Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, Turkcell olarak siber güvenlik konusunda uzun süredir yatırım yaptıklarını belirterek, "Bu noktada Türkiye'nin hem güvenlik teknolojilerinde yerlileşmesi hem de kendi güvenlik yetkinliğini oluşturması çok önemli. Bu konuyla ilgili gurur duyacağımız bir seviyede olduğumuzu düşünüyorum." dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Erkan, dünyada şu anda en önemli şeyin veri olduğunu, ülkelerin verilerini koruması gerektiğini söyledi.

Her zaman Türkiye'nin verisinin Türkiye'de kalmasını savunduklarını vurgulayan Erkan, bugün veri üzerinden iş yapan şirketlerin milyarca dolar değere ulaştığını ifade etti.

Erkan, müşterinin neyi, ne zaman ve nasıl yaptığını bilmenin önemine işaret ederek, "Biz de bu değeri yurt dışında birilerine emanet etmememiz gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca e-mail servisleriyle ilgili ciddi bir dövizi de yurt dışına bırakıyoruz. " diye konuştu.

Kendilerine kamudan ve diğer kurumlardan yerli ve milli e-posta talebi geldiğini, bu kapsamda AFAD'la e-posta altyapısı konusunda bir çalışma başlattıklarını anlatan Erkan, "E-posta servisimizi bütün ülkenin kullanımına 3. çeyrek itibarıyla açacağız. Bu servisle Türkiye'de de bir trend oluşmasını temenni ediyoruz. Çünkü veri çok değerli bir şey, verimizi yurt dışına kaptırmamamız lazım." ifadelerini kullandı.

Erkan, Türkiye'nin dünyanın en çok siber saldırı alan ülkeleri arasında olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Siber saldırı tehdidi dünyanın her tarafında konvansiyonel silahların ve savaşların önüne geçmiş durumda. Ülkeler bu tehdide karşı koymak için siber güvenlik çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Biz de Turkcell olarak siber güvenlik konusunda uzun süredir yatırım yapıyoruz. Çok harika sistemleriniz olabilir fakat yeterince güvenilir olmazsa bu durum herkese zarar verebilir. Bizim bununla ilgili 100'ün üzerinde uzmandan oluşan siber güvenlik ekibimiz var ve her yıl bu ekibe 30 arkadaş katıyoruz. Dünyada sayılı ve Türkiye'de birkaç tane olan çok üst düzey bir güvenlik operasyon merkezi kurduk. Bu merkez 7 gün 24 saat, gerek Türkiye'yi gerek, dünyayı güvenlik konusunda bütün saldırıları, atakları ve oluşabilecek krizleri takip ediyorlar. Siber güvenlik alanındaki varyasyonlar ve teknikler her gün değişiyor. Bu noktada Türkiye'nin hem güvenlik teknolojilerinde yerlileşmesi hem de kendi güvenlik yetkinliğini oluşturması çok önemli. Biz bu konuyla ilgili gurur duyacağımız bir seviyede olduğumuzu düşünüyorum."

"Acil durumlar için drone projesi geliştirdik"

Murat Erkan, afet anlarında iletişim ihtiyacının kritik hale geldiğini vurgulayarak, bir kişinin lokasyonunu bilmenin ve iletişim sağlamanın çok değerli olduğunu dile getirdi.

Bu kapsamda deprem, sel, heyelan gibi doğal afetler ve acil durumlar için yeni bir drone projesi geliştirdiklerini anlatan Erkan, "AFAD'la da bu konu hakkında görüşmeler yapıyoruz. Geliştirdiğimiz dronelar arama kurtarma ekiplerine iletişim desteği sağlamak için dizayn edildi. Otomatik pilot özelliği de bulunan Dronecell, koordinatları girilen noktaya kendisi ulaşabiliyor. Uçan baz istasyonu olarak tanımladığımız 'Dronecell' 120 metre yükseklikten 5 kilometrekarelik bir alanda 4,5G hizmeti veriyor." dedi.

Erkan, yerli araba projesinin teknoloji kısmında rol almak istediklerini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

"Otomobil dediğiniz zaman, otomobilin içinde navigasyon, televizyon gibi eğlence sistemleri teknolojisi var. Bir de otomobil içerisinde üreyen verilerin dijital olarak işlenmesi var. Ne zaman servise gidecek, ne zaman fren balataları zayıfladı, ne zaman elektrik şarjı yapılacak gibi veriler bu kapsamda değerlendirilebilir. Türkiye çok doğru bir zamanda bu işe girdi. Değişim dönemlerinde yatırım yapmak doğru bir yaklaşım. Dünyadaki trend elektrikli arabaya doğru gidiyor. 2020 yılında prototipleri çıkaracağız ve şu an iyi bir noktadayız. Oldukça etkili bir prototipi göreceğiz. Bugünkü durumumuz iyi fakat toplam iş olarak daha başlangıç seviyesindeyiz. Yerli araba projesi için heyecanlıyız ve gerçekleşmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız." 

"Dijital ihracat vizyonumuzu koruyacağız"

Erkan, dijital teknolojilerin tarımsal faaliyetlerde etkin bir şekilde kullanılmaya başlandığını, tarımda doğru zamanda sulama ve ilaçlama gibi faaliyetlerin artık sensörler vasıtasıyla yapıldığını söyledi.

Turkcell olarak tarımda dijital dönüşümü sağlamak adına geliştirdikleri Filiz projesine değinen Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Projemizde bir sensörümüz var, belli bir metrekare için bir tane koymanız gerekiyor. Sulama hastalık bakteri bütün verileri topluyor ve çiftçiye ne yapması gerektiğini söylüyor. Bunu da verilerle söylüyor. Çiftçi telefonu alıyor, sulama vakti gelmiş diyor, tuşa basıyor ve sulama başlıyor. İlaçlama vaktini sensörler topraktan aldığı verileri size iletiyor. Dolayısıyla her üç ayda bir ilaçlama yapmak lazım. Belki de 2 ay 20 gün sonra yapmak daha doğru onu sensör size söyleyecek.

Erkan, Turkcell'in dijital servislerini 38 ülkeye ihraç ettiklerini belirterek, geliştirdikleri BiP, fizy, lifebox gibi yerli ve milli dijital uygulamaların dünyanın dört bir yanında kullanıldığını dile getirdi.

Dijital ihracat konusunda vizyonlarını koruyacaklarını vurgulayan Erkan, "Bunun için dijital servislere olan konsantrasyonumuzu devam ettiriyoruz. Sayımızı arttıracağız, derinleşeceğiz." dedi.