Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), "Bosna Kasabı" olarak bilenen eski Sırp komutan Ratko Mladic hakkında müebbet hapis cezası verdi.

Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan mahkemede, Bosna'daki savaş boyunca Sırp askerlerinin komutanlığını yapan Mladic'in karar duruşması düzenlendi. Mahkeme Konseyi, Mladic'e "insanlığa karşı suç işlemek", "soykırım yapmak" ve "savaş kanunlarını ihlal etmekten" müebbet hapis cezası verilmesine hükmetti.

TSİ 12.00'de başlayan karar duruşması yaklaşık 2 saat sürdü. İlk 45 dakikanın ardından Mladic'in avukatları ara talep etti. 5 dakika olarak öngörülen ara Mladic'in doktorlar tarafından muayene edilmesi nedeniyle 30 dakikadan fazla sürdü.

Bosna savaşında 2 oğlu ve eşini kaybeden acılı anne Nura Alispahic: Adalet sağlansa da tatmin etmeyecek

Duruşmaya kaldığı yerden yeniden başlanırken, hakimlere bağıran ve küfreden Mladic salondan çıkarıldı. Duruşmanın son bölümü, Mladic olmadan yapıldı.

Hakimler Konseyi Başkanı Alphons Orie, Mladic'in suçlu bulunduğu maddeleri ve aldığı cezayı açıkladı.

Karara göre, eski Sırp komutan iddianamedeki 11 maddenin 10'undan suçlu bulundu. Mladic sadece, iddianamede yer alan Kljuc, Sanski Most, Kotor-Varos, Prijedor, Foca ve Vlasenica şehirlerinde "soykırım suçu işlendiği" maddesinden hüküm giymedi.

Mladic, 1995 yılında ülkenin doğusundaki Srebrenitsa'da yapılan ve 8 binden fazla Boşnak erkeğin öldürüldüğü soykırımın yanı sıra başkent Saraybosna'da 1992-1995 yılları arasında sivillere yönelik keskin nişancı saldırıları ve bombardımandan suçlu bulundu.

Eski Sırp komutan, "soykırım" suçunun yanı sıra "insanlığa karşı suçlar" başlığı altındaki sürgün, yok etmek, öldürmek, sınır dışı etmek ve insanlık dışı eylemler suçlarından ve ayrıca "savaş kanun ve geleneklerini ihlal etmek" başlığı altında öldürmek, terör, sivillere karşı hukuka aykırı saldırılar ve esir almak suçlarından ceza aldı.

Hakimler Konseyi, Mladic'in 12 Mayıs 1992-30 Kasım 1995 arasında Bosna Hersek'teki Boşnakların ve Hırvatların tamamen temizlenmesi amacıyla işlenen ortaklaşa suçlara da iştirak ettiğine hükmetti. Mahkeme, bunu "soykırım" olarak değil, "insanlığa karşı suç" olarak değerlendirdi.

Banja Luka, Bijelina, Saraybosna, Pale, Rogatica ve Sokoloc şehirlerinde Sırp olmayan halklara yönelik çok sayıda suç işlendiği de kararda belirtildi.

Mladic ayıca 1995 yılında Sırp mevzilerine yönelik hava saldırılarını engellemek amacıyla ülkedeki BM gözlemcilerini ve barış gücü mensuplarını esir almaktan suçlu bulundu.

Kurban yakınları Mladic kararından "kısmen" memnun

Ratko Mladic hakkındaki müebbet hapis cezası kararı, Boşnak kurban yakınları tarafından kısmen memnuniyetle karşılandı.

"Soykırım", "insanlığa karşı işlenen suçlar" ve "savaş kanunlarını ihlal etmek" suçlarından hüküm giyen Mladic'e müebbet verilmesinden memnuniyet duyan kurban yakınları, Srebrenitsa dışındaki 6 şehirde daha soykırım suçu işlendiğinin kabul edilmemesine tepki gösterdi.

Duruşmayı takip etmek için Lahey'de bulunan Srebrenitsa ve Zepa Anneleri Derneği Başkanı Munira Subasic, kurban yakınlarının hiçbir zaman tam anlamıyla memnun olmayacağına dikkati çekerek, "Aslında kararın gerekçeleri Radovan Karadzic'inki ile aynı. Tek farkı Karadzic'e 40 yıl hapis cezası verilmişti, Mladic'e ise müebbet verildi. Çünkü Mladic'in orduyla ilişkisi vardı." diye konuştu.

Lahey'de bulunan Srebrenitsa Anneleri Derneği Başkanı Hatidza Mehmedovic de Mladic'e verilen müebbet hapis cezasını "denizde bir dalga" olarak nitelendirdi.

Mehmedovic, iddianamenin ilk maddesindeki Foca, Kljuc, Kotor-Varos, Prijedor, Sanski Most ve Vlasenica şehirlerinde de soykırım suçu işlenmediğine hükmedilmesi nedeniyle üzgün olduklarını söyledi.

Kuşatma Altındaki Saraybosna'da Öldürülen Çocukların Aileleri Derneği Başkanı Fikret Grabovica ise adaletin kısmen de olsa yerini bulduğunu söyledi.

Bosna Hersek Toplama Kampı Mağdurları Derneği Başkanı Jasmin Meskovic de Mladic'in 1995 yılındaki Srebrenitsa soykırımından suçlu bulunmasından dolayı memnun olduklarını ancak 1992 yılında ülkenin diğer 6 şehrinde de soykırım yapıldığının kabul edilmemesinden dolayı tepkili olduklarını ifade etti.

"Bosna Kasabı" Ratko Mladic

"Bosna Kasabı" olarak anılan Mladic, 12 Mart 1942'de Bosna Hersek'in Kalinovik beldesinde doğdu.

Eski Yugoslavya'nın başkenti Belgrad'da bulunan Yugoslav Halk Ordusu (JNA) Askeri Akademisinde öğrenim gören Mladic, önce JNA'da, ardından 1992 yılında Bosna Hersek'te kurulan Sırp Cumhuriyeti Ordusunda (VRS) görev yaptı.

VRS, Bosna Savaşı'nın (1992-1995) henüz başında 12 Mayıs 1992'de kuruldu ve komutanlığına Ratko Mladic getirildi. O dönemde, JNA'nın Bosna Hersek'teki birlikleri de VRS'ye dönüştürüldü.

Bosna Savaşı boyunca Sırp askerlerinin komutanlığını yapan, hakkında 1996 yılında uluslararası tutuklama kararı çıkarılan Mladic, 15 yıl firari olarak saklandıktan sonra 26 Mayıs 2011'de Sırbistan'da yakalandı.

Mladic, 31 Mayıs 2011'de yargılanmak üzere Lahey'deki mahkemeye teslim edildi, 16 Mayıs 2012'de başlayan davası, 5-15 Aralık 2016 arasında tarafların son sözlerini söylemesiyle sona erdi.

Mladic'in davası 530 gün sürdü, dava süresince toplam 591 tanık ifadesine başvuruldu, 9 bin 914 kanıt kabul edildi.

Eski Sırp komutan Mladic hakkındaki ilk iddianame, 25 Haziran 1995'te hazırlandı. İlk kez 14 Kasım 1995'te değiştirilen iddianame, 10 Ekim 2002, 1 Haziran 2011 ve 16 Aralık 2011'de yapılan değişikliklerin ardından son halini aldı.

NATO ve AB'den açıklama

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, yazılı açıklamasında, Mladic'in, aralarında çocukların da bulunduğu binlerce Boşnak'ın öldürülmesinden sorumlu olduğunu belirtti. 

NATO'nun "Avrupa tarihinin bu karanlık dönemini" sona erdirmeye yardım ettiğini vurgulayan Stoltenberg, "BM ceza mahkemesinin Ratko Mladic aleyhindeki kararını memnuniyetle karşılıyorum. Bu, hukukun üstünlüğü ilkesinin işlediği ve savaş suçları sorumlularından hesap sorulduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcülüğünden yapılan açıklamada da "En korkunç suçlarda adaleti sağlama ve dokunulmazlıkla mücadele insani bir mecburiyettir." denildi.

BM'den açıklama

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICTY), "Bosna Kasabı" olarak bilinen eski Sırp komutan Ratko Mladic hakkında müebbet hapis cezası vermesini, "adalet için çok önemli zafer" olarak nitelendirdi. 

Hüseyin, yaptığı yazılı açıklamada, "kötülüğün simgesi" olarak tanımladığı Mladic'in, duruşmada "soykırım", "insanlığa karşı suçlar" ve "savaş kanunlarını ihlal etmek" suçlarından müebbet hapse mahkum edilmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Mladic'in, binlerce Bosnalı Müslüman'ın öldürülmesi, yok edilmesi ve terör gibi Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülen en karanlık suçların işlenmesine liderlik ettiğini anımsatan Hüseyin, "Srebrenitsa'daki Müslümanların soykırımı da dahil Bosna Hersek'teki en kötü vahşetlerin başlıca mimarlarından ikisi olan Ratko Mladic ve Radovan Karadzic şimdi mahkum edildi." değerlendirmesinde bulundu.

"Adalet için çok önemli zafer" 

Hüseyin, Mladic'in hakkında yürütülen kovuşturma ve verilen mahkumiyet kararının da uluslararası hukukun özünü teşkil ettiğini belirtti.

"Bugünkü karar, bu tür suçların faillerinin adaletten kaçamayacağına dair bir uyarıdır." ifadesini kullanan Hüseyin, ne kadar güçlü olursa olsun tüm suçluların yaptıklarının hesabını er veya geç vereceklerini vurguladı.

Hüseyin, ICTY'nin Mladic hakkında müebbet hapis cezası vermesini, "adalet için çok önemli zafer" olarak yorumladı.

İngiltere'den açıklama 

İngiltere Dışişleri Bakanlığından, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICTY) bugün Mladic hakkında verdiğini karara ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, İngiltere'nin ICTY'nin kararını güçlü bir şekilde desteklediği ve Mladic hakkındaki müebbet hapis cezasını memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.

Aynı açıklamada ifadelerine yer verilen Dışişleri Bakanı Boris Johnson da, "Bugünkü karar, ne kadar denerlerse denesinler, vahşet yapanların adaletten kaçamayacağını gösteriyor. Ratko Mladic'in Srebrenitsa'daki soykırımdan mahkum edilmesi, hayatlarını kaybeden binlerce insanı geri getirmeyecek ama bu acıların mimarlarının hesap vereceğini gösteriyor. 1990'larda Balkanlar'da işlenen zulümler, Avrupa'nın en karanlık dönemlerinden biri oldu. Bunun bir daha asla yaşanmamasını sağlamak üzere bir arada durmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.