VAN

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Helsinki Politika Forumu'nun düzenlendiği Elite World Van Otel'de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

Forumun genel olarak Ortadoğu’daki meselelere çözüm bulmak için düzenlenen bir organizasyon niteliği taşıdığını ve önemli konuların tartışılacağını ifade eden Çelik, Avrupa'nın pek çok yerinden ve İran Bakan Yardımcısı'nın yanı sıra Arap ülkelerinden katılımcıların olduğunu söyledi.

AB Bakanı Çelik, Ortadoğu'ya ait meselelerin sadece burayla sınırlı kalmadığını, bunun sonuçlarının Avrupa'yı da Amerika'yı da etkilediğini belirtti.

DEAŞ gibi terör örgütlerinin etkisi, yoksulluk, dışlanma, İslamofobik yaklaşımlar şeklinde ortaya çıkan tablo konusundaki çözüm önerilerini forum vesilesiyle dile getirdiklerini ve kapsamlı değerlendirmeler yaptıklarını vurgulayan Çelik, Avrupa’da alınan her İslamofobik kararın aslında terör örgütlerini ideolojik olarak beslediğinin altını çizdi.

Çelik, Almanya’da seçimlerin ardından Jamaika koalisyonu kurulmasına ilişkin çalışmalar yürütüldüğünün hatırlatılması üzerine seçimlerden sonra ilk defa aşırı sağ bakımından tahammül edilemez fikirlere sahip bazı kişilerin milletvekili olarak meclise girmesi anlamında sarsıcı bir tablo ortaya çıktığını anlattı. 

Kendilerinin öteden beri Türkiye karşıtı kullanılan söylemlerin merkez partilere oy kazandırmadığını söylediğini hatırlatan Çelik, "Bizim durduğumuz yer şurası; ne tür bir koalisyon kurulursa kurulsun, siyasal tablo bizim için önemlidir. Avrupa'daki sorunların çözümü merkez siyasetinin güçlendirilmesi için bir üslup inşa edebilecek midir, Avrupa’daki temel problemlere karşı bir reform ortaya koyabilecek midir? En önemlisi de Türkiye ve İslam dünyasıyla ilgili pozitif bir ajanda oluşturabilecek midir ve negatif ajandaları eleyebilecek midir?" diye konuştu.

'AB'nin fon yönetme ya da sözünü tutma süreci gerçeklerden kopuk'

Bakan Çelik, AB Komisyonu Başkanı'nın (Jean-Claude Juncker) Türkiye’ye Suriyeliler için taahhüt edilen ikinci 3 milyar avronun da devreye gireceğini açıklamasına ilişkin, şunları söyledi:

"Sayın Merkel de Sayın Juncker de bu söze sadığız diyorlar ama bu tablonun manşeti herhalde şu olur, AB'de söz ile hakikat arasındaki ilişki kopmuştur. Biz sözümüze sadığız demenin pratik sonucu nedir? Biz artık bunu göremiyoruz. 3 milyar avronun ikinci diliminin vakti geldi. Buna geçmek için bile çok az zaman kalmışken daha birinci dilimin üçte biri bile Türkiye'ye aktarılmamıştır. 889 milyon avro son rakam. Onlar söz vermeyi, taahhüt etmeyi ya da projeye bağlamayı ya da serbest bırakmayı yani bu tür tabirleri sözün yerine gelmesi olarak algılıyorlar."

Gelecek olan paraların çocukların eğitimi için harcanacağının altını çizen Çelik, "AB'nin fon yönetme ya da sözünü tutma süreci o kadar gerçeklerden kopuk ki 5 yaşındaki çocuklar emeklilik yaşını görene kadar herhalde bu paraların gelmesi söz konusu olmayacak." dedi.

Kılıçdaroğlu'nun Strazburg temaslarına ilişkin

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Strazburg'daki temaslarına yönelik bir soruyu yanıtlayan Çelik, CHP'nin Avrupa'daki aşırıcı çevrelerin kara propagandalarının Türkiye'ye tercümesiyle uğraştığını söyledi.

Bakan Çelik, "Türkiye’nin gerçek bir ana muhalefet konusunda ciddi bir cari açığı vardır. Ve bu cari açık CHP tarafından kapatılamamaktadır. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için iyi bir ana muhalefete ihtiyaç vardır. Buradaki cari açık sürdürülebilir düzeyde olmaktan çıkmıştır." görüşünü dile getirdi.