Türkiye Denizcilik Zirvesi “Tersane İstanbul”da başladı. Zirvenin açılış oturumunda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un deniz ticaretine katacağı katkılardan bahsederek “Kanal İstanbul Dünyayı Türkiye’ye bağlayacak. Kanal İstanbul ile ile ulaşım sektöründe yeni bir çağın kapısını aralıyoruz” dedi.

Türkiye Denizcilik Zirvesi İstanbul’da bulunan “Tersane İstanbul”da başladı. Zirvenin açılış oturumuna Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve birçok ziyaretçi katıldı. Zirvede konuşan Bakan Karaismailoğlu, deniz taşımacılığının küresel ithalat ve ihracattaki öneminden bahsederek, Kanal İstanbul projesinin bu anlamda katacağı ivmeye vurgu yaptı. Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un ulaşım sektöründe yeni çağın kapısını aralayacağını ve bu projenin Dünyayı Türkiye’ye bağlayacağını söyledi. Kanal İstanbul’un güvenliği hakkındaki sorulara da yanıt veren Bakan Karaismailoğlu, “Gerçekleştirdiğimiz tüm modelleme ve similasyonlar göstermiştir ki, Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’ndan 13 kat daha güvenli olacaktır” ifadesini kullandı.

“DENİZ TAŞIMACILIĞI KÜRESEL İTHALAT VE İHRACATIN BEL KEMİĞİDİR”

Deniz taşımacılığının dünya ticaretindeki yeri ve önemini dile getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Dünya ticaretinin yüzde 90’ınını üstlenen deniz taşımacılığı, şüphesiz ki dünya ekonomisinin, küresel ihracat ve ithalatın belkemiğidir. İnsanların yaşam standartlarını belirleyen denizcilik, bir bakıma insanların hayatlarının her aşamasına dokunmaktadır. Düşük maliyet ve verimlilik avantajıyla deniz taşımacılığı; sürdürülebilir ekonomik gelişim ve refah için olmazsa olmazdır. Denizyolu taşımacılığı; havayolu taşımacılığına göre 22 kat, karayolu taşımacılığına göre 7 kat, demiryolu taşımacılığına göre 3,5 kat daha ekonomiktir. Ayrıca çok büyük miktardaki yüklerin bir seferde ve güvenli olarak taşınması, deniz taşımacılığını diğer taşımacılık türlerine göre avantajlı hale getirmektedir” dedi.

“KANAL İSTANBUL İLE ULAŞIM SEKTÖRÜNDE YENİ BİR ÇAĞIN KAPISINI ARALIYORUZ”

Geçtiğimiz günlerde ilk yapısının temeli atılan Kanal İstanbul projesinin denizciliğe sağlayacağı faydalardan bahseden Bakan Karaismailoğlu, “Tüm dünya denizcilerini yakından ilgilendirdiğini düşündüğüm dünya deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul Projemizin ilk yapısı olan Sazlıdere Barajı üzerine inşa edilecek ilk köprümüzün temelini beş gün önce Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile attık. Bu proje dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen ticari yönelimler ve gerek ülkemizin gerekse dünyanın ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. İstanbul Boğazı’ndaki keskin dönüşler ve sert akıntılar, 54 iskelede günde 500 bin yolcu taşıyan şehir içi vapur ve feribotların oluşturduğu şehir içi deniz trafiği gibi nedenlerin oluşturduğu seyir zorluğu apaçık ortadadır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayısı sözleşmenin imzalandığı 1930’lu yıllarda ortalama 3 bin iken bugün ortalama 45 bin mertebelerindedir. Ancak İstanbul Boğazı’nın emniyetli yıllık geçiş kapasitesi 25 bindir. Mevcut trafik yüküyle boğazda seyir, can, mal ve çevre güvenliğinin nasıl tehdit altında olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Bölgesel ve global gelişmeler dikkate alındığında trafiğin 2050’li yılarda 78 bin, 2070’li yıllarda 86 bine ulaşması bekleniyor. Bugün için bile büyük sorun teşkil eden Bu kadar geminin boğaz dan geçmesi mümkün değildir. İstanbul Boğazı’na alternatif bir güzergâhın yapımının önemi gün gibi ortadır. Kanal İstanbul’un uzunluğu 45 kilometre taban genişliği 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacaktır. Proje tamamlandığında İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlaması ve Boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra; İstanbul Boğazı’nın trafik yükü hafifleyecek, boğaz giriş ve çıkışlarında bugün için yaklaşık 2 güne ulaşan, ilerde çok daha artacak beklemeler azalacaktır. Şu an bile Marmara da boğazdan geçmeyi bekleyen onlarca geminin beklerken oluşturduğu çevre kirliliği çok büyük bir sorun olarak önümüzde duruyor” diye konuştu.

“KANAL İSTANBUL, İSTANBUL BOĞAZINDAN 13 KAT DAHA GÜVENLİ OLACAKTIR”

Kanal İstanbul’un güvenliği ile ilgili açıklamada bulunan Karaismailoğlu, “Gerçekleştirdiğimiz tüm modelleme ve similasyonlar göstermiştir ki, Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’ndan 13 kat daha güvenli olacaktır. Bu nedenle Kanal İstanbul, muhtemel bir deniz kazası sonrasında yaşanabilecek olayların önlenmesi açısından Türkiye için büyük önem arz etmektedir. Daha geçen hafta, seyir hâlindeki kargo gemisinin bir balıkçı teknesine çarpması sonucu iki balıkçımızın hayatını kaybetmesinin acısı yüreğimizde. Bu da İstanbul Boğazı’nda alternatif bir geçiş güzergâha ne denli ihtiyaç olduğunu apaçık gösteriyor. Mühendislik çalışmalarında 204 bilim insanının görev aldığı Kanal İstanbul Projesi, dünyanın kavşak noktasındaki İstanbul Vadisi’nin ön plana çıkarılmasında ve sürdürülebilir yeni nesil bir şehir oluşturularak Türkiye’de lojistik üs, teknoloji geliştirme ve yaşam merkezi kurulmasında önemli bir görevi de yerine getirecek” şeklinde konuştu.

