Devleti Yeniden Şekillendirmek;

 

Kâinatta yüce Allah bütün yarattıklarına hayatını idame edebilecek yetenekleri doğuştan vermektedir.

Hiç kimse balığa yüzmeyi, kuşa uçmayı öğretmez, öğretmeye de çalışmaz. Zaten bu uğraşı son derece gereksiz ve gülünç olur.

Hiçbir göz gördüğünü inkâr etmez fakat art niyet görmedim diye ısrar eder.

Dil yalan söylemek için yaratılmamıştır ama üçkâğıtçı diline yalanı dolar, temiz kalpli insanları aldatmak için fırsat arar.

Allah'u Teala insanı mükemmel yaratmışken, kul yaradılışa direnerek kalitesizliğin çukuruna düşer. Çukurda çırpınır inatla kendi ayıbını görmez.

Gördüğünü inkâr ederek bunu ilahi bir lütuf zannederken, yalan söylemeyi kutsal bir görev olarak görmekten kendini alamaz. Ahlaksızlık çukuru düşeni iflah etmez, çıkmak istemeyeninse vay haline.

İnsanoğlu mükemmelle zavallılık arasında kendisine yer bulurken, bireysellikten toplumsallığa geçişinde kazandığı değerleri aileden millete taşımakla ilahi bir vazife yerine getirmiştir.

Türk insanı; Türk milleti olduğunda devlet kurma kabiliyetini, yaratılıştan kendisine veren Allaha minnet duygusuyla yerine getirmiş, doğru bir teşkilatlanma yöntemi ile bireyden devlete, devletten sonsuzluk yolculuğuna başlamıştır.

Kurum ve kurallarını Türk milletinin huzur ve refahı için hayata geçirdiğinde, hiçbir kurum ve hiçbir kurala sonsuzluk atfetmemiştir. Sonsuzluğuna inandığı tek şey, yüce Allah, Türk milleti ve devleti olmuştur.

Tarihin çetin ve engebeli yollarında defalarca devletini kaybetmiş, kurumların yok olmasına engel olamamış buna rağmen millet olma vasfı- bilinci ile her seferinde küllerinden doğmuştur. Sonsuzluk arzusu yaratılışında vardır.

Gönlümüzde kıyamete kadar var olmasını dilediğimiz cennet vatanımız Türkiye Cumhuriyeti (TC) bu tecrübe, bu ruhla insanlık âlemindeki yerini almış, geleceğe emin adımlarla yürümektedir.

Geçmişinden ve geleneğinden rahatsız olan insanların devletin adından rahatsız olmaları, tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti (TC) ibarelerini sökmeleri gönüllerdeki Türkiye Cumhuriyet (TC) nin önemini azaltamayacaktır.

Bunlar binlerce yılın devlet geleneğinden habersiz, zavallı ve milli günah işlemekte ısrarcı insanlardır, çukura düştüler çırpınıyorlar çıkmak istemiyorlar.

Beceriksizlikleri; balığa yüzme öğretmeye çalıştıklarından anlaşılmakta, kuşa uçma öğretme çabalarında gizlidir.

Hangi niyet ve hangi hırsla Türk adına, Türkleşen kurumlara, Türk'e ait olan her şeye saldırdıkları alenen söylenmese de, Türk'ü sevmedikleri belli olmaktadır.

Bu necip milletin içinden çıkmış, eli ve dili Türk milletine sataşan, hürmetsiz, minnetsiz şükür 'süz davranışlara ısrarla devam etmektedirler.

Türk Milletinin; devletine sahip çıkma ısrarını yaratıcının genine yüklediği görevle, tarihten aldığı tecrübe ve dersle yerine getireceğini görecekler.

İnanmadıkları devlette, gök kubbeye uzanan minareler süngü olacaktır. Camilerde dualar yerini bedduaya terk edecek ve tarihin yüz akı Türk milletinin gönlünden ebediyen silineceklerdir.

Türk milleti ilk seçimlerde bunları yolcu ederken, arkalarından su dökeceğini hiç tahmin etmiyorum...

İrfan Topçu

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.