süredir salgın nedeniyle faaliyetlerine ara veren okullarımızın oluşturacağı eğitim boşluğunu doldurmak ve 18 milyon çocuğumuzun eğitime erişimi konusunda daha iyi imkanlar sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Kurduğumuz 3 televizyon kanalı, farklı ve zengin platformlar, mobil cihazlardaki çalışmalar sekteye uğramadan devam ediyor. Bu çabamızın neticelerini gördükçe mutlu oluyoruz. 5 aydır dur durak vermeden çalışan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu.

Pandemi döneminde yürütülen çalışmaların okulların açılacağı dönemde de devam etmesi gerektiğini vurgulayan Selçuk, “Bu güzel performansı okullarımızın açılış sürecinde de göstermek istiyoruz. 16 Mart 2020 tarihinden itibaren kapalı olan kurumlarımızın yeni normalde daha hijyenik açılması için çalışmalar yapıyoruz. Her detayı ayrıntılı olarak hesaplıyoruz. Tüm kurumlarımızla bağlantılı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Okulların açılması sadece müfredatın işlenmesi anlamına gelmiyor. Okul, çocuklarımız için sosyalleşme alanıdır. Çocuklarımızın öğretimin dışında eğitimle alakasını kuran yerlerdir. 24 saat anne, babalık yapmak kolay bir iş değil, yorgunluklarının farkındayız” ifadelerini kullandı.

Eğitim kurumlarının sağlıklı ve hijyenik bir şekilde açılması için çalışmaları hızlandırdıklarının altını çizen Selçuk, “Eğitim kurumlarında hijyen şartlarının geliştirilmesi ve enfeksiyon önleme kılavuzu bizim yol gösterici ana kaynağımız. Uzun bir hazırlıkla, kurumlar arası iş birliğiyle yapılan bir çalışma. Öncelikle Sanayi Bakanlığı, TSE ve Sağlık Bakanlığıyla yapılan çalışmalar sonucunda şartlar yerinde incelenerek hazırlanan bir kılavuz. Yeni dönemde okullarımıza rehberlik edecek bir kılavuz olacak diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Okulların, hazırlanan kılavuzla bir standart oluşturacağına değinen Selçuk, “TSE’nin ortaya koyduğu yaklaşım çok önemli. Kamuoyuna karşı sorumluluğumuzun farkında olduğu için bunu açık bir şekilde yapmayı tercih ettik. Eğitmenlerimiz ve öğretmenlerimiz bu konuyla ilgili eğitimler aldılar. Bizim daha önce ‘Beyaz Bayrak’ gibi okulların temizlik standardı konusunda çalışmalarımız vardı. Fakat bu standartlar bizim için Koronavirüs döneminde farklılaşmalı ve daha yeni bir hijyen anlayışı olmalı diye düşünüyoruz” dedi.

Söz konusu kılavuzu yayımladıktan sonra çalışmaların takipçisi olunacağını bildiren Selçuk, “Elbette kılavuzu yayınlayıp sahadan çekilmiyoruz. Desteklerimizi yoğun olarak gerçekleştireceğiz. Çünkü hem ülke hem iller hem de okullar ölçeğinde ekipler kurduk bu işin takibinin yapılması için. 2 bin iş sağlığı ve güvenliği denetmeni yetiştirildi. Biz sadece dış değerlendirme olsun istemiyoruz. Okullar önce kendisini değerlendirsin, öz değerlendirme yapsın, okulun neye ihtiyacı varsa denetmenler bunu ortaya koysun, ardından da gereği yerine getirilsin. Bütün amaç bu” şeklinde konuştu.

“Okullarımızdaki yüz yüze eğitimi; en güvenli ve en sağlıklı koşullarda gerçekleştirmek adına önemli bir adım atıyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Milli Eğitim Bakanlığı ile Türk Standardları Enstitüsü (TSE) arasında işbirliğinin geliştirilmesini amaçlayan protokolüyle ilgili, “Bu imza, Bakanlıklarımız arasında bir işbirliği protokolü olmanın ötesinde çok daha derin bir anlama ve etki alanına sahip. Yakın zamanda çocuklarımız yeniden okullarına dönecekler. Son dört ay, onlar açısından da oldukça zorlu ve alışılmadık bir dönemdi. Okullarını, arkadaşlarını ve öğretmenlerini ne kadar özlediklerini hepimiz biliyoruz. Bugün imzalayacağımız Protokolle; okullarımızdaki yüz yüze eğitimi; en güvenli ve en sağlıklı koşullarda gerçekleştirmek adına önemli bir adım atıyoruz” ifadelerini kullandı.

Mart ortasından bu yana, tüm dünyayı etkileyen pandeminin Türkiye’yi de zorlu bir teste tabi tuttuğunun altını çizen Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde uygulanan politikalar sayesinde sınavdan başarılı bir sonuçla çıkıldığını aktardır. Hem sağlık yönetimi hem de ekonomik sürdürülebilirlik alanında atılan adımların müspet sonuçlarının görüldüğünü söyleyen Varank, “Bundan sonraki dönemde, yine aynı irade ve kararlılıkla devam edeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak pandemi sürecinde; KOSGEB, TÜBİTAK ve bölgesel kalkınma politikaları, aşı-ilaç ve test kiti geliştirme çalışmaları, yoğun bakım solunum cihazlarının üretilmesi, Teknopark ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışma gibi pek çok hususta etkin çözümler geliştirmeye odaklandık. TSE kanalıyla da; reel sektöre doğrudan dokunan yenilikçi işlere imza attık” şeklinde konuştu.

