AB Komisyonu'nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn,  AP'de kabul edilen Türkiye kararına ilişkin, "Bir AB yetkilisi olarak tabiki demokratik bir kurumun kararı olan AP'nin kararına saygı duymak durumundayım. Saygı duymak durumundayız" dedi. 


Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, Ankara'daki temaslarının ardından Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin, birçok açıdan AB için önemli bir ortak olduğunu belirten Hahn, "AB, Türkiye'nin güvenli, ekonomik açıdan istikrarlı ve demokratik bir ülke olması konusunda niyetini açıkça bildirmiş durumda. Çünkü birçok ortak çıkarımız var ve bu şekilde ileriye doğru pozitif adım atmaya devam etmeliyiz. Avrupa Parlamentosunun (AP) dün Strazburg'ta yaptığı toplantıda Avrupa Komisyonu adına ben de yer aldım. Orada, bütün siyasi gruplara, AB-Türkiye ilişkilerinin stratejik önemini bir kez daha hatırlattım toplantıda" diye konuştu. 

"TÜRKİYE VE AB'NİN, KRİZ YÖNETİMİNDE NASIL BİR ROL ALABİLECEK" 
Hahn, ekonomi, güvenlik ve göç konuları dahil tüm alanlarda Türkiye-AB iş birliğinin nasıl artırılabileceğine ilişkin, "Uluslararası anlamda, Türkiye ve AB'nin, kriz yönetiminde nasıl bir rol alabileceğini, her iki tarafa yönelik tehditler çerçevesinde değerlendirmemiz gerek" dedi. 

"TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİK KURUMLARINA YÖNELİK BU SALDIRIYA KARŞI SAVUNMA HAKKI" 
AB'nin Türk halkıyla kurduğu diyaloğun, Türkiye ve AB arasındaki iş birliğinin merkezinde olduğunu dile getiren Hahn, "Türkiye'deki darbe girişiminden sonraki gelişmeleri dikkatle takip ettik. Türkiye'nin demokrasisine yönelik bu saldırıyı da en güçlü şekilde kınadık. Türkiye'nin demokratik kurumlarına yönelik bu saldırıya karşı savunma hakkını kabul etmiş bulunuyoruz" diye konuştu. 

"TÜRKİYE TÜM HAKLARA SAYGI DUYMALI"
Hahn, akademisyen, yazar ve insan hakları savunucularının gözaltına alınmasına ilişkin endişeleri bulunduğunu dile getirerek, bu süreçte Türkiye'nin haklı olduğunu kabul etmekle birlikte, Türkiye'nin hukuk, temel haklar, adil yargılama hakkının sağlanması ve masumiyet karinesi gibi tüm haklara saygı duyması gerektiğini ifade etti. 

"AP'NİN KARARINA SAYGI DUYMAK DURUMUNDAYIM"
AP'de kabul edilen Türkiye kararına ilişkin Hahn, "Bir AB yetkilisi olarak tabiki demokratik bir kurumun kararı olan AP'nin kararına saygı duymak durumundayım. Saygı duymak durumundayız" dedi. AP'nin AB içindeki iki karar verici yapıdan biri olduğunu hatırlatan Hahn, konuşmasına şöyle devam etti: "Kişisel görüşüme gelirsek; Türkiye'ye ziyaretlerde bulunan yetkililer arasında olmamın, burada bulunmamın nedeni, Türkiye ve AB ilişkilerinde her alanda ilerleme kaydedilmesine, hem bizim hem de Türk yetkililerin vatandaşlarımızı iyi komşuluk, iyi ilişkiler ve iyi bir iş birliğinin gereksinimleri ve faydaları hakkında bilgilendirmemiz gerektiğine ilişkin inancımdır."

GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN GÜNCELLENMESİ
Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda gelinen aşamaya ilişkin Hahn, Avrupa Konseyi'nin, sürece ilişkin yıl sonuna kadar bir karara varmasının beklendiğini belirterek, bunun kısa ve orta vadede somut adımları da beraberinde getireceğini söyledi. Hahn, Türk tarafının atacağı olumlu adımların sonuca ulaşmak için yardımcı olacağını ifade etti. 

KARŞILIKLI ÇIKAR VURGUSU 
AP'nin bugünkü kararının, müzakerelerin askıya alınmasının tavsiye edilmesine ilişkin bir karar olduğunu ifade eden Hahn, Avrupa Komisyonunun Mart 2016'da yapılan anlaşmaya sadık kalarak Türkiye'nin katılım sürecine ilişkin çalışmaları teknik seviyede sürdürmeye devam ettiğine dikkati çekti. Türkiye ziyaretinin de daha fazla diyalog ve karşılıklı anlayış amacını taşıdığını bildiren Hahn, herkesin karşılıklı çıkarların farkına vararak müzakere başlıklarının yanı sıra diğer alanlarda da iş birliğine devam etmenin yararlarını anlaması gerektiğini belirtti.

"BU ZİYARETİ POZİTİF BİR ZİYARET OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM" 
Hahn, "Bu ziyareti pozitif bir ziyaret olarak değerlendiriyorum. Kısa, ancak geniş kapsamlı görüşmeleri içeren, farklı görüşlerin dostane bir ortamda paylaşıldığı bir ziyaret oldu. Daha çok bir araya gelmemiz ve birbirimizi daha fazla anlamamız gerektiğinde mutabık kaldık. Bu da gelecekte daha verimli bir iş birliğine yol açacak somut adımların atılmasına katkı sunacaktır" ifadelerini kullandı.