Cumhuriyet’in,

Cumhurun,

Laikliğin,

Çağdaşlığın,

Medeniyetin,

Hak ve özgürlüklerin,

Kısaca demokrasinin ne demek olduğunu biliyorum.

*

Çünkü Ne diyor Mustafa Kemal Atatürk;

“Türk ulusu büyüktür. Özgürlüğü ve barışı sever. Canı pahasına da olsa Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacak güçtedir. Ve yaşatacaktır. Cumhuriyet etnik kökeni ne olursa olsun, tüm yurttaşlarını Türk Milleti çatı kimliğinde birleştirmiştir.”

İşte bu sözlerin ışığında,

Bende yine büyük önder Atatürk’ün dediği gibi;

Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk milletidir diyor,

Ve Cumhuriyetimizin 95. Yıldönümünü kıvançla kutladığımı belirterek başlıyorum söze.

*

Bu gün millet olarak bizim ulusal bayramımız.

Yani bu gün bizim “yenilenden–yenene” geçtiğimiz gün.

Kısaca bu gün,

Atatürk’ün en büyük eserinin inşasının günü!

Bu gün bağımsızlığımızın belgesi olan Cumhuriyetin 95 yıl önce ilan edildiği gün.

*

Cumhuriyet,

Türk milletinin bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi!

Millî birliğimizin kenetlenme yemini!

Türk milletinin ortak  ruh, inanç ve mücadelesinin adı!

Erdeme dayanan yönetimin şeklidir Cumhuriyet.

Bin yıldır ayrıştırılamayan…

Barışın, kardeşliğin, dostluk, dayanışma ve kucaklaşmanın tek bedende birleşmesidir Cumhuriyet.

Onun için söz vermiştir Cumhuriyetin çocukları;

Türk istikbâl ve istiklâlinin her tehlikeden korunmasını teminat altında bulundurmaya,

Onun için ant içmiştir; Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğine.

*

Onun için yüzyıllar boyu,

Türk, Kürt, Laz, Çerkez hep birlikte yaşadık bu topraklarda,

Aynı havayı, aynı güneşi, aynı denizi…

Aynı sokağı, aynı sofrayı paylaşarak,

Sözü uzatmaya gerek yok.

Özlemini tarif etmek imkânsız!

Anlayacağınız,

95. yılında bir özlem haline gelmişse Cumhuriyet…

“Türküm, doğruyum, çalışkanım” diyerek…

Özlemini hafifletmek için, ant içmeye devam et!