Pandemi sürecinde Bakanlığın çalışmalarından bahseden Varank, “Piyasa dinamizmini canlı tutacak ihtiyaçları tespit ettik, hızlıca çözüm önerileri geliştirdik. TSE ile ilk olarak, üretim tesisleri için alınması gereken tedbirleri belirledik. Sanayi kuruluşlarımız için Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’nu hazırladık. Sonraki aşamada, kılavuza yeni alanlar ekleyerek, turizm sektörünü de içerecek şekilde, hizmet sektörünü bu çalışmalara dâhil ettik. Önerdiğimiz tedbirleri uygulayan firmalara; Covid-19 Güvenli Üretim, Güvenli Hizmet ve Güvenli Turizm Kalite Belgeleri vermeye başladık. Şimdiye kadar, bu üç alanda toplam 745 firmaya belgelerini teslim ettik. Firmalarımızın giderek artan bu farkındalığı, sahada da karşılık buluyor. Belgeyi alan firmalar, bu süreci tamamlamış olmaktan son derece memnun. Çalışanları işe daha rahat gitmeye ve daha verimli çalışmaya başladı. İşyerinde oluşan güven ortamının yanında, ürün ve hizmetlerin sağlıklı koşullarda üretilmesi tüketici güvenini de perçinliyor” şeklinde konuştu.

Haziran ayından bu yana Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte, öğrencilerin okula güvenli dönüşü için çalıştıklarını belirten Varank, “Bakanlıkça attığımız adımlar, elbette sadece reel sektörle sınırlı değil. Haziran’dan bu yana, Milli Eğitim Bakanlığımız öncülüğünde, çocuklarımızın okula güvenli dönüşü için çalışıyoruz. TSE’nin saha tecrübesini; Milli Eğitim Bakanlığı uzmanlarının önerileri, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Kararları, UNESCO ve OECD tarafından yayınlanan kriterlerle buluşturduk. Böylece; Eğitim Kurumları için Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzunu hazırladık. Bu Kılavuz sadece Covid-19’a karşı alınması gereken tedbirlerle de sınırlı değil. Çok daha geniş bir bakış açısına sahibiz. Okullarımızda salgınlarla mücadele için hijyen ve sanitasyon koşullarını geliştirip, uygulamaları yakından takip etmeyi amaçlıyoruz. Ülke çapında tutarlı ve esnek bir yaklaşım geliştirmeye çalıştık. Dolayısıyla; eğitim kurumlarının çalışan sayısı, yapısı ve faaliyetleri gibi değişiklik gösteren uygulamalarını da kapsam altına aldık” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, okullarda daha etken bir hijyen yöntemiyle birlikte alınması gereken önlemleri ise, “Çocuklar, personel ve ailelerin hastalık yükü azalacak, sağlıklı ortamdaki sağlıklı çocuklar daha etkili bir eğitim öğretim ortamına kavuşacak ve okulda hijyen kurallarını öğrenen çocuklarımız, yaşamları boyunca daha bilinçli olacaklar. İlk adımda, okullardaki idarecilerin bu kılavuzu dikkatlice okumaları gerekiyor. Eğer anlaşılmayan kısımlar olursa, başvurmaları halinde 1 ya da 2 günlük eğitimler de verebileceğiz. İkinci adımda, okulların kılavuzda yer alan tedbirleri uygulamalarını bekliyoruz. Bu uygulamaların bir Eylem Planı’na yansıtılması gerekli. Örneğin Eylem Planında; Dezenfektanların nerede bulunacağı, okula girişte hangi kontrollerin yapılacağı, sınıflarda sıra dizilimi ve yerleşim planı detayları, havalandırmanın nasıl sağlanacağı, şüpheli bir durumla karşılaşıldığında, uygun alanın belirlenerek ilgili kişilerini izole edilmesi gibi bilgilerin tespit edilmesi gerekiyor. Çocuklarımızı okula taşıyan servisler de dâhil olmak üzere; derslikler, oyun alanları, laboratuvarlar, öğretmen odaları ve yemekhaneler gibi tüm bölümlerde hijyenik koşulların sağlanıp, planlı olarak sürdürülmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Her okulun kendi risk analizini yapmasını beklediğini belirten Varank, uygulama aşamasına geçen okullar için, öz değerlendirmelerin ardından başvuruda bulunabileceklerini söyledi. Varank, “Devlet okulları Milli Eğitim Bakanlığımıza, özel okullar ise TSE’ye başvuracaklar. Başvuru sonrasında uzman ekiplerimiz bu okulları yerinde denetleyip, kontrol ve belgelendirmesini yapacak. Okulun büyüklüğüne bağlı olmakla birlikte bu denetimler, azami 2 günde tamamlanacak. Denetimden başarıyla geçen geçen okullar da, aynı hafta içinde ‘OKULUM TEMİZ’ belgesini alabilecekler. Belgenin isim babası Ziya Selçuk Bakanımız. Bu belge sayesinde çocuklarımız, hijyen şartları en üst seviyeye taşınmış ve salgına karşı tedbirlerini almış güvenli ortamlarda eğitim ve öğretim hayatına devam edecek. Velilerimiz, çocuklarını gönül rahatlığı içinde okullarına gönderebilecek. Çocuklarımız ise salgının yayılmasında bir risk unsuru olarak gündeme gelmeyecek” şeklinde konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sözlerine şöyle devam etti:

“Birleşmiş Milletlere göre, yetersiz temizlik yüzünden her yıl dünyada 1,5 milyon çocuk hayatını kaybediyor. Bu sayı; her 20 saniyede 1 ve her gün 4 bin 100 engellenebilir ölüm anlamına geliyor. İşte biz oluşturduğumuz bu Kılavuzla, diğer ülkelere de örnek olup, uluslararası alanda takip edilmek istiyoruz. Yetersiz temizlik yüzünden, dünyada da çocuk ölümleri yaşanmasın istiyoruz.”

(Emin Kuvat - Bayram Türüdü/İHA)