Bukalemun renk değiştirir fakat saf değiştirmez

 

“Bukalemun gibi renk değiştiriyor” bu lafı çok duymuşsunuzdur ve söylemişsinizdir.

Bazen sözünü unutanlara, yutanlara, bir sözü diğerini tutmayanlara “bukalemun gibi” demişizdir.

Yalan söylemeyi sıradan bir hayat tarzı yapanlara “bukalemun gibi” demişizdir.

İkiyüzlülere,

Düzenbazlara,

Üçkâğıtçılara,                

Fırıldaklara, “bukalemun gibi” derler.

Özel hayatında, ticaret hayatında ve siyaset hayatında bir hali, davranışı ve sözü diğerini tutmayanın “bukalemuna” benzetilmesi hep olmuştur.

Camilerden oy toplayarak var olan, ardından kilise tamirciliğine soyunanlara “bukalemun gibi” diyenlerimiz olmuştur.

Kurana hürmet nutukları atarak oy toplayanların, kuranla dalga geçmelerine “bukalemun” benzetmesi yapılmıştır.

Dürüstlük nutukları atarak oy avcılığı yapanların, yolsuzluğa bulaşmalarına “bukalemun gibi” demekten kendimizi alamayız.

Söylemleri ahlaktan, uygulamaları ahlaksızlıktan yana olanlara,

Söylemleri milletten yana, uygulamaları millet aleyhine olanlara,

Her fırsatta saf değiştirenlere, “bukalemun gibi” deriz.

“Bukalemun” hayvanlar âleminde şartlara göre renk değiştiren bir canlıdır.         

Bazen, Arslan gibi der korkusuzluğunu anlatırız,

Bazen keçi gibi inatçı deriz.

Hayvanlar âleminde örneklerle insan vasıflarını anlatmak hep olmuştur.

Bukalemunun renk değiştirmesi de insan karakterini anlatmak açısından müracaat ettiğimiz bir durumdur.

Duruşlarını, fikirlerini ve sözlerini değiştirene “bukalemun gibi” diyoruz.

Bu tip insanları bukalemuna benzetiyoruz, fakat.

Bukalemunlar sadece renk değiştirir, saf değiştirmez.

Yoksa “bukalemuna” ayıp mı ediyoruz.