‘Deveye ne sormuşlar' dediğinizde, alacağınız cevap şu sorudur: ‘boynun neden eğri?'

Bu sual meşhurdur, cevabı da şiir gibidir. Lakin bir soru daha sorsak şu bizim deveye; ‘sırtında yük varken bayır aşağı inmeyi mi, bayır yukarı çıkmayı mı seven?'

Bir önceki soruya, ‘nerem doğru ki?' cevabı veren deve, ikinci sorumuza şu doğru cevabı veriyor; ‘yahu şu bizim düz yola ne oldu?' (devenin bu fasılda yola küfür ettiği de halk arasında rivayet edilir)

Evet, dostlar şu düz yollara ne oldu?

Memleketteki her müspet adım illa bir yokuş ya da inişe mi gebe?

Doksan hatta yüz yaşına merdiven dayayan şu genç(?) cumhuriyetin mükemmel(?) hükümetinde, iskelet, kemik, omurga noksanlığı, halimizi arzda yolumuzu deveden geçirdi ya helal olsun...

Anayasa, YÖK, yargı kurumları, etnik kökenler, açılımlar, başörtüsü, AB, Çankaya derken iş geldi dolaştı anayasaya...

Yahu yüz yaşına girecek bir ülkenin anayasası olmaz mı hâlâ? Nerde hani muasır medeniyetler, nerde modern ülke, nerde bölgesel güç Türkiye?

Hikâye.

Evet, hikâye, çünkü anayasası yok bu devletin.

Varsa da milletin anasını belleyenlerin anayasasını kabul etmiyoruz.

E yeni anayasa yapılacak diyeceksiniz.

Cevabımız değişmedi;

Milletin anasını belleyenlerin anayasasını kabul etmiyoruz ya da anamızı alıp gidiyoruz...

Şöyle de olur; Anayasanızı alın da gidin...

Selametle.....