Çözen kim, çözülen kim, çözdüren kim?

Dün yine 8 şehidimize "Allah'tan rahmet"...

Yakınlarına "başsağlığı" diledik.

Dün yine ateşin düştüğü yerlerin "acılarını" paylaşıp...

"Terör ve teröristleri" şiddetle kınayarak,

PKK ile "etkin mücadeleden" söz ettik.

Dün yine "terörün dini, ırkı, mezhebi yok" deyip...

"Kararlılığımızdan taviz vermeyiz" nutukları attık.

Ve dün hep birlikte terörü lanetleyip,

"Her kurşunun hesabı sorulacak" palavralarına kulak kabarttık.

Peki yarın?

Bilesiniz ki,

Birileri "çözüm" sürecini buzdolabında tutmaya devam ettikçe,

Cayır cayır yanan ülkemizin,

Yarında, dünden hiçbir farkı olmayacak.

Ve ne yazık ki,

"Analar ağlamasın" sahtekârlığı devam ettiği sürece,

Biz bu filmi en başa sarıp, defalarca seyretmeye devam edeceğiz.

*

Hatırlayın lütfen,

"Açılım" zırvasıyla başlatılan sürecin üzerinden tam 6 yıl geçti.

Kürtçe kanal, Kürtçe kurs, Kürtçe propaganda ve iki dilli hayat denildi.

İmralı ile posta posta görüşmeler başlatıldı.

Devlet Güneydoğu'da ki operasyon faaliyetlerine son verdi.

Şivan Perver, İbrahim Tatlıses'le el ele konsere çıktı.

Diyarbakır kent meydanında Öcalan'ın mektubu okundu.

Askeri kışladan "Türk" bayrağı indirildi...

Şehir merkezine PKK'lı teröristin heykeli dikildi...

Kaymakamından-öğretmene, askerden-doktora dağa kaçırılanlar oldu...

Diyarbakır-Bingöl, Tunceli karayolları işgal edilip hendekler açıldı...

Yüksekova'da havalimanı, Diyarbakır'da baraj, Şırnak'ta yol şantiyelerine roketli saldırılar oldu...

Sonuç?

Ha bugün, ha yarın derken...

Teröristlerin yurdu terk etmesi hikâye,

Açılım ve Çözüm denilen süreç "şehir efsanesi" oldu.

*

Demem o ki,

AKP iktidarı inatla,

Milleti "çözüm" denilen "çözülme" sürecine inandırmaya çalışadursun,

Kalleşçe saldırılar, her geçen gün daha da kalleşleşirken...

Son 40günde toprağa verdiğimiz şehit sayısı 50'yi aştı.

Ve dahası son bir hafta içinde,

Terör örgütü 3 il 8 ilçede "Özerklik" ilan etti.

Ancak gelin görün ki,

Ülkenin Cumhurbaşkanı; "İster kabul edilsin, ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi fiilen değişmiştir" diyerek keklik uçurdu.

Ey benim güzel milletim.

Şimdi koy bunların hepsini önüne,

Hatta elini de vicdanına ve cevap ver.

Çözen kim?

Çözülen kim?

Ya da "çözüm diyerek çözdüren" kim?

Sahi çözüm bu işin neresinde?

© 2015 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri Geliştiriciler Türkçe