Arap Dışişleri Bakanları Konseyi'nin, İran'ın bölgedeki müdahaleleriyle ilgili dosyanın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) taşınmasına ve "İran tarafından finanse edilen" uydu kanallarının yasaklanmasına karar verdiği bildirildi.

Mısır'ın başkenti Kahire'de Suudi Arabistan'ın talebi üzerine Cibuti başkanlığında gerçekleştirilen Arap Birliği Dışişleri Bakanları olağanüstü toplantısının ardından 14 maddeden oluşan bir sonuç bildirisi yayınlandı.

Bildiride Konsey'in, New York'taki Arap delegasyonunu, İran'ın ihlallerinin Arap ulusal güvenliği için oluşturduğu tehdit, İran'ın Yemen'deki "terörist" milisleri desteklemesi ve Yemen'den Riyad'a füze fırlatılması konularıyla ilgili dosyayı BMGK'ya taşımakla görevlendirdiği kaydedildi.

İran'ın Arap ülkelerinin içişlerine müdahalesinin Arap işbirliği forumları ile bölgesel ve uluslararası toplantıların gündemine alınması gerekliliğinin vurgulandığı bildiride, "İran'ın Bahreyn'in içişlerine karışmaya devam etmesi, orada İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah tarafından eğitilen ve finanse edilen terör grupları kurmasının iyi komşuluk ilkeleriyle çeliştiği" ifade edildi.

Konsey'in, Bahreyn'in terörle mücadele ve ülkenin istikrarını korumada atacağı her türlü adımı destekleyeceğinin belirtildiği bildiride, İran'ın, Hürmüz Boğazı'na yakın Ebu Musa, Büyük ve Küçük Tunb adalarını işgale devam etmesi kınandı ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) söz konusu adaları geri alabilmek için atacağı adımların destekleneceği dile getirildi.

Bildiride, İran hükümetinin politikaları ve özellikle Yemen'e müdahalelerinin yanı sıra İranlı yetkililerin Arap ülkeleri aleyhindeki provokatif ve hasmane açıklamaları da kınandı.

Bildiride ayrıca Konsey'in, mezhepsel ve etnik söylemler üzerinden Arap ulusal güvenliği için tehdit oluşturması nedeniyle İran tarafından finanse edilen uydu kanallarının yasaklanmasına karar verdiği aktarıldı.

İran, BAE'nin İngiltere'den bağımsızlığını elde ettiği 1971 yılında, Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarında fiilen hakimiyeti ele geçirmişti. Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskilere dayandığı tezini ileri süren İran, adaların geçici olarak 1903'te İngilizler'in eline geçtiğini ve 1971’de iade edildiğini, dolayısıyla "1971’de henüz kurulmamış olan BAE'nin egemenlik iddiasında bulunamayacağını" savunuyor.