BAŞBUĞUM;

Bu gün Ülkücü hareket Türk milletinin çimentosudur; teşekkürler Başbuğum…

Bu gün Ülkücü hareket Türk siyasetinin yüz akıdır; teşekkürler Başbuğum…

Bu gün Ülkücü hareket büyük Türkiye’nin geleceğidir; teşekkürler Başbuğum…

Evlatların, Ülküdaşların iman erleri sana minnettardır, hepimizin hayatına kattığın değerden dolayı; teşekkürler Başbuğum…

Kabrini ziyaretimde içimdeki alevi neler söndürdü, biliyor musun Başbuğum?

Sadece bizler; sadece emrinde hizmetinde olan evlatların değil, Türk milletine armağan ettiğin ‘’Ülkücülükle’’ tanışmış, şereflenmiş, milleti için gönlü volkan gibi kaynayan gençler vardı…

Genç ülküdaşlarım Başbuğlarının kabrinin başında Ülkü yemini ederken sanki manevi huzurunda değil de, karşındalarmış gibilerdi…

Kucaklarında çocuklarıyla sana gelen evlatların, daha yaşını doldurmamış bebeklerle, üç yaşında, beş yaşında hareketimizin yeni neferleriyle davamızın ölümsüzlüğünü cihana haykırıyorlardı…

Başbuğum;

Sadece bizlere değil, büyük Türk milletine kazandırdığın Ülkücülük; hakka yürüyüşünün 17 yılında da bir daha kendisini göstermiştir ki seninle beraber ölümsüzleşmiştir…

Bizlere ölümsüz bir dava bıraktığın için; teşekkürler Başbuğum…

Bizleri ölümsüz bir davanın fertleri yaptığın için; teşekkürler Başbuğum…

Dualarımız sana, minnetlerimiz sana…

Ruhun şad, mekanın cennet olsun…