“KANAL İSTANBUL DÜNYAYI TÜRKİYE’YE BAĞLAYACAK”

Bakan Karaismailoğlu Kanal İstanbul ile birlikte Türkiye’nin ticarette daha etkin rol oynacağını belirterek, “Süveyş Kanalı’nda yaşanan, küresel ticarete günde 9,6 milyar dolar zarar veren Ever Given kazası hepimizin hafızalarında hala tazedir. Ülkemizin ekonomik hedeflerine ulaşması, toplumun refah seviyesinin yükseltilmesi amaçlarıyla Kanal İstanbul’un etkin, verimli ve süratli bir şekilde yapılmasını hedefliyoruz. Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolü güçlenecek; Karadeniz, Türk Ticaret Gölü hâline dönüşecektir. Ülkemiz, uluslararası ulaştırma ve lojistik koridorlarından daha fazla pay alacak ve küresel ticarette daha etkin rol oynayacak. İstanbul Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu, yapacağımız limanlar, demiryolu bağlantıları ve dünyanın en büyük projelerinden biri olan Kanal İstanbul “Dünyayı Türkiye’ye bağlayacaktır”. Geleceğimizi tasarlayan stratejik bir hamle ve kelimenin tam anlamıyla vizyon projesi olan Kanal İstanbul ile aslında ulaştırma sektöründe yeni bir çağın kapısını aralıyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE TÜM ENGELLEMELERE RAĞMEN BÜYÜYOR”

Büyüyen ve gelişen Türkiye’de denizciliğin de gelişmesi için her türlü desteğin sağlanacağını ifade eden Adil Karaismailoğlu, “Türkiye büyüyor; hem de mücadele ettiği teröre ve engellemelere rağmen büyüyor. Çevresindeki ateş çemberine rağmen büyüyor. Güçlenen Türkiye’yi çekemeyen iç ve dış mihrakların beraber tezgâhladığı darbe teşebbüsüne rağmen hız kesmeden büyüyor, yoluna devam ediyor. Türkiye, iktidara 19 yıldır olan güven ve istikrar sayesinde büyüyor. Küresel problemlere gözünü yummayarak, bölgesel ve küresel barış ve dünyada adil bir yönetim sağlamak için gerekli adımları atarak büyüyor. Kamu yatırımlarını özel sektörün dinamizmiyle harmanlayarak, dünyanın gıptayla izlediği projeleri gerçekleştirerek büyüyor. Bakanlığımız, ülke menfaatlerimizi gözeterek denizciliğin gelişmesi için de gereken her türlü çalışmanın gereğini yapmaya devam edecektir. Türkiye denizcilik alanındaki ağırlığını gelecekte daha fazla hissettirecek, rekabet gücünü yükselterek sektörde dünyanın önde gelen ülkelerinden olacaktır” diye konuştu.

“KANAL İSTANBUL İLE TÜRKİYE’NİN KALKINMA TARİHİNDE YEPYENİ BİR SAYFA AÇILDI”

Zirvenin açılış oturumunda konuşan bir başka isim İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise, “Bugün Avrupa, Ortadoğu ve Asya arasında bir köprü olmamız sebebiyle, sahip olduğumuz taşımacılık koridorları ve limanlarımızla, deniz ticaretinde stratejik bir konumdayız. Dünya ticaretinin en önemli merkezlerinden biridir. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan, Akdeniz-Ege-Karadeniz aksında tarih boyunca alternatifsiz bir suyolu olan boğazıyla kilit bir geçiş noktasıdır. İstanbul Boğazı’ndan 1930’larda yılda 3 bin gemi geçerken, bu rakam günümüzde 45 bine ulaştı. Artık gemilerin boyu da 40-50 metre değil, 350 metreyi aştı. Aynı zamanda, İstanbul’un 54 ayrı iskelesinden günlük 2 bin gemi hareketi, yarım milyonu aşkın insan trafiği de söz konusu. Bu yük, gözbebeğimiz olan boğazımızın taşıyabileceği kapasiteyi fazlasıyla aşıyor. 2050 yılında dünyada deniz ticaretinin ulaşacağı hacim ve boğazlardan geçecek gemilerin kapasitesini düşündüğümüzde, Kanal İstanbul’la ne kadar önemli bir adım atıldığı çok daha iyi anlaşılmaktadır. Bildiğiniz gibi, geçen hafta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Türkiye’nin kalkınma tarihinde yepyeni bir sayfa açıldı. Kanal İstanbul! Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Bismillah diyerek, denizlerimizdeki hakimiyetimizi pekiştirecek asrın rüya projesi Kanal İstanbul’a Sazlıdere Köprüsü ile geçen hafta ilk kazma vuruldu. Hayırlı olsun” dedi.

(Yunus Emre Şeker - Batuhan Altınbaş /İHA)