Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan İrini operasyonunun taraflı olduğunu vurgulayarak, Almanya'nın operasyona fırkateyn göndermesinin yanlış bir adım olduğunu, Berlin Konferansı'na ev sahipliği yapan ülkenin, taraflı bir operasyona dahil olması durumunda Konferansın meşruiyetinin de ortadan kalkacağını söyledi.

Çavuşoğlu, Malta Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo'yla birlikte Libya Başbakanı Feyyaz es-Serrac'la görüşmelerinin ardından gazetecilerin ziyarete ilişkin sorularını yanıtladı.

Libya ziyaretinde, Türkiye'nin Libya'ya olan desteğini ve iş birliğini vurguladıklarını bildiren Çavuşoğlu, "Bu ziyaretin başka bir anlamı, Malta Dışişleri Bakanı Bartolo ile beraber gelmemiz oldu. Esasen Avrupa ülkelerinin, özellikle Akdeniz'e komşu olan ülkelerin de Libya'yla iş birliğini daha da güçlendirmesi gerekiyor. Çünkü buradaki gelişmeler Avrupa'ya, özellikle de Akdeniz'in kuzeyindeki ülkelere her zaman yansıyor." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, ziyarette Libya'da siyasi süreç, ateşkes ve Türkiye'nin ülkeye diğer alanlarda verdiği destek hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını da kaydetti.

"(Düzensiz göçle mücadelede) Libya'yı en iyi anlayabilecek ülke Türkiye'dir"

Libya'nın düzensiz göçle mücadelede sıkıntı çektiğini belirten Çavuşoğlu, "Libya'nın içinde 800 binden fazla kaçak göçmen var. Bu konularda Libya'yı en iyi anlayabilecek ülke Türkiye'dir. Dolayısıyla hem Libya'ya destek olmak gerekiyor, hem de Avrupa ülkeleriyle Libya arasında bu konuda bir iş birliğinin tesis edilmesi gerekiyor." dedi.

Çavuşoğlu, AB'nin bu konuda güçlü destek vermesi gerektiğini vurgulayarak, "AB'nin sözünde durmadığını, mutabakat olsa da bunu uygulamadığını unutmamamız gerekiyor. Dolayısıyla her iki tarafın yararına somut adımların atılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu bu konuya ilişkin olarak ayrıca, İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı ile birlikte Libya'ya 2 bot verildiğini ve mevcut botların tamirinin de yapılacağını duyurdu.

Libya'da temel hizmetlerin acil olarak karşılanması gerektiğine de dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Her ne kadar resmi olarak ilan edilen bir ateşkes olmasa da, sahada bir sükunet var. Şimdi halk hizmet bekliyor. Özellikle Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) kontrolünde yaşayan halkın beklentileri var. Elektrik, su, temizlik, belediye ve toplu taşıma gibi temel ihtiyaçların acil karşılanması lazım."

Ülkedeki ekonomik kalkınma ve Türk firmalarının teminat mektupları konularının komisyon halinde görüşüldüğünü belirten Çavuşoğlu, gelecek hafta bu konuyu konuşmak üzere bir heyetin Türkiye'ye geleceğini söyledi.

Çavuşoğlu, Libya'da sorunun henüz tam olarak çözülmediğini dile getirerek bu ziyaretlerin karşılıklı olarak devam edeceğini bildirdi.

"Masayı sonuna kadar deniyoruz"

Çavuşoğlu, Sirte ve Cufra konusunun her platformda gündeme geldiğini belirterek, Libya hükümetinin kalıcı bir ateşkes için buraların kendilerine verilmesini istediğini söyledi.

Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in hala siyasi çözüme inanmadığını ve her an Misrata'ya ya da Trablus'a saldırabileceğini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bu saldırıların bir menzili var. Cufra ve Sirte bu menzilin içine giriyor. Bir taraftan Hafter ve destekçileri hazırlık yaparken UMH'nin bu meşru endişesini de herkesin anlaması gerekiyor. O nedenle buraların UMH'ye verilmesi gündemde. Diğer taraftan bazı ülkelerin, Almanya'nın Berlin Konferansı marjında buraların silahtan arındırılması teklifi ortada. Tüm bu müzakereler devam ediyor. Bu konularda da görüş alışverişinde bulunduk. Şu anda masa deneniyor, yani diplomasi. Biz, bu masanın her zaman baş aktörü olduk. Yani gerek İstanbul'da, Moskova'da, Trablus'da, gerek diğer platformlarda, şimdi yaptığımız görüşmelerde. Ama masadan kaçan kim oldu? Hafter oldu."

Masadan kaçan Hafter'e destek veren ülkelerin, Hafter'i ikna etmek istemediğini söyleyen Çavuşoğlu, "Hafter ve destekçileri masadan kaçan taraf oldu. O nedenle biz bu çabaları sürdürüyoruz. Kahire girişimi gibi ölü doğan girişimlerden bir fayda olmaz. Şimdi masayı sonuna kadar deniyoruz ve bu konuda Libya hükümetinin taleplerinin de haklı olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Almanya'nın tarafsız ve objektif olması gerekiyor"

Birleşmiş Milletlerin Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için AB tarafından Akdeniz'de başlatılan İrini operasyonunda görev yapmak üzere Almanya'nın, Libya açıklarına gönderdiği fırkateyne ilişkin bir soruya karşılık Çavuşoğlu, "Libya hükümetinin bu konuya ilişkin haklı endişelerinin karşılanmadığını" söyledi.

Çavuşoğlu, İrini operasyonunun taraflı bir operasyon olduğunu belirterek, "İrini operasyonuyla ilgili, Hafter ve destekçilerinden hiç eleştiri geldi mi? Hayır. Çünkü Hafter ve destekçilerini destekleyen bir operasyon. AB buna alet oluyor ve bu konuda bazı AB ülkelerinin çok ciddi endişeleri var." diye konuştu.

Bazı Avrupa ülkelerinin, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmadığını ancak Malta'nın cesur davranarak İrini operasyonundan çıktığını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"İrini operasyonu taraflı bir operasyon. Almanya, Berlin Konferansı'nın ev sahibi. Dolayısıyla Almanya'nın tarafsız ve objektif olması gerekiyor. Yani taraflı bir operasyona dahil olduğu zaman bu tarafsızlığını kaybeder. Dolayısıyla, Berlin Konferansı'nın da meşruiyeti ortadan kalkar. Burada, Fransa'nın baskısıyla Almanya gemi gönderdi. Onların da çok gönüllü olduğunu düşünmüyoruz."

Çavuşoğlu, İrini operasyonunun Libya'ya, özellikle Hafter'e gelen silah desteklerini denetlemeyen, Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekat olduğunu vurgulayarak, "Almanya'nın bu davranışı da doğru olmamıştır. Hem taraflı bir operasyona dahil olması hem de sorunu daha karmaşık hale getirmesi bakımından yanlış bir adım olmuştur." ifadelerini kullandı.

Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki limanda patlama

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta meydana gelen patlamanın büyük bir felaket olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "8 vatandaşımız yaralandı. Bunların 7 tanesi ayakta tedavi oldu." dedi.

Çavuşoğlu, patlamada yaralanan Türk vatandaşı Muhammed Omeyrat'ın başına aldığı darbe nedeniyle beyin sarsıntısı geçirdiğini ve ameliyat olduğunu, durumunun daha iyi olduğunu ancak belki bir ameliyat daha geçirebileceğini anlattı.

Omeyrat ve diğer Türk vatandaşlarının durumunun takip edildiğini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin Lübnan'a Sağlık Bakanlığı, Türk Kızılay, AFAD'ın yer aldığın bir ekibi gönderdiğini hatırlattı.

Çavuşoğlu, Lübnan için acil yardımın ve Beyrut'un yeniden imarının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Biz her zaman Lübnan'ın yanında olduk. Bu süreçte de bundan sonraki süreçte de Lübnan'ın ve kardeş Lübnan halkının yanında olacağız." diye konuştu.