Terör, yıllardır meşgul olduğumuz ya da zorunlu olarak meşgul edildiğimiz bir gerçek.

Terör milyarlarca Türk Lirası harcadığımız; gelişmeye ve kalkınmaya ayıracağımız bütçeyi kullandığımız bir yük, evlerin dağıldığı, ocakların söndüğü, fitne ve fesatla insanların düşman edilmeye çalışıldığı, bölme parçalama ve yok etme harekâtı; uğruna nice yiğitlerin, kahramanların, gözü peklerin,  delikanlıların, gürbüzlerin kısacası vatan için can feda eden şehitlerin verildiği yıldırı harekâtı.

Neden?

Çünkü Türk Milleti bin yıldır bu toprakların hâkimi.

Çünkü Türk Milleti küfrün ve adaletsizliğin engeli; yıllarca İslam sancaktarlığı yapmış, küffarın en büyük düşmanı; Hak ve hakikatin savunucusu, karanlıkların aydınlatıcısı.

Türk Milleti, tarihi şan ve zaferlerle dolu olan, her gittiği yere hak ve adaleti götürmüş olan necip bir millet.

Türk Milleti, vahşi Batının yüzlerce yıldır savaş meydanlarında yok edemediği, Anadolu'dan atamadığı bir millet.

Fransız Subayı Albay Pierre Loti: "Bir daha, Türklerle savaşmadan önce Türklerdeki din, dil, namus, aile, vatan, millet ve birlik duygularının yok olup olmadığını iyi kontrol edin. Yoksa Türkleri savaşarak yenemezsiniz." diyor

Bunun için otuz yıldan fazladır terör denen bela ile uğraşıyoruz. Dış güçlerin desteklediği, Türk Milletini bölmek için uyduruk bir Kürt sorunu ortaya atarak, bu aziz millete PKK terör örgütüne verdikleri destekle yıllardır acılar yaşatıyorlar. Bu gün bizi yöneten gaflet sahibi iktidar ne yapıyor?

Dış güçlerin kurdukları orta oyununda kuklalık ya da daha acısı "ortaklık". Neye? Bölünmeye, parçalanmaya.

Evet PKK terör örgütü, sözde Kürtlerin kurtuluş reçetesi. Bir Türk ile Kürt arasında ne fark var, açıklayamayan eli kanlı katiller topluluğu, elebaşlarının misafirhanede tutulduğu (imralı adası artık bir misafirhane olmuştur), artık misafirliğinin bitirilip eve çıkartılacak olan (Sayın Bülent Arınç ev hapsi istiyor) adamlarının yani siyasi uzantılarının dokunulmazlık zırhıyla mebus olduğu (ki normal bir milletvekilinden daha çok dokunulmazlıkları vardır çünkü mecliste vekillerin kafasına bardak fırlatabilirler örnek Hasip Kaplan) ve en acısı Sayın Başbakanımızın "Sayın" diyerek itibar ettiği elebaşı katilin katliam çetesi.

Yeter demenin zamanı gelmedi mi artık? Nereye kadar taviz vereceğiz? İnsanlarımızın arasına fitne sokarak bize her türlü acıları yaşatan, iktidar sahiplerinin korkulu rüyası olan bu hain terörden ne zaman kurtulacağız?

Kurtulamayacağız aziz milletim kurtulamayacağız.

Çünkü bu teröristlerin arkasında sadece dış güçler yok.

Bu teröristlerin arkasında "elebaşınıza ev hapsini düşünebiliriz" diyen bir başbakan yardımcıları var.

Bu teröristlerin arkasında "Kürtçe eğitim dili olmalı" diyen milli eğitim bakanı var.

Bu teröristlerin arkasında "Kürt açılımı koordinatörü" bakanları var.

Bu teröristlerin arkasında " Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü" kuran YÖK var.

Bu teröristlerin arkasında "Barzani'ye Devlet Başkanı muamelesi" yapan Dış İşleri Bakanı var.

Bu teröristlerin arkasında kimler var kimler...

En acısı "Ben olsaydım Apo'yu asardım" diye yalan söyleyen, "Sayın" diyerek "Katilbaşı"nı yüceltmiş maalesef Başbakanları var.

Nasıl bitsin bu terör? Kan ya da Gözyaşı.

Daha çok ağlayacaksın milletim yazık sana...

 

Aybars KÖSE