AKP Yine Iskaladı

1Nisan itibariyle 2012 yılının 4 çeyreği ve 2012 yılına ilişkin GSYİH rakamları açıklanmıştır. Açıklanan bu rakamlara göre;

2012 yılı verileri ekonomideki yavaşlamanın beklenenden çok daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır.

2011’in ilk çeyreğinde yüzde 12,4 olan büyüme hızı, 2012’nin son çeyreğinde yüzde 1,4’e kadar inmiştir. 2011 yılında büyüme hızı yüzde 8,8 iken, 2011 yılında yüzde 2,2’ye düşmüştür.

Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğinde %1,4 ile son 13 çeyreğin en zayıf büyümesini kaydetmiştir.

İstikrarlı bir ekonomik büyümenin sürdürülemediği bir gerçektir.

2012 yılında artan kişi başı GSYİH, sadece 66 TL’dir.

Yerleşik hane halkı tüketimi 2011 yılı 4. Çeyreğinde yüzde 7,7 artarken, 2012 yılı aynı döneminde binde 7 azalmıştır.

Devletin nihai harcamaları 2011 yılı 4. Çeyreğinde yüzde 3,7 azalırken, 2012 yılı aynı döneminde yüzde 7,1 artmıştır.

Yatırımlar 2011 yılında yüzde 18 artarken, 2012 yılında yüzde 2,5 azalmıştır.

2011 yılında Kamu sektörü yatırımları yüzde 2,2 azalırken 2012 yılında yüzde 8,9 oranında artmıştır.

Özel sektör yatırımlarında ise Kamunun tam tersi 2011 yılında yüzde 22,3 artarken, 2012 yılında yüzde 4,5 azalmıştır.

Hükümet kamu harcamalarını artırarak büyümeyi artırma gayretine girse de problemi çözememiştir.

Yatırımların ve tüketim harcamalarının gerilemiş olması büyümeyi aşağı çekmiştir.

İmalat sanayinin GSYİH içindeki payı cari fiyatlarla 2011’den 2012 yılına 1 puan azalmıştır.

Bu dönemde cari açıksız bir büyümen hayal olmuştur.

Hane halkını fakirleştiren, sanayi üretimimizin büyümeye katkısını azaltan bir gelişmenin ortaya çıktığı da bir vakıadır. Hane halkı tüketim harcamalarının GSYİH içindeki payı azalmıştır.

Ekonomide hedeflerin zorunlu revizyona tabi tutulması gerektiğinin basında açıkça ortaya konulması işlerin yolunda gitmediğini de göstermektedir.

Büyümede yeni model arayışlarının gerekliliği de kamuoyunda tartışılmaya başlanmıştır.

Büyümenin hızlanması gerektiği ancak, 2013 yılında iyimser olunmayacağı ifade edilmektedir.

2013 yılı ilk çeyreğine ilişkin öncü göstergeler ise zayıf büyüme eğiliminin devam ettiğini göstermektedir.