Allah sizi ıslah etsin!

div data-link="class{:~tag.contentRightClass(Layout.IsFullView, Layout.ReadingPaneMode)}">

Memlekette iş bulunamıyormuş,

Önemli mi?

Vatandaşın çoğu açlık sınırında yaşıyormuş,

Kimin umurunda?

600 bin üniversite mezunu boş geziyormuş,

Öl ki ölem..

Asgari ücretli, işçi, memur, emekli koltuğu kemiriyormuş

Vay babam vay,

Evsizler, yoksullar bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılmış,

Peh. Peh. Peh.

Memleketin dört bir yanından ölüm haberleri geliyormuş,

Gerçekten peh ki peh.

*

Allah aşkına siz bunlara dert mi diyorsunuz,

Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleşin derdi yanında.

Başkan Keleş’in derdini duyanlar gözyaşlarına hâkim olamıyor,

Parçalanan yürekleriyle kendini yerden yere vuruyorlar.

Başkanın derdi ne mi?

Derdi şu;

Neymiş efendim belediyenin 240 bin TL borcu varken,

Kendisine 650 bin TL’ye makam aracı aldı diye,

Düzce halkı başkan beyi “israf” yapmakla suçluyormuş.

Düzcelilerin yaptığı da iş mi şimdi?

Ne yapsın adam?

180 bin liralık Passat’a binip te karizmayı mı düşürsün.

*

Keleş diyor ki;

“Bizim küçücük ilçelerimizde bile Başkanlar lüks otolara binerken, ben binemeyeceğim öyle mi. Hepsi Audi ile gezecek ben Passat’la öyle mi. Benim onlardan neyim eksik, Hakkâri Valisi bile Mercedes S350’ye biniyor. Bizim karizma ne olacak?”

Adam haklı.

Millet acından ölsün…

Belediyenin borcu arşa ulaşsın…

Cadde ve sokaklar pislikten geçilmesin…

Ama beyimiz başkanımızın karizması çizilmesin.

Oh ne ala memleket.

*

Ne diyeyim,

Ülkenin Cumhurbaşkanı Ak Saray’a, “israf değil, itibar” diyor…

Ülkenin Başbakanı “plaket dağıtmazsak israfı önleriz” diyor…

Maliye Bakanı makam araçları bütçesine “çerez parası” diyor…

Vatandaş ise “çalıyorlar ama çalışıyorlar” diyor…

Eee. Doğal olarak AKP’nin Belediye Başkanı’ da,

650 bin TL değerindeki arabasına “bana yakışanı budur” diyor.

Bunları dinlerken, bırakın belediyenin makam aracını kullanmayı,

Belediyenin tüm işlerini özel otomobiliyle yapıp,

Belediye Başkanlığı maaşıyla,

Çocuk okutan MHP’li Belediye Başkanları geldi aklıma.

Tabi birde,

Hükümetten ayrıldıktan sonra dili çözülen Bülent Arınç.

Ne diyordu Arınç; “Eğer israfın önüne geçebilseydik, vatandaştan vergi toplamazdık.”

Uzun lafın kısası,

Minareye kılıf bulayım derken, mızrağın çuvalı yırttığının farkında olmayan Başkan Keleş’e diyorum ki;

Allah sizi ıslah etsin!