“ Orta Asya Âlimlerinin İslam Medeniyetine Katkıları “ adlı sempozyuma davet edildik. Benim sunumum “ Hoca Ahmed Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’inden bestelediğim eserleri hem icra etmek hem de piri Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’nin İslam ve Türk hasletlerinin insanlığa anlatılmasındaki uygulamalarını anlatmaktı.

10-12 Ekimde Kırgızistan’ın Bişkek şehrinde Kırgızistan -Türkiye Manas Üniversitesinde Kasım Tınıstanov Konferan Salonu’nda uluslararası sempozyum her iki ülkenin milli marşları okunarak başladı.

Açılış konuşmasından sonra sahneye davet edildim konuyla ilgili sunumumu ve konserimi tamamlamaya çalıştım ama benim için çok zordu çünkü bir hayli yoğun duygular içerisinde idim. Nedeni ise karşımda bana emeği geçen hocalarım vardı. Birlikte okuduğum aynı sıraları paylaştığım aynı evi aynı yurdu paylaştığım sınıf arkadaşlarım vardı.

Aynı gün ve ikinci gün süresince oturumlar devam etti. Benim katılma fırsatını bulduğum oturumların konularından birkaçı şunlardı.

1-“İslam Medeniyetine yön veren Müslüman Türk âlimleri” Prof. Dr. Sönmez Kutlu.

2- “Türkistan Çevresi ve Ahmet Yesevi’nin Formasyonu” Prof. Dr. Sabri Hizmetli.

3- “Gazneli Devletinde Âlimler ve İslam’ın yayılışına katkıları” Prof. Dr. Hanefi Palabıyık.

4- “Hanefi Zühd Geleneğinin oluşumuna Nefesli Ebu Muti Mekhul ve Kerramilerin katkısı” Prof. Dr. Saffet Sarıkaya.

5- “Yeseviliğin 19. Yy’daki temsilcileri olan zamancıların Ahlak anlayışı” Dr. Abdirraşit Bbataev.

6- “Yusuf Has Hacib’in Kutatgu Bilig Destanında Çocuk Eğitimi” Doç. Dr. Seyfulla Bazarkulov.

7- “Kırımlı aydınlardan Hasan Sabri Ayvazof’un Usul-i Tedris ve ta’lim Terbiye adlı eserinin din ve ahlak eğitimi açısından incelenmesi” Doç. Dr. Tuğrul Yürük – Doç. Dr. Yıldız Kızılabdullah.

Toplamında yirmi oturumun olduğu sempozyum değerlendirme ve kapanış konuşmaları ile son buldu

Akşam yemeği akabinde yine bir müzik ziyafeti ile günü tamamladık. Ertesi gün gezi programı vardı. hiç gitmemiş olup da Kırgızistan’a gidecek olanlara gezilecek ve görülecek yerleri de bu arada bildireyim. Başta Tanrı dağlarını kara yolu ile Bişkek den Oş ya da Celalaba’a gidilmesi. OŞ’da Süleyman dağının görülmesi Celalabad’da Aslanbab’a uğramak gerekir. Kuzey kısmında yani Bişkek de Alarçay Balasağun ve Issık Göl mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Bişkek’te ise OŞ pazarını görmek ve doyasıya gezmek zaten yarım gününüzü alır. Bu pazarın özelliği halk pazarı olmasıdır otantik ne ararsanız bulabilirsiniz özellikle kıyafet konusunda.

Kırgızistan’ın milli çalgılarının başında “ komuz “ gelmektedir üç telli olup perdesiz ve teller metal olmayıp bağırsak yada misinadan olan genelde dut ve eirk ağacından yapılan bir enstrüman. Diğer milli çalgıları ise “Kıl Kıyak” olup iki teli bulunan ve telleri at kuyruğu kılından olması hasebiyle bu adı almıştır diğer adı “ Kıl Komuz” dur. Ağızda çalınan diğer saz ise “Ağız Komuz” u dur. Bir diğer adı ise Temur Komuz dur. Bu sazlar eşliğinde hoca Ahmet Yesevi’nin metodundan giderek halka Türk milletine ait hasletleri ve inançlarımızı anlatmışlar. Komuz eşliğinde çalıp söyleyen özellikle dini ve ahlaki öğretilerin yoğunlukta olduğu eserler seslendirirler doğaçlamada söyleyen bu kişilere “AKIN” deniyor bizdeki aşık ve ozan kavramının karşılığıdır.

Sizlere aktarmak istediğim en önemli hususlardan bir tanesi din eksenli bölücü, Türk milliyetçiliğinin damarlarını kesen başkalarına bağımlı akımların Türk yurtlarında at oynatmasıdır. Selefiler, fetöcüler, tebliğciler bunların İslam dinini düşünüp bu dinin insanlık alemi için samimi bir yaklaşımla sonuca ulaşmak kaygısı yoktur. Türk topluluklarında din unsuru önemli ve hassastır. Bundan dolayı da bu milletin yumuşak karnıdır Türk milliyetçilerinin düşmanları bunu iyi bildiklerinden dolayı yıkım faaliyetleri hep bu doğrultuda olmuştur. İşte bundan dolayıdır ki Türkçülüğün ve Türk milliyetçiliğinin hamurunun yoğrulduğu Yeseviliği Yaşatmak yaşamak bizlerin önceliğidir olmalıdır. Çünkü dünyada bu davanın savunucusu ve hep savunacak olan sivil kurumlarımız Ülkü Ocaklarımız, Türk Federasyonumuz ve bunların üst siyasi kurumu ise Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Bütün şer güçlerin bizlere karşı saldırılarının temelinde bu sebebin olduğu bende kesinleşmiş bir sonuç dur. Birde bu açıdan bakmanız dileğimdir. Saygılarımla.