PARİS (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği için vazgeçilmez bir müttefik olduğunu belirterek, Türkiye hakkında son dönemde Avrupa kamuoyunda öne çıkan asılsız ve yanlış söylemlere dikkati çekti.

Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde'un 21 Mart tarihli sayısında, Bakan Çavuşoğlu'nun kaleme aldığı ve "Türkiye, Avrupa'nın güvenliği için vazgeçilmez ortak" başlığını taşıyan makale yayımlandı.

Gazetenin tartışma ve analiz sayfasında yayımlanan makale, "Türk Dışişleri Bakanı, Avrupalıların bir kısmının, ülkesinin güvenlik sorunlarını anlamayı reddettiğini düşünüyor" alt başlığı ile okuyucuya sunulurken, DEAŞ, PKK/PYD ve FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadele, Avrupa'da Türkiye ve İslam karşıtı söylemler ile Türkiye'nin siyasi ve ekonomik durumuna dair bilgiler yer aldı.

Makaleye son dönemde Avrupa'nın önündeki en büyük zorlukların DEAŞ gibi terör örgütleri ile mücadele ve göçmen akımının yönetimi olduğunu kaydederek başlayan Çavuşoğlu, "Türkiye, bu zorlukları aşma konusundaki uluslararası çabalar bağlamında önemli bir rol oynamaya devam etmektedir." ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği'nin (AB) Suriye kaynaklı göçmen akışını yönetmesini sağlayan ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları belirtti:

"Ülkemiz sadece 3,5 milyon Suriyeliyi ağırlamakla kalmamış, aynı zamanda Batı Avrupa'ya ulaşmak üzere Ege Denizi'nden tehlikeli bir geçiş yapmalarını engelleyerek binlerce kişinin hayatta kalmasını sağlamıştır. Türkiye, DEAŞ’ı terör örgütü olarak tanımış olan ilk ülkelerden biridir. Ülkemiz DEAŞ’a karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon'un da bir üyesidir. Bazı Batı ülkeleri radikal yabancı savaşçıların havaalanlarından geçişlerini bile denetleme konusunda zorlanırken, Türkiye 4 binden fazla şüpheli yolcunun ülkeye girişini engellemiş, yaklaşık 6 bin teröristi sınır dışı etmiş, 10 binden fazla DEAŞ ve El-Kaide üyesini tutuklamış ve Suriye ile 911 km uzunluğundaki kara sınırının güvenliğini sağlamak için büyük çaba sarf etmiştir."

Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus, El-Bab ile çevresindeki şehirlerin kurtarıldığını ve yüz binlerce Suriyelinin huzur içinde evlerine dönmesinin sağlandığı bilgisini paylaşan Çavuşoğlu, DEAŞ'a karşı uluslararası koalisyonun diğer üyelerinin sembolik katılımla yetindiği bir konumda Fırat Kalkanı Harekatı'nın örnek teşkil edebilecek, nadir hatta tek harekat olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Peki, Avrupalıların güvenlikleri açısından sırtlarını dayadıkları Türkiye’nin doğru anlaşıldığını söyleyebilir miyiz? Ülkemizin eylemlerinin doğru aktarıldığı ve takdir edildiği söylenebilir mi? Maalesef durum bu değil." değerlendirmesinde bulundu.

- Batı'da Türkiye karşıtı söylem

"Günümüzde Batı’da rastlanan Türkiye karşıtı söylem, Batılı aşırıcılar tarafından göçmen akımının araçsallaştırılmasıyla beslenen yabancı düşmanlığı ve İslam’a karşı nefretin artışının kısmi bir yansımasıdır." ifadesini kullanan Çavuşoğlu, bazı vicdan yoksunu siyasetçilerin seçmenlerini tatmin edebilmek için Türkiye’nin AB’ye katılımına karşıtlık şeklindeki 'siyasi doğruculukları' adı altında, yabancı düşmanı ve Müslüman karşıtı mesajlarını gizlemeye çalıştıklarını kaydetti. Çavuşoğlu, bu söylemin Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditleri görmezden gelen bazıları tarafından da desteklendiğini belirtti.

Çavuşoğlu makalesine şöyle devam etti:

"Sınır bölgelerinin denetimini ele geçiren DEAŞ veya PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerinin şiddet eylemleri, Fethullah Gülen ve örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişimi, Türk vergi mükelleflerinin vergilerinden karşılanan Suriyeli göçmenlerin ekonomik ve sosyal yükü gibi Türkiye’nin karşılaştığı tehdit ve zorluklar karşısında hangi Avrupa ülkesi bu haklara daha fazla saygı gösterebilirdi? Aslında, başka hiçbir ülke bu denli çeşitli zorluklarla aynı anda daha iyi bir şekilde baş edemezdi."

- İnsan hakları ve OHAL

Türkiye'nin Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) taraftır. Bu sözleşme, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Türk adaleti tarafından da tüm vatandaşların bireysel haklarına saygı duyulmasını güvence altına almaktadır. Dolayısıyla, hiç kimse Türkiye’de bu haklara Avrupa’daki bir başka ülkeden daha az saygı gösterildiğini iddia edemez." görüşünü savundu.

Çavuşoğlu, bu ifadeleriyle DEAŞ veya PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerinin eylemlerinin engellenebildiğini, FETÖ terör örgütü ile mücadele alanında kaydedilen ilerlemeler sayesinde olağanüstü halin pek yakında kaldırılmasının mümkün olacağını ekleyerek, Fransa’da da OHAL'in kaldırılmasının 719 günü bulduğunu belirtti.

Çavuşoğlu makalesinde, "Bugün Türkiye, sağlam bir siyasi istikrara ve Avrupa ülkeleri arasında en yüksek ekonomik büyüme oranlarına sahiptir" cümlesine yer vererek, Türkiye'nin her yıl yaklaşık 40 milyon turisti ağırladığını ve dünyanın en güvenli turizm destinasyonlarından biri olmaya devam ettiği bilgisini paylaştı.

- Hedef sınırdaki terör varlığını ortadan kaldırmak

Türkiye'nin Suriye’de bir siyasi çözüm bulunması konusunda her türlü çabayı ortaya koyduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Avrupa ve NATO’nun da Orta Doğu ile sınırını teşkil eden bu ülke ile ortak sınırında olabilecek her tür terör varlığının ortadan kaldırılmasına" öncelik verdiğini belirtti.

Çavuşoğlu şunları aktardı:

"PKK/PYD/YPG ve kader ortağı DEAŞ’a karşı Afrin’de yürütülmekte olan Zeytin Dalı Harekatı bu hedefe ulaşılana kadar devam edecektir. Türkiye ne pahasına olursa olsun bu terör örgütünün sınıra bitişik bölgedeki Suriye topraklarını işgal etmesine izin vermeyecek ve PKK/PYD/YPG teröristlerini DEAŞ’a karşı yürüttükleri sözde mücadelede paralı asker gibi kullanmanın iyi bir fikir olduğunu düşünen müttefiklerine bunun ne denli kötü bir fikir olduğunu ve hatalarının büyüklüğünü göstermek için elinden geleni yapacaktır."

Bakan Çavuşoğlu makalesine, "Müttefiklerimiz Türkiye’nin Avrupa ve bölge güvenliği açısından en sağlam müttefik olduğunu ve böyle olmaya da devam edeceğini idrak edeceklerdir." cümlesiyle son verdi.