Anayasada başbakanın görev ve sorumlulukları şöyledir: Bakanlar Kurulu'nun başkanı olarak, bakanlıklar arası işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Başbakan, bakanların görevlerinin anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür.

Başbakan, Adalet Bakanı kadar adaletten, Tarım Bakanı kadar tarımdan, Enerji Bakanı kadar enerjiden sorumludur. Dışişleri Bakanı kadar devletin dış ilişkilerini bilmeli ve sorumluluğunu taşımalıdır. Bu ekonomide de böyledir, yerel yönetimlerde de.

Temsili demokrasilerde vatandaş kendisini ve devletini idare edecek kişi ve kadroyu hür iradesiyle seçerken ondan (Başbakandan) ve kadrosundan kendi adına ya da devleti adına beklentilere de girebilir. Elbette ki Başbakanın herkesin ihtiyacına cevap verme imkânı yoktur. Bu yüzden anayasa, kendisine kurumlar arası diyalog vazifesi vermiştir.

Toplumumuzda her devlet adamı için söylenen, "yetim malını'' gözetmek Başbakanın işidir. Devlet kurumları arasında çıkan görüş ayrılıklarında hakemlik etmek ve sorunu çözmek onun işidir. Milletimizin ve devletimizin haysiyetini başka milletler ve devletlere karşı korumak ve kollamak onun işidir. Türk Ordusu'nun haysiyet ve şerefini kışlada komutan korurken, siyasette bu vazife onundur. Milli eğitimdeki eksik ve yetersizlikleri ortadan kaldıracak irade odur. Vatandaşları arasında eşitlik sağlayacak hukuksal düzenlemeleri uygulatacak odur. Çarşıda, pazarda, köyde, mahallede, okulda huzur ve asayişimizin takipçisi odur. Millet başbakanı bütün bunları yapsın diye seçer. O da kendi kadrosunu kurar, diyalogla devleti yönetir.

Bu durum diğer devletlerde böyle iken, bizde neden bu şekilde olmaz? Neden bizim başbakanımız, devlet idaresinden başka her işi birinci vazifesi sayar?...

Ülkede kavga ortamını ortadan kaldıracak kişi başbakanken, o ısrarla kavga çıkarır, kavgadan medet umar, Her yere ve herkese saldırır. Basın mensuplarının, gazetelerine atacağı manşeti bile belirlemeye çalışır, huzuru korumak yerine huzuru bozar, başbakan neden böyle davranır?...

Tarım ve hayvancılığı dibe vurmuş bir ülke, iç ve dış borcu daha önce hiç olmadığı kadar fazla bir ülke, eğitim sistemi içler acısı bir ülke, açlık ve yoksulluk hat safhada bir ülke ve o ülkenin başbakanı, huzur ortamını sağlamak yerine bozmaktan yana. Başbakanın Türkiye'si iyi idare edilemiyor...

Anayasanın kendisine verdiği vazifeleri elbette ki Başbakan benden daha iyi biliyor; ben ona vazifesini hatırlatmak içinde bunları yazmadım.

Sadece, dinler arası diyalog safsatasıyla, diyar diyar gezerek harcadığı enerjisini ve önceliğini, kurumlar arası diyalog için harcasa, biz daha huzurlu ve müreffeh yaşarız.

İrfan Topçu

